Başka bir ‘dil’, başka bir algı, bir başka medya
Kıbrıs Radyo Yayın Kurumu’nda üçüncü gün geride kalırken, genelde medyanın özelde kamu medyasının ülkelerdeki demokratik gelişmişlik seviyesi ile doğru orantılı olduğuna bir kere daha şahit oldum
Kıbrıs’ın diğer “medyası” (3)
Çağıl GÜNALP
Avusturya, Viyana merkezli OSCE Representative on Freedom of the Media’nın, Mart 2017’de başlattığı, Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği, Kıbrıs Gazeteciler Birliği ve Basın-Sen yakın işbirliği ile hayata geçirdikleri Kıbrıslı genç gazeteciler için değişim programının kendi adıma üçüncü gününü geride bıraktım… Gazetem YENİDÜZEN’i temsilen bulunduğum Kıbrıs Radyo Yayın Kurumu’nda (CyBC) üçüncü gün geride kalırken, genelde medyanın özelde kamu medyasının ülkelerdeki demokratik gelişmişlik seviyesi ile doğru orantılı olduğuna bir kere daha şahit oldum… Bu nedenledir ki Birleşik Krallık, Hollanda ve İskandinav ülkelerindeki kamu yayıncılığı en uygun modeller olarak kabul edilmekte…
Çok dilli/uluslu personel yapısı
CyBC (Cyprus Broadcasting Corporation) içerisinde çok kültürlü/uluslu personel yapısı mevcut. Özellikle toplum içerisinde farklı kültür, cinsiyet ve etnik çeşitliliği kucaklamak ile mükellef olan kamu hizmeti yayıncılığı kurumlarının bu noktada personel sayısını da çok kültürlü/uluslu olarak şekillendirmesi kaçınılmaz oluyor… CyBC içerisinde çalışanlar ağırlıklı olarak Kıbrıslı Rum olsa da, Kıbrıslı Türk, İstanbul kökenli Rum, Ermeni çalışanlar, kurum içerisindeki kültürel çeşitliliğin ve bu çeşitliliğin yarattığı potansiyelin göstergesi niteliğinde…
On yıllardır devam eden Ermenice ve Türkçe yayın
Kurum içerisinde hizmet veren Radyo 2, çok dilli yayınların merkezi niteliğinde… 1950’li yıllarda ayda bir, daha sonra 1963 yılına kadar haftada bir, 1963-1974 arası haftada 2, bugünlerde ise günde 1 saat Ermenice yayın yapan kanal, aynı zamanda günde 6 saat İngilizce, 11 saat ise Türkçe yayın yapmakta…
CyBC arşivi yakın tarihe ışık tutuyor
Bir yıl önce CyBC Yönetim Kurulu Başkanı Thanasis Tsokkos’un girişimleri ile hayat bulan CyBC müzesi, kurumun tarihinin yanı sıra Kıbrıs’ın yakın tarihindeki politik ve toplumsal olaylara da ışık tutuyor… Hayata geçeli bir yıl olmasına rağmen bin beş yüz ziyaretçiyi ağırlayan kurum içerisindeki müze içerik anlamında ilerleyen günlerde daha da genişlemeyi hedefliyor…
BRT kamu yayını yapıyor mu?
Peki Kıbrıs’ın kuzeyinde ise kamu yayıncılığı yapması gereken BRT kamu yayıncılığı ile ilgili ne durumda? Yayınları ile etnik ve kültürel çeşitliliği ne denli kucaklıyor? Çok kültürlülüğün, çok dilli yayınların toplumda empati, güven, birliktelik gibi olguları tetikleyecek olması ile ilgili BRT’nin herhangi bir algısı var mı? Haksızlık etmemek gerek… BRT içerisinde kamu yayıncılığını ilke edinmiş, nitelikli sanat, haber ve toplumsal programlar peşinde kişiler vardır lakin bu kişilerin sayısı ve hareket alanları kurumun politikasına çok da bir etkide bulunmuyor… Pazartesi ve Cuma günleri arasında haftada 5 gün, 15:10’da 10 dakika İngilizce haberler yayınlanıyor. Kurum içerisinde yeterli sayıda olmasa da Rusça ve Fransızca radyo bültenleri var. 15:20’de ise BRT 1’de 10 dakikalık Yunanca ağırlıklı bir bülten bulunuyor… Bayrak Radyosu’nda da benzer bir bülten var… Diğer yandan ülkedeki etnik azınlıklara yönelik kurum içerisinde herhangi bir özel yayın bulunmuyor… İngilizce haber bülteni ekibinin de az sayıya rağmen kaliteli yayıncılık yaptığını söylemek doğru olacaktır. Kamu yayıncılığı bağlamında ise kurum içerisinde Bayrak Klasik gibi, BRT 1 ve BRT 2 içerisinde birkaç program dışında kamu yayıncılığı çizgisinden bahsetmek mümkün değil.
Ticari kanallar ile rekabet kaygısı…
Bunlara rağmen BRT’nin kamu yayıncılığı çizgisinden gün be gün uzaklaşmasının esas sebebi; yayın politikasının ticari bir kanal mantığı ile belirlenmesi, kurum yöneticilerinin kurumun diğer özel kanallar ile rekabet içerisindeymişçesine BRT ekranlarını bir sürü sığ, düşünsellikten yoksun programlar ile doldurmasıdır… Oysa BRT de tüm diğer kamu yayıncılığı kurumları da halkı oluşturan tüm etnik, dil, din gruplarından ve cinsiyetten kişilere hitap etme zorunluluğundadır… Kamu yayıncılığı her şeyden öte "Halk için yapılan, halk tarafından finanse edilen ve halk tarafından kontrol edilen" yayıncılıktır…
İngiliz Sömürge Yönetimi dönemi… Yıl 1956, Eleftheria (Özgürlük) gazetesi… CyBC Müzesi ülkenin yakın tarihine ait belgelerin bulunabileceği önemli bir mekan…
Kıbrıslı Türk Lider Mustafa Akıncı’nın 31 Ağustos 1992’de CyBC’ye verdiği bir demecin yansıdığı fotoğraf karesi. CyBC müzesinde asılı… Birçok nedenden ötürü BRT ekranları Kıbrıslı Rum siyasileri konuk edemezken, Kıbrıslı Rum siyasiler de BRT’yi tercih etmiyor…