“Başkalaş acağız!”
Nasrettin Hoca'ya yaşını sormuşlar, "kırk dört" demiş. Çevresindeki biri: "hocam beş sene önce yaşını sorduklarında da kırk dört dedin, bu nasıl iştir" deyince, Hoca: " 'erkek adam' sözünden dönmez" demiş…
DEĞERLER, GENLER VE KÜLTÜR
Değerlerin toplumun kültüründe yaşaması,
Geleceği yaratmak,
Değerleri yaşamak ve yaşatmak, insanların düşünceleriyle mümkündür...
Demek ki, bir kültürü değerlendirebilmek için, neyin gerekli olduğunu iyi bilmeliyiz;
Gerekli olan şey, insanların beynindeki düşüncelerdir...
Genler, nesilden nesile mucizevi bir biçimde aktarılan bir mesajdan ibarettir.
Evrim, nükleotid dizisindeki saklı bilgileri muhafaza ederek, genler yoluyla aktarır.
Lâkin kültür, genler yoluyla kalıtılıp aktarılmaz;
Başka insanlardan öğrenilir!
Bu yüzden, çoğu fikirler kendimize ait değildir; biz o fikirlere aitiz.
Kısacası kültür, yaygın biçimde toplumsal olarak öğrenilen bilgilerdir...
Bu yüzden bilindik mizaçlar veya hayat boyu tekrarlanan belli birtakım davranış rutinleri, önümüze "direnç" olarak çıkıyor!
Bu direnç de, esneklik ve potansiyellerin önünü tıkıyor!
İTAATKÂR BİR ÖZNE OLMA DURUMU
Bugün, başkalarının amaçları uğruna düşündüren bir sistem ve kültürle karşı karşıyayız.
Bu sistem "itaatkâr bir özne" yetiştirmeyi amaçladı ve bunu becerdi...
Sistemin aklı, "entegre olma derdi"ni çözdüğü zaman, birey düşünmeyi bırakır..
Bundan öte "yol" da yürünmez hale gelir!
Toplumsal anlamda iki şekilde yolculuk edersin:
Bir; yola sınıfsal ortaklık yaparak rehberlik edersin.
İki; yolun sana rehberlik etmesine müsade edersin...
NE YAPMALI?
Bilginin doğasına özgü bir avantajı var: Sürekli olarak geliştirilebilirliği...
Bilgiyi, tasarladığın bir şeyin daha iyisini tasarlamak için, sonsuza dek kullanabilirsin.
İşte! Ütopya burada devreye girer...
Çünkü ütopya, tasarlayıcısı için bir ideal ya da karşı ideali temsil eder.
İnsan düşüncesine yeni ufuklar açar...
Mücadele eden toplumlar, asıl kimliklerini bu ütopyalar sayesinde korumuşlardır.
O zaman kendi sistemimizi mantıklı bir şekilde yeniden inşa edip,
Yeniden kendimiz olacağız!
Yani "başkalaşacağız!"