1. YAZARLAR

  2. Ünal Fındık

  3. Başımıza Bombalar Yağmadan
Ünal Fındık

Ünal Fındık

Başımıza Bombalar Yağmadan

A+A-

Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, İsrail'in Kıbrıs'ta sürekli askeri tatbikat yaptığını, Lübnan'a yönelik olası bir saldırıda Kıbrıs'ın havalimanı ve askeri üslerini kullanacağı yönünde istihbarat ve duyumlar aldıklarını ifade etti.

Nasrallah, “Kıbrıs'ın Lübnan'a saldırı için İsrail'e üslerini açması halinde Hizbullah'ın Kıbrıs'ı savaşın bir parçası kabul edeceği ve buna göre tutum sergileyeceğini” ifade etti.

Bu haber dün hem güneyde, hem de kuzeyde en önemli haber idi. Kıbrıs’ın hem güneyinde, hem de kuzeyinde yaşayan herkes endişe içinde bu haberi okudu.

İsrail’in Gazze saldırıları bütün acımasızlığı ile sürüyor. Netanyahu “Hamas’ı bitirmeden bu savaşı durdurmayacağız” diyor. Ama aslında Netanyahu’nun hedefi Gazze Şeridi’ni Filistinlilerden temizlemek ve Akdeniz kıyısı boyunca uzanan bu güzelim toprak parçasını kendi egemenliği altına almaktır.

İddialar bu konuda bazı Müslüman ülkelerle önceden anlaştığı yönündedir. Bu yöndeki gerçekler şimdi değil, ama yıllar sonra ortaya çıkacaktır. Hiçbir anlaşma ilanihaye gizli kalmaz. Bir biçimde açığa çıkar. Ama geç açığa çıktığı için utanması gerekenler artık hayatta olmadıklarından herhangi bir sonuç doğurmaz.

İsrail bu savaşı sürdürdükçe bölgede gerginlik ve rahatsızlıklar da artmaktadır. İsrail’in Filistin halkına karşı uyguladığı soykırım ve şiddet politikası bütün dünyayı rahatsız ediyor.

Dün İsrail’e sorgusuz sualsiz destek veren ABD, İngiltere ve kimi AB ülkeleri bile artık desteğini çekmek istiyor.

Bu arada Ortadoğu’da kimi ülkeler ve bu ülkelerdeki bazı örgütler İsrail’e saldırı hazırlıklarına başladılar. İsrail de özellikle Lübnan’da ciddi bir güç olan Hizbullah’ı vurmak için Lübnan’a yönelik yeni bir cephe açmaya hazırlanıyor.

İsrail-Lübnan sınırı boyunca zaten savaşın ilk günlerinden itibaren gerginlik yaşanıyor. Şimdi artık İsrail’in doğrudan Lübnan’a saldıracağı konuşuluyor.

Siyasi gözlemciler bu saldırının Ortadoğu’ya yayılabileceği endişesini dile getiriyor ve BM’ye, İsrail’i durdurması için çağrı yapıyorlar.

Böyle bir gelişme olması halinde bizim de tehlikede olacağımızı biliyoruz. Aynı coğrafyada olmak zaten başlı başına bir tehlikedir.

Ama konu sadece aynı coğrafyada olmak değil. Konu Kıbrıs’ın her yanının askeri üslerle dolu olması ve Rum tarafının, yabancı ülkelere her gün yeni üs açma izni veriyor olmasıdır.

1960 anlaşmalarıyla birlikte adada varlığını sürdürmeye devam eden egemen İngiliz üsleri ülkemiz için başlı başına bir tehdittir. Üstelik uzun yıllardır ABD de bu üsleri tepe tepe kullanıyor.

Bu yetmezmiş gibi Rum tarafı önce Fransa’ya Baf’ta bir deniz üssü kurma izni verdi. Ardından aynı izni ABD’ye de verdi. Bu da yetmedi şimdi de ABD’ye bir helikopter üssü izni verdiği yönünde haberler gelmeye başladı.

ABD ve İngiltere, İsrail’in en yakın dostu ve müttefikidir. Geçen ay İsrail’in, İran’ın misilleme için gönderdiği İHA, SİHA ve füzeleri havada imha etmesine hem İngilizler, hem de Amerikalılar doğrudan destek vermişti. İngiltere bu amaçla Ağrotur üssünü kullanmıştı.

Bu yetmezmiş gibi Hizbullah liderinin iddia ettiği gibi, Hristodulidis İsrail’e Kıbrıs topraklarında tatbikat izni verdiyse, ya da İsrail’in Lübnan’a saldırılarında adadaki İngiliz ve ABD üsleri kullanılacaksa bombalar bizim başımıza yağacak demektir.

Hizbullah’ın bu uyarısını ciddi ciddi sorgulamalıyız. Bir ay kadar önce yazdığım köşe yazısında “müzakere masasına artık İngiliz üsleri de konulmalı ve görüşülmelidir” demiştim.

Bugünlerin geleceği çok önceden belliydi. Ama bizi yönettiğini zannedenlerin çok daha önemli işleri olduğu için bu basit konularla ilgilenmezler.

Güney komşularımız ise, Türkiye’ye karşı avantaj sağlamak pahasına ülkemizi böyle bir savaşta taraf yapmaktan çekinmiyor.

Korkarım bu defa işimiz çok zor olacak.

Bu yazı toplam 1041 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar