İki el ateş etmişti!
Çok gençti henüz...
Savaşın aklı yoktu, korkunun tarifi...
Ateşine ateşle karşılık aldı.
Acılı yurdun koynunda çatıştılar.
Seneler sonra bir araya gelen Fethi ile Yannis'in gözlerindedir barış...
“Kin ve düşmanlık yüzünden körleştik, kullanıldık, hepimiz kurbandık” diyenlerin yüreklerinde...

*  *  *

10 yaşlarında tanıştı, toplumlararası çatışmalarla...
50'li seneler... O acımasız oyunlar...
Ve sonra 'hasta' doğdu 'Cumhuriyet'...
74'ü yaşadı...
Şimdi yaşı 74.
Adada barışa dikkat çekmek için yollara düştü, Mike Elia...
Bu yıl 5’nci kez Apostolos Andreas Manastır’ndan Mağusa Suriçi’ndeki
Ay. İkserino Kilisesi’ne yürüyor.
O'nun adımlarındadır barış...
"Kıbrıs’ın yeniden birleşeceği güne kadar yürüyeceğim" diyen umudunda...
Onun nefesindedir barış...

*  *  *

Nisandı, yani bahar!
Sene 1964...
Dikomo’da askerdi.
Ve Kıbrıslı Türk çobanları kaçırmışlardı.
Bunu duyduğu zaman çılgına döndü...
O insanların hayatını kurtaran Takis Hacıdimitriu'nun içtenliğindedir barış...
“53 senelik bir sır bu. Hiçbir zaman bu insanlara gidip, sizin hayatınızı kurtardım demedim. İnsandım..."

*  *  *

Esir kampında görüşmüşlerdi en son, Limasol'da...
"Kitaplarım sende kalsın" demişti...
O kitapları 42 sene sonra alabildi.
Ve 20’li yaşların sonunda kucaklaşan dostlar, ancak 70’lerinde yeniden buluşabildi.
Oradaydım.
Ve o gün gördüm...
Mehmet ile Dino'nun gözlerindeki yaşı...
Soğuk bir temmuz gününden, sıcak bir aralık gecesine akan yaştadır barış...

*  *  *

Ledra’dan kuzeye yürürken önceki akşam, onlarca insanı gördüm yine...
Ellerinde yaftalar...
Çan’la ezan arasında bir yerde...
“Yeter artık” diyorlardı... “Bunca yıl yeter.”
İsyan edenlerin avuçlarındadır barış...
Bu yalancı düzene kanmadan...