Başımız ‘belada’
Dövizdeki tırmanmayı işaret ederek “Hükümet istifa estin” diyor kimileri… Hükümet bence de istifa etsin ama döviz krizinden değil… Bir süredir izliyorum, hükümete dair eleştirileri…
Ne yazık ki birçok eleştirinin içeriği boş, üzülerek bunları yazıyorum. Aynı şeyler geçen hükümet döneminde de vardı. İnanın hükümet ayırmıyorum bu konuda…
Bazıları sosyal medyada prim yaptığı için bela vere vere hükümet üyelerinin isimlerini de kullanarak sözüm ona eleştiri videoları çekip paylaşmış. Geçen yaz da modaydı, bu yaz da moda sürüyor…
Seviye bu kadar mı düşer diye düşünüyorum uzun süredir…
Vallahi bu kadar düşermiş.
“Bolibif 20 lira oldu, Allah belanızı versin” Geçen yılın moda sözlerinden!
Ne diyorlar diye dinemeye çalıştım, en popüleri diyor ki “3000 TL maaşım var 1200 TL elektrik parası geldi”
Sonra bela okuya okuya verip veriştiriyor hükümete: “Allah belanızı versin”
Şimdi biraz durup düşünelim, 1200 TL elektrik faturası nasıl gelir?
Ben 3 kişilik ailemle 400-500 civarı ödüyorum, peki sen 1200 TL'lik bir elektrik tükettiğine göre ya benim evimden daha büyük bir evin var, ya da elektrik tüketiminin çeşitliliği fazla!
Elektrik çeşitliliğinden kastım klima!
Mesela bir ay boyunca evinde 3 klima açıksa evet 1200 TL elektrik gelir, gelecektir.
Elektrik üretimi yakıtla kardeşim, o yakıt da dolarla satılıyor! Yani dövizle satın alıyoruz elektriği…
Ben 3 klimayı aynı anda çalıştırmıyorum, gelirim buna müsait değil…
***
Bir başkasının eleştirisine bakıyorum, “ödeyemiyoruz kredi kartlarını”
Sosyal medya bu! Ele veriyor insanı!
Daha önce çekilmiş fotoğraflarına bakıyorum; Girne'nin en lüks otellerinden birinin havuzunda ailece pozlar!
Aynı otelin diskosunda kapak fotoğrafı!
O diskoda bir gece 1000 TL'dir, çok iyi biliyorum.
Hafta arası mı?
Meyhane geceleri…
120 TL kişi başı! En az!
Daha geriye gidelim!
“Budapeşte-Viyana-Prag turumuzdan kalanlar” isimli fotoğraf albümü…
Ailecek tatil faturası 10.000 TL!
Geçtiğimiz yıl, uzak doğu!
Yapmayın, gitmeyin, harcamayın demiyorum, asla!
Madem Allah'tan açtık sözü; Allah daha fazlasını nasip etsin.
Ama yaptığımız harcamalar ortada, yapın yapmasına da ona buna şuna bela vermeyin.
Zira o çok prim yaptığını sandığınız sosyal medya ele veriyor sizi.
Kısacası dostlar evet döviz krizinden etkilendik, etkileneceğiz doğrudur.
Ama birçoğumuza bu etki lüks harcamalarımızdan kesinti olarak acı verecek.
Ve inanın siyasilere verdiğiniz belalar hiç işe yaramayacak.
İyisi mi, biraz ayağınızı yorganınıza göre uzatmayı deneyin derim.
En azından maaşının yarısı kadar elektrik harcama, en pahalı diskoda caka satma, meyhaneyi biraz azalt bak gör sana da memlekete de iyi gelecek.
Ha yine olmazsa, e gerçekten Allah belasını versin o zaman.
Komple memleketin belasını versin. Aha ben de verdim belayı J
Ayı çıkarmak ve sıcak para
Ekonomiden açtık, ekonomiden devam edelim.
Peki ne yapacağız?
Bu durumdan nasıl çıkacağız?
Ekonomistler piyasada sıcak para olmadığını, herkesin yüklü miktarda borçlu olduğunu söylüyor.
Zira ekonomik veriler bize bir başka gerçeği de gösteriyor.
Bankalardaki mevduat rakamı fazla...
Yani herksin parası bankada, uykuda, faizde!
Herkesin dediğim genç olmayanların tabii…
Orta halli gençlerde para ne gezer?
Ekonomistler gençlerin umutsuz olmasına neden olan ekonomik durgunluğun sebebini piyasada dolaşan para miktarının azlığına bağlıyorlar… Peki ne yapmalı?
Piyasada sıcak para akışının önünü açmalı bu ülkeyi yönetenler.
Bunu kavramak için ekonomist olmaya gerek yok.
En basit ekonomik akılla piyasadaki sıcak parayı artırmak gerekiyor. Nasıl mı?
E bunu da memleketi idare edenler düşünsün, biz şimdilik 'evdeki' ekonomiyle ilgileneceğiz.
Zira “ayı çıkarmak” gibi büyük bir derdimiz var!