İnsanlık 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’nde yaşanan savaştaki ölümlere yanıyor. Dünyanın birçok noktasından Filistin’deki savaşa tepki yağarken, oradaki acımasız yıkım her geçen gün devam ediyor.

   Amerikalı oyuncu, senarist ve yönetmen Mark Ruffalo da, sosyal medya hesabı üzerinden bir paylaşımda bulunarak, Gazze Şeridi’ndeki savaşa tepki gösterdi ve savaşın acilen durması gerektiğini vurguladı.

   “Tetikçinin Gecesi” ve “Zodiac” filmleriyle tanınan Ruffalo, Filistin'de derhal ateşkes sağlanması gerektiğini söyledi ve "Başka bir dünya mümkün" mesajı verdi.

   56 yaşındaki oyuncu, "Gazze'de hayatları paramparça olan tüm masum çocuklar için tek yürek olarak diyoruz ki bizim adımızı kullanmayın" paylaşımında bulundu.

   Ruffalo mesajında şu ifadeleri kullandı:

   “Hükümetlerimiz tarafından bizim adımıza yapılan haksızlıklara direnmenin bizim sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz. Bizim adımıza sonsuz bir savaş yürütmeyeceksiniz.
   Daha fazla ölüm olamaz. Bizim adımıza sivilleri bombalamayacak, daha fazla çocuğu öldürmeyecek ve tarihin isimsizlerin mezarları üzerinden akmasına izin vermeyeceksiniz.”

***

   Amerikalı oyuncu ve yönetmen, 2006’da katıldığı televizyon programında da Irak Savaşı’nı, Iraklılara uygulanan işkenceleri ve dönemin Amerikan Başkanı George W. Bush yönetimini eleştirmişti.

   Televizyondaki programın ertesi günü ise New York'ta düzenlenen “Dünya Bekleyemez” protesto gösterilerine katılıp, orada da dikkat çeken bir konuşma yapmıştı.

***

   Ruffalo Ekim 2007’de, 11 Eylül 2001 saldırılarını ilgilendiren  9/11 Komisyon Raporu'nu eleştiren bir açıklama yapmış ve raporun tamamen yasadışı olduğunu, soruşturmanın tekrar açılması gerektiğini söylemişti.

   Ruffalo o dönemde yaptığı açıklamada, "Nasıl yıkıldıklarını izledim ve bu beni şaşkına çevirdi. İlk tepkim binaların bu şekilde yıkılamayacağını düşünmek oldu" diyerek, açıklanan raporu inandırıcı bulmadığını vurgulamıştı.

“Napalm Kız” ve Adel’in “Cri” heykeli

   Tarihin en kanlı ve acımasız savaşlarından biridir Vietnam Savaşı… Bu savaşın sembolü ise 1972’de foto muhabir Nick Ut’un objektifine yansıyan ve Amerikan askerleri tarafından Vietnam’a atılan Napalm bombasının hemen ardından çekilen “Napalm Kız” fotoğrafıdır.

   Ut, yıllar sonra İstanbul’da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde katıldığı bir panelde 1965-1975 yılları arasında takip ettiği Vietnam Savaşı yıllarını şu sözlerle anlatıyordu; "Ordu bir bölgeyi bombalamadan önce uyarıda bulunuyordu. Kaçmak için 10'a kadar sayacak vaktimiz oluyordu.”

   “Napalm Kız" olarak bilinen fotoğraf, başta Amerika olmak üzere dünya genelinde büyük yankı uyandırmış, savaş karşıtı hareketin ivme kazanmasını sağlamıştı. Hatta bazı otoriteler, bu fotoğraf karesinin Amerikan askerlerinin, 1975’te Vietnam’dan çekilmesinin başlıca sebeplerinden biri olduğunu söylüyor.

***

   Ut’un fotoğrafından yola çıkarak, Adel Abdessemed’e sözü getirmek istiyorum.

   Çağdaş sanatın önemli temsilcilerinden Cezayirli sanatçı, görüldüğünde akıllardan hiç çıkmayacak olan 2015 tarihli “Cri” (Feryat) başlıklı heykelinde insan trajedisini işliyor.

   Bu gerçek boyutlu heykel, tek ayağının üzerinde dengede duran çıplak bir kız çocuğudur. Kızın duruşu ve yüzündeki acı, kırılganlığı ve tarifiz bir kederi yansıtıyor. Adeta bir sessiz feryadı işitir, heykele bakanlar.

   Heykelin kirli beyaz bir malzemeden yapılması, insanın yalnızlığını ve acısını da farklı bir şekle büründürüyor.

   “Cri” hiçbir açık referans barındırmamakla birlikte, Nick Ut’un Vietnam Savaşı’nda çektiği “Napalm Kız” fotoğrafından yararlandığının izlerini taşır.

   Abdessemed tarafından fotoğraf karesinden söküp alınan kız, bağlamından tamamen koparılır ve zamanda donmuş gibi görünür.

***

   Dünya’da savaşlar bir daha yaşanmasın ve çocuklar acılar içinde yanmasın diye kendi ülkesinde de savaşın en büyük yıkımlarını yaşayan Adel Abdessemed’in bu heykelini de bugün sayfalarımıza aldık.

   Yazının sonunda meraklısı için bir de “dip not” bilgi aktarayım, Sınır Tanımayan Gazeteciler'e göre yaklaşık 20 yıl devam Vietnam Savaşı boyunca 63 gazeteci hayatını kaybetti.

“Orta Çağ'da Kıbrıs’ın Kadınları-Kıbrıs’ın Kadın Kahramanları Sergisi"

   “Orta Çağ’da Kıbrıs’ın Kadınları-Kıbrıs’ın Kadın Kahramanları Sergisi” Lefkoşa’da Naci Talat Vakfı Barış ve Dostluk Evi’nde açıldı.

   Ressam Semra Bayhanlı ve Tarihçi Ahmet Hilmi’nin sergileri, Kıbrıs’ta Orta Çağ’ın izlerini sürüyor, tarihteki kadınların hikayelerini ortaya çıkarıyor.

   Projede yer alan kadınlar, Kıbrıs’ta doğup büyüdüler ve bu topraklarda gömüldüler.

***

   Sergi açılışında konuşan Naci Talat Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Sıla Usa İncirli, Orta Çağ tarihinin çok az bilindiğine ve kadınların tarihinin ise henüz yazılmamış bir konu olduğuna işaret ederek, Kıbrıs’ın tarihinde kadının yerinin, üzerinde çokça çalışılması gereken, oldukça göz ardı edilmiş bir konu olduğunu söyledi.

   Ressam Semra Bayhanlı da konuşmasında,  çalışmalarını “büyülü bir süreç” olarak tanımlarken, 2019’da başladıkları projeyi sunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Tarihçi Ahmet Hilmi’nin kendilerine tarihe farklı bir açıdan bakmayı öğrettiğini dile getiren Bayhanlı, her tabloda yer alan elemanın farklı konseptlerle kullanıldığını anlattı.

   Tarihçi Ahmet Hilmi de, konuşmasında tarihçi gözüyle projeyi anlattı. Yazılı tarihte hiç kadın olmadığına işaret eden Hilmi, projenin amacının 20’nci yüzyıldan bu yana cinsiyet odaklı yazılı tarihe katkıda bulunmak, Kıbrıs tarihinde unutulan olayları su yüzüne çıkarmak olduğunu söyledi.

***

   Naci Talat Vakfı Barış ve Dostluk Evi’nde kapılarını açan sergi, 23 Mart'a kadar ziyaret edilebilecek.