Girne’de önceki gün trafikte seyrederken, şirkete ait çantayı almak için maskeli 3 kişinin saldırısına uğrayan, ölümle burun buruna gelen, Bektaş Gıda Pazarı çalışanı Mehmet Ali Güngörmüş, korku dolu anları YENİDÜZEN’e anlattı. Saldırıda sadece çekiç değil silah da kullanıldığı ortaya çıktı: “Birinin elinde silah, diğerinin elinde çekiç vardı”

Ayşe GÜLER

Girne’de önceki gün trafikte seyrederken, şirkete ait çantayı almak için maskeli 3 kişinin saldırısına uğrayan, ölümle burun buruna gelen, Bektaş Gıda Pazarı çalışanı Mehmet Ali Güngörmüş, korku dolu anları YENİDÜZEN’e anlattı.

Başına 5 dikiş atılan, yaşadığı olay nedeniyle ailesinin oldukça endişelendiğini ve korkuttuğunu belirten Güngörmüş, “15 yıldır Kıbrıs’ta yaşıyorum. 9 yıldır da Bektaş Gıda Pazarı’nda çalışıyorum. İlk kez böyle bir olayla karşılaştım.” dedi.

Güngörmüş, marketten ayrılmasının ardından, 2-3 dakika içerisinde olayın gerçekleştiğini de anlatarak, “Birden arabadan indiler, birinin elinde silah, diğerinin elinde çekiç vardı. İlk önce arabamın ön camına çekiçle vurdular. Cam kırıldı, kapıları kilitleyemedim. Para çantasını istediler, vermeyeceğimi söyledim. Silahı çekti, başıma dayadı. Aldırış etmedim, beni vuracağını düşünmedim. Bu kez diğeri kafama çekiçle vurdu, sersemledim ama bayılmadım” dedi.

Öte yandan Bektaş Gıda Pazarı Direktörü Cengiz Topel Bektaş ise soygunun daha önceden planlanabileceğine işaret ederek, “Düşüncelerim, bu olayın altında bir istihbarat, alt yapısının olduğunu söylüyor. Birisi, benim ofisimde paraların sayılarak, çantaya konduğunu, kuryemin bu yolda olduğunu biliyor. Tuzak kurularak, para alındı.” dedi.

Bektaş, bu konuda bir yerden bilgi sızdırıldığını da anlatarak, “Bu kişiler yanımda da olabilir, uzakta da olabilir. İnşallah polisle birlikte olayı çözeceğiz” şeklinde konuştu.

Başına 5 dikiş atılan, yaşadığı olay nedeniyle ailesinin oldukça endişelendiğini ve korkuttuğunu belirten Güngörmüş, “Birden arabadan indiler, birinin elinde silah, diğerinin elinde çekiç vardı. İlk önce arabamın ön camına çekiçle vurdular. Cam kırıldı, kapıları kilitleyemedim. Para çantasını istediler, vermeyeceğimi söyledim. Silahı çekti, başıma dayadı. Aldırış etmedim, beni vuracağını düşünmedim. Bu kez diğeri kafama çekiçle vurdu, sersemledim ama bayılmadım.” dedi.

Bektaş Gıda Pazarı çalışanı Mehmet Ali Güngörmüş yaşadığı tüyler ürperten soygun anını anlattı:

“Yardıma koşan biri olmadı, kimse gelmedi…”

Kafasına önce silah dayanan, ardından da başına çekiç vurularak etkisiz hale getirilen Bektaş Gıda Pazarı çalışanı Mehmet Ali Güngörmüş yaşadığı korkunç olayı YENİDÜZEN’e anlattı.

İşte Güngömüş’ün ifadeleriyle tüyler ürperten soygun olayı…

“2-3 dakika içerisinde önümü kestiler, para çantasını istediler”

 “Marketten saat 10.30 gibi yola çıktım. Yola çıktıktan kısa bir süre sonra, 2-3 dakika içerisinde önümü kestiler. 3 kişiydiler, maskeliydiler… İlk önce ne olduğunu anlamadım. Arabaların camları kapalıydı. Sanki kaza olmuş gibi, birden arabadan indiler. Yolda tümsek olduğu için yavaşlamıştım. Ne olduysa o an oldu… Ne olduğunu bilemedim… Arabanın içerisindeki kişiyi görmedim. Birinin elinde silah, diğerinin elinde çekiç vardı. İlk önce benim arabamın ön camına çekiçle vurdular. Cam kırıldı, kapıları kilitleyemedim. Para çantasına siper aldım. Para çantasını elimden çekmeye çalıştı, vermeyeceğimi söyledim. İlk önce silahı çekti, başıma dayadı. Aldırış etmedim, beni vuracağını düşünmedim. Bu kez kafama çekiçle vurdu. Sersemledim ama bayılmadım. Arabadan hemen indim, plakayı aldım. Polisi de kendim aradım. Maskeli oldukları için yüzlerini görmedim, tutuklanan kişiler onlar mı bilmiyorum.”

“Aklıma gelmeyen bir şey, başıma geldi… 15 yıldır Kıbrıs’tayım… Her şey daha kötüye gidiyor.”

“15 yıldır Kıbrıs’tayım… Her şey daha kötüye gidiyor…”

“Aklıma gelmeyen bir şey, başıma geldi… 15 yıldır Kıbrıs’tayım… Her şey daha kötüye gidiyor. 9 yıldır Bektaş Gıda’da çalışıyorum, 3 yıldır da bu işi yapıyorum. Başıma ilk kez böyle bir şey geldi, güpegündüz… O anda yardıma koşan biri olmadı, kimse gelmedi. Yalnızca bir kişi vardı. Kameraya çekmeye çalışmış ama olaya müdahale etmedi. O da daha sonra kayboldu gitti.  Ben yine sokakta olacağım. Ailem de endişelendi. İster istemez korkabilirler, çocuklarım da var…”

“Şok durumunu anlattım, hiçbir şeyim yok”

“Beni takip mi ettiler bilmiyorum. Olaydan sonra hemen hastaneye gittim, başıma 5 dikiş attılar. Birkaç saat tedavi altında kaldıktan sonra kendi isteğimle hastaneden ayrıldım. Şok durumunu anlattım, hiçbir şeyim yok.”

 Bektaş Gıda Pazarı Direktörü Cengiz Topel Bektaş: “Birisi, benim ofisimde paraların sayılarak, çantaya konduğunu, kuryemin bu yolda olduğunu biliyor. Tuzak kurularak, para alındı.”

Bektaş Gıda Pazarı Direktörü Cengiz Topel Bektaş:

“Soygunun bir altyapısı, istihbaratı var”

Öte yandan Bektaş Gıda Pazarı Direktörü Cengiz Topel Bektaş ise soygunun daha önceden planlanabileceğine işaret etti, “Düşüncelerim, bu olayın altında bir istihbarat, alt yapısının olduğunu söylüyor. Birisi, benim ofisimde paraların sayılarak, çantaya konduğunu, kuryemin bu yolda olduğunu biliyor. Tuzak kurularak, para alındı.” dedi.

Bektaş, bu konuda bir yerden bilgi sızdırıldığını da anlatarak, “Bu kişiler yanımda da olabilir, uzakta da olabilir. İnşallah polisle birlikte olayı çözeceğiz” şeklinde konuştu.

Endişe verici ve ürkütücü bir olay yaşadıklarını dile getiren Bektaş, ülkenin ‘içler acısı’ bir durumda olduğunu kaydetti.

“Büyük ihtimalle, çalınan paranın üzerine soğuk su içeceğiz”

Tutuklanan 3 kişiyi tanımadığını söyleyen Bektaş, sürekli polisle istişare içerisinde olduğunu, tahkikatın devam ettiğini belirtti.

Bektaş, soygunla ilgili tutuklanan kişilerin suçlu olup, olmadıklarını bilmediğini dile getirdi.

Şu ana kadar çalınan parayla ilgili herhangi bir gelişme yaşanmadığını ifade eden Bektaş, “Büyük ihtimalle üzerinden soğuk su içeceğiz. Kısmet, yine de sağlık olsun” dedi.

“Girerken para ibraz etmedi, çıkarken 10 bin Euro’sun olduğuna dair bilgi verdi”

Öte yandan tutuklanan 3 kişinin kısa süre önce ülkeye giriş yaptığına dair bilgi edindiğini söyleyen Bektaş, olayla bağlantılı olduğu düşünülen, 3 gün önce Ercan’dan gelen, önceki gün de çıkış yapan kişinin polise 10 bin Euro ibraz ettiğini akardı.

Bektaş, “Parasız geldi, herhangi bir para ibraz etmedi. Çıkarken ise 10 bin Euro ibraz etti. Önceki gün çıkış yaptı.” dedi.

Bektaş, soyguncuların kullandığı aracın satın alındığını, bu nedenle de evrak üzerinden yapılan satışların da kontrolden geçmesinin şart olduğunu söyledi.

“Kimlikle giriş çok kolay, önlem alınmalı”

Ülkeye kimlikle girişlerin oldukça kolay olmasından dert yanan Bektaş, bu konuda adım atılması gerektiğini dile getirdi.

Bektaş, gerekli önlemlerin alınmaması halinde önümüzdeki günlerin çok daha kötü günlerle karşı karşıya kalınacağını anlatarak, “Ansızın silahlı kişilerin de gelip, bizden para talep edeceğini düşünüyorum” dedi.

 “Yaptığımız işten, verdiğimiz emekten zevk almamaya başladık. Yine de giden paramız olsun diyoruz. 2-3 yıl çalışır, yerine koyarız” diyen Bektaş, şöyle devam etti: “Hayatım boyunca çalıştım. Halen daha borç altında ezilen işletmeleriz. Umarım artık bu son olur. Alınacak önlemlerle bu olayların günden güne azalmasını, eski mutlu Kıbrıs günlerimizi görmeyi ümit etmeyi diliyorum.”

“Çalışanımızın başına bir şey gelmemesi teselli edici”

Bektaş, 3 yıl önce de buna benzer bir olay yaşandığını hatırlattı, “Onu kolayca çözümlemiştik. Ama bu bambaşka… Komplike bir olaydır.” dedi, “Bu bana yapılmış bir şey değildir. Kıbrıs’taki işletmeci ya da elinde çantası ile gezen herhangi bir vatandaşın başına gelebilecek bir duruma gelindi” şeklinde konuştu.

Bektaş, çalışanının başına kötü bir şey gelmemesinin kendisini teselli ettiğini ifade ederek, “Giden paramız olsun dedik. Ama giden para da bizim değil, toptancıların parasıydı.” dedi.

Soygun nedeniyle kaybettikleri parayı yerine koymak için 3-5 yıl çalışması gerektiğini söyleyen Bektaş, marketin sigortalı olduğunu ancak söz konusu sigortanın ‘soygunu’ kapsamadığını belirtti.

Bektaş, tahsilat işlerinin yapıldığı aracın ‘zırhlı’ olmadığını, bu araç ile siparişlerin de taşındığı kaydetti.

Ne yaşanmıştı?

Girne’de önceki gün öğleden önce Ertuğrul Kumcuoğlu Sokak üzerinde Bektaş Gıda’ya ait aracın önü kesilerek, araç şoförü Mehmet Ali Güngörmüş’ün kafasına çekiç ile vuran yüzü maskeli 3 kişi şoförü etkisiz hale getirerek şirkete ait içerisinde para ve çek olan çantayı alıp kaçmıştı.

Polis Basın Subaylığı tarafından verilen bilgide söz konusu şirkete ait çantanın içerisinde 198 bin 135 TL, 200 STG, 402 Amerikan Doları, 195 Euro nakit para ile TEB ait 5 bin 855 TL meblağlı müşteri çeki bulunduğu açıklanmıştı.

Polisin konu ile ilgili yürüttüğü geniş çaplı soruşturmada zanlı olarak görülen üç kişi tutuklanmıştı. Polisin olay ile ilgili soruşturmasının devam ettiği bildirilmişti.