Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası “1 milyon hastaya baktık” dedi ya.
“Nüfus”u tartışıyoruz.
Sağlığı konuşmak yerine!
Ve bazen “sıradan” bir matematik bizi çok yanıltıyor.
 

1 milyon “farklı” hasta mı?
Yoksa 1 milyon hasta mı?
Bunu da bilmiyoruz!

*  *  *

Nüfusumuza dair yargım net:
“Gereksiz bir kalabalık.”
Yine de “sağlık” bir başka mesele...
Üstelik sağlık sisteminde bir diğer sıkıntı sağlıklı “veri”ye ulaşabilmek.

Örneğin Sağlık Bakanlığı’nın web sayfasında “istatistikler” diye bir bölüm var.
“Yıl seçiniz” diyor.
En son 2013 var!
O da eksik.
Ülkenin “amiral hastanesi” Dr. Burhan Nalbantoğlu’na dair veri yok.

*  *  *

Hani dedim ya bazen “sıradan” bir matematik insanı yanıltıyor.
Sağlık Bakanlığı'nın sitesinde yayınlatılmayan verileri Tıp-İş paylaştı.
"2017’de Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde görev yapan 149 hekim, 219 bin 141 kayıtlı hastayı muayene etti."
Çok “basit” bir hesap yapıyorum.
Senelik hasta sayısını 365'e bölüyorum.
Hastanede 7 gün hizmet var.
600 yapıyor, günde 600 hasta.
Bunu da 149 hekime eşit dağıtıyorum.
4 yapıyor.
Günde her hekime 4 hasta düşüyor.

Elbette böyle "basit" değil bu işler, yine de hesapta bir tuhaflık var.

Bir başka tuhaflık, uzun seneler sonra poliklinik saatleri 14.30'a kadar uzatıldı.
Hastanelere muhabir gönderiyoruz.
Hekim dostlarımız "hasta yok" diyor, "poliklinikler boş..."
Ya çok, ya yok anlamıyorum.

Özel hastaneler dolu!
Para... Ya var ya yok, yine anlamıyorum.

*  *  *

Ekonomi iyiye gitmiyor a dostlar.
Bu “hesapsız” hayatlarımıza daha fazla yetişemeyeceğiz.
İki iş de yetmeyecek, üç de !
 

Atmamız gereken en acil adım kamu hastaneleri ve okullarına dönüştür.
Hekimiyle, hastasıyla, öğretmeniyle, öğrencisiyle dönüştür.

Sağlıktan ve eğitimden "özele kaçırılan" hizmetleri kurtarmalıyız.

Siyasetçiden sendikacıya hekimden hastaya öğretmenden veliye herkes kendi özeleştirisini yapmalıdır.
 

Kendimizi bilmeliyiz!
Kendimize dönmeliyiz!