Basının, ev içi şiddeti önleyici unsurlar arasında birincil konumda bulunduğu çünkü toplumdaki kadına yönelik şiddet algısını değiştirmenin basının elinde olduğu belirtildi.

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği’nin (KTGB), Kadından Yaşama Destek Derneği ve Bayrak Radyo Televizyon Kurumu işbirliğinde “Ev İçi Şiddet” konusunda düzenlediği eğitim çalışması, bugün BRTK’da yapıldı.

Kadından Yaşama Destek Derneği’nin, “Şiddete Karşı Diren!” projesi kapsamındaki eğitim çalışmasında, proje koordinatörü avukat Mine Atlı ve projenin psikolojik danışmanı Zekiye Otçuoğlu, basın mensuplarına yönelik eğitim verdi.

BRTK Müdürü Meryem Özkurt’un da katıldığı eğitimde, ilk olarak terminoloji üzerinde duruldu ve KAYAD’ın bin kişiyle yaptığı anketten bazı veriler aktarıldı.

Eğitim çalışmasında ev içi şiddet, cinsiyeti veya cinsel yönelimine bakılmaksızın 16 yaşını doldurmuş aile üyeleri, aralarında özel ilişki yaşamış, yaşayan kişiler arasındaki tehditkar, şiddet içerikli, baskıcı veya bireyin özgürlüğünü kısıtlayıcı durum ve olaylar olarak tanımlandı. Ev içi şiddetin bunlarla sınırlı kalmamakla birlikte şiddet psikolojik, fiziksel, cinsel ve ekonomik şiddeti içerdiği kaydedildi.

Ev içi şiddetin basına yansıma şeklinin örneklerle irdelendiği eğitimde, gazetecilerin yayınlarında dikkat etmesi gerekenler üzerinde duruldu; şiddeti körükleyen haberlerden kaçınmaları istendi.

Verilere göre, ev içi şiddet görenlerin yüzde 95’inin tüm dünyada ve KKTC’de kadınlar olduğu belirtilen eğitim çalışmasında, ev içi şiddetin, erkeklerin kadınlar üzerindeki güç ve kontrol çabasının sonucu olarak ortaya çıktığı ve bir döngü halinde sürdüğü anlatıldı.

Ev içi şiddet türleri hakkında bilgi verilen eğitimde, KAYAD’ın halen bu konuda yasa taslağı çalışmasının devam ettiği belirtildi.

Gazetecilerin ev içi şiddet konusundaki haberlerinde dikkat etmesi gerekenlerin irdelendiği eğitim çalışmasında özetle şu önerilerde bulunuldu:

“’Mağdur yerine ‘direnişçi’ ifadesinin kullanılması; kadınların isimlerinin, fotoğraflarının ve kimliklerini ortaya çıkarabilecek bilgilerin yayımlanmaması; kadının sosyal şartları hakkında bilgi verilmesi; hikayelerin fazla duygusallaştırılıp sansasyonel hale getirilmemesi; kadının hikayesinin duyurulması; şiddetin anlık bir vaka/öfke anı gibi aktarılmaması; yanlış bilgi veya efsanelerin derinleştirilip sürdürülmemesi; polis ve savcıların uzman sesler olarak aktarılmaması; şiddet göreni de göstereni de ötekileştirmemek, şiddet göreni suçlayıcı dil ve yaklaşımda bulunmamak, erkeğin şiddetine mazeret sunmamak ve olaylarda buzdağının görünmeyen kısmına da haberde yer vermek.”

Şiddet uygulayanın alkol ve uyuşturucu kullanması, şiddet gören kadının ne giydiği, şiddetin hemen öncesindeki davranışının ne olduğu gibi unsurların hiçbir önemi olmadığı belirtilen eğitimde, ev içi şiddetle ilgili doğru dil ve terminoloji kullanmanın önemine işaret edildi.

KAYAD yetkilileri, ev içi şiddet konulu haberlerde, kamuoyunu bilgilendirmek için Alo 183 destek hattının bulunduğuna ve rakamsal şiddet verilerine yer verilmesinin yararlı olacağı görüşünü de basın mensuplarıyla paylaştı.