Başımız AÇIK
KAMUDA “dünyanın en RAHAT çalışma koşullarına sahip ülkesi’ olduğumuzu söyleyince, kızanlar çoktur.
10 sene önce de aynı iddiam vardı.
5 sene önce de... Şimdi de...
‘İtirazı’ olan genelde ‘içerik’ yerine “slogan”la girse de tartışmaya, farklı görüşler olabilir, doğaldır.
Üstelik bu iddiam, kimseyi yermek için değildir...
‘Manzara’ böyle görünür gözüme.
SİSTEMSİZLİK ve OTORİTESİZLİKLE harmanlı bu yapının sonucu “verimsizlik”tir elbette.
***
Kamu böyle de ‘gerisi’ ne?
Kredi, teşvik, ihale, tazminat derken..
Herkesin eli ‘bütçe’nin içinde!..
Çünkü ‘ganimet’ ve ‘nemalanma’ sistemin özü...
Alıştık... Yetmedi, alıştırıldık...
Bu ‘alışkanlığımız’ fark edilince de KULLANILDIK ne yazık...
***
“Ekonomik bağımlılığın” sonuçları, ekonominin ötesine yansıyor...
Siyasete... Kültüre... Eğitime...
Sosyal yaşama yansıyor..
‘Müdahale’ dediğimiz bu ‘bağımlılığın’ öz be öz çocuğu...
“Ekonomik bağımlılık” sonucu siyasi, sosyal, kültürel bedeller ödüyoruz..
Adeta ‘genetiğimiz’le oynanıyor.
Buna İSYAN ediyoruz ama ‘ekonomik bağımlılığa’ karşı mücadeleyi de ‘önceliklerimiz’ arasına almıyoruz.
***
KIBRIS EKONOMİ son 8 aylık rakamları verdi, ‘bütçe’ye dair...
MAKAS daralıyor...
Tasarruf tedbirleri işe yaradı.
Yani, BAŞARABİLİRİZ.
Yeter ki bu hedefi TOPLUMSAL bir noktaya taşıyalım..
OCAK-AĞUSTOS dönemi tablosu.
• Genel Gider: 1 milyar 963 milyon TL.
• Genel Gelir: 1 milyar 935 milyon TL
• Yerel Gider: 1 milyar680 milyon TL
• Mahalli Gelir: 1 milyar 476 milyon TL
• Genel Açık: 27 Milyon 538 bin TL.
• Yerel Açık: 204 Milyon 219 bin TL.
***
Şu anda açık, % 12.5 oranında.
Bu oranı da ortadan kaldırırsak...
Evet, en azından KAMU MAAŞLARINI ödeyecek duruma geliriz...
Gerçekle YÜZLEŞMEYE ihtiyacımız var ve POPÜLİZMDEN, BENCİLLİKTEN, STATÜKO SEVİCİLİĞİNDEN sıyrılmaya.
Eğer ki ‘ekonomik bağımlılığın’ neden olduğu siyasi, sosyal, kültürel sonuçlara KATLANMAK istemiyorsak...
Yani bezmişsek ‘müdahale’den...
Ayağımızı örtmek için ‘yorganı’ verenin, gün gele ‘başımızı’ da örteceğini anlamamız gerek !..