Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhemşiresi Fatma Savaşkan, KTAMS ile Hemşireler ve Ebeler Sendikası’nı ‘hemşirelere ayrımcılık yapılıyor ve mobing uygulanıyor’ iddialarını kanıtlamaya çağırdı.

Savaşkan yazılı açıklamasında, Sağlık Bakanlığı’na müracaat ederek ortada bir ‘ayrımcılık ve mobing’ olup olmadığının belirlenmesi için “hakkında soruşturma başlatılmasını” talep ettiğini de bildirdi.

Nalbantoğlu Hastanesi Başhemşiresi Savaşkan’ın açıklaması şöyle:

“İddialarınızı kanıtlayın”

“Esas mesele iki hemşirenin 15 günde bir kez de olsa gece nöbetine kalmak istememesinden kaynaklanıyor. Oysa hastanede hemşire açığı var ve ‘gerektiğinde nöbete kalınacak’ kararı herkesi kapsıyor. O kararda sendika yönetim kurulu üyesinin de imzası var…”

Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhemşiresi Fatma Savaşkan, KTAMS ile Hemşireler ve Ebeler Sendikası’nı ‘hemşirelere ayrımcılık yapılıyor ve mobing uygulanıyor’ iddialarını kanıtlamaya çağırdı. Savaşkan, Sağlık Bakanlığı’na müracaat ederek ortada bir ‘ayrımcılık ve mobing’ olup olmadığının belirlenmesi için ‘hakkında soruşturma başlatılması’nı talep etti. Bakanlığa gönderdiği yazıda ‘mobing ve ayırımcılığın ağır ithamlar olduğuna ve suç teşkil ettiğine vurgu yapan Fatma Savaşkan, bu iddiayı ortaya atanların kanıtlarını da göstermek zorunda olduğunu vurguladı.

Başhemşire Fatma Savaşkan, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde hemşire eksikliğinin had safhada olduğunu, servislerde vardiya döndürmenin gittikçe zorlaştığını, hemşirelerin insanüstü özveri ile özel hayatları ve kendi sağlıkları pahasına sistemi ayakta tutmaya çalıştığını belirterek, bu koşullar altında hastaneyi yönetmenin birtakım zorluklar ve imkansızlıklar yarattığını ifade etti.

Geçmişte başkanlık görevinde ve yönetim kademelerinde görev yaptığı meslek örgütlerinin ve diğer sendikaların da sorunları yakından bildiğini, ancak bunların çözümü yerine ‘çamur at izi kalsın’ mantığıyla hareket edildiğini vurgulayan Savaşkan, “Kime, ne zaman ayırımcılık uygulamışım? Yasaların verdiği görev ve yetkimin dışına ne zaman çıkmışım? Kime, ne şekilde mobing uygulamışım? Bunları iddia atanlar ispat etmek zorundadır” dedi.

Savaşkan, üyesi olduğu ve başkanlığını da yaptığı Hemşireler ve Ebeler Sendikası’na gönderdiği yazıda ise iddialarla ilgili kendisi hakkında ‘disiplin soruşturması’ başlatılmasını ve ‘suçlu bulunması halinde gereken cezaya çarptırılması’nı talep etti. Esas meselenin ‘iki hemşirenin 15 günde bir kez bile gece vardiyasına girmek istememesi’nden kaynaklandığını, bunu sendikanın da çok iyi bildiğini vurgulayan Fatma Savaşkan, mevcut uygulamaya sendika yönetim kurulu üyelerinden birinin de imza koyduğunu anımsattı. Savaşkan, ‘gerektiğinde nöbete girilecektir’ kararının herkesi kapsadığını, herhangi bir ayırımcılığın söz konusu olamayacağını da vurguladı.

Yüksek eğitimini aldığı ve 25 yılı aşan sürede ömrünü hemşirelik mesleğinin gelişimine adadığını ve bundan da gurur duyduğunu vurgulayan Fatma Savaşkan, başta ayırımcılık ve mobing olmak üzere insan haysiyetine uymayan tavırlarla her zaman mücadele eden bir kişi olarak, iki sendikanın iftiralarından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

“İnsan onuruyla oynamak bu kadar kolay olmamalı” diyen Savaşkan, yargıya gitmek dahil bütün yasal haklarını kullanacağını da sözlerine ekledi.

KTAMS İLE HEMŞİRELER SENDİKASI, HEMŞİRELERE MOBİNG UYGULANDIĞINI İDDİA ETTİ

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) ile Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası ortak açıklama yaparak Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde başhemşire tarafından hemşirelere mobil uygulandığını ve çalışanlar arasında ayırım yapıldığını iddia etmişti.

KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan ile Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası Başkanı Ali Özgeçmen tarafından yapılan ortak açıklamada, “Büyük oranda hemşire eksikliği olan Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde çok uzun süreden beridir, yıpranan, ailesinden, çocuklarından ve özel hayatlarından ödün vererek çalışan hemşirelere, başhemşire tarafından mobing uygulanmakta ve çalışanlar arasında ayrımcılık yapılmaktadır. Bu uygulamalar, var olan sorunları çözmediği gibi daha da içinden çıkılmaz hale getirecektir” denildi.

Açıklamada, iki sendikanın hemşirelere yapılan bu uygulamaları kabul etmesinin mümkün olmadığı vurgulanarak, bu uygulamaların devam etmesi halinde her türlü mücadelenin verileceği belirtildi.

Açıklamada, UBP-DP hükümetinin görevde olduğu yirmi ayda eğitimi, ulaşımı ve sağlığı kaosa sürükleyen yönetim anlayışıyla topluma değer vermediğini ortaya koyduğu iddia edildi.

Sağlıkta altyapı eksikliklerinin aynen devam ettiğini öne süren iki sendika, halkın sağlık hizmeti alamadığını belirtti.

Açıklamada, personel eksikliği ve zor çalışma koşullarına rağmen hemşireler, özveriyle görevlerini yerine getirmeye çalışırken, motivasyonlarını ve verimliliklerini negatif yönde etkileyecek uygulamalarla çalışanların sabrının zorlandığı ifade edildi.