1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Başvuru var, ödemek için ortada para yok”
“Başvuru var, ödemek için ortada para yok”

“Başvuru var, ödemek için ortada para yok”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın Maraş (Varosha) sakini Kıbrıslı Rumlara "komisyona başvurun" çağrısı ile gözler yeniden Taşınmaz Komisyonu'na çevrildi, komisyonun "yavaşlayan ve neredeyse duran" ödemeleri gündeme geldi.

A+A-

Aygün Bahar ÖKMEN

2006 yılında adanın kuzeyinde Kıbrıslı Rumların taşınmaz mallarıyla ilgili bir "iç hukuk yolu" olması için açılan Taşınmaz Mal Komisyonu 2014 yılından bu yana tazminat ödemelerinde yavaşlamaya gitti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın Maraş sakini Kıbrıslı Rumlara "komisyona başvurun" çağrısı ile gözler yeniden Taşınmaz Mal Komisyonu'na çevrildi, komisyonun "yavaşlayan ya da neredeyse duran" ödemeleri gündeme geldi.

YENİDÜZEN’e konuşan Taşınmaz Mal Komisyonu Başkanı Ayfer Said Erkmen, "kendilerine ödeme yapılmadığını ve tazminat ödemesi bekleyen 200’ün üzerinde dava olduğunu" ifade etti.

Kıbrıs Türk yönetiminin Maraş’ta malı bulunanlara "komisyona başvurun" çağrısı yapmasına rağmen 200'ün üzerinde tazminatın "beklemede" olmasını yorumlayan komisyonun açıldığı dönemin Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ise "TMK’nın ödeme yapmaması durumunda, taşınmaz malı olan ve komisyondan yanıt alamayan ya da aldığı tazminat kendisine ödenmeyen kişilerin AİHM’e başvurabileceğini" vurguladı.

 

Avukat Hakkı'dan 3 alternatif: "Tazminat, iade, takas"

Maraş konusuna hakim olan ve bu konuda çalışmaları bulunan Avukat Murat Metin Hakkı, "Komisyonun 2014 yılından sonraki dönemde tazminat ödemelerinin ciddi şekilde yavaşladığını ve nakit sıkıntısı nedeni ile 2019 yılında tamamen durduğunu" ifade eti.

Avukat Murat Metin Hakkı, Kapalı Maraş için Kıbrıslı Rumlara ‘Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurun’ diyen Tatar’ın bu çağrısı hakkında, “Nakit sıkıntısı yaşanan şu dönemde, Komisyon Kıbrıslı Rumlara 3 alternatif sunabilir” dedi ve bu alternatifleri şu cümlelerle anlattı: "Taşınmaz Mal Komisyonu yasasına göre Komisyon 3 alternatif öneride bulunabilir. Birincisi malın iadesidir. İkincisi malın tazmin edilerek mülkiyetin devlet makamlarına geçmesidir. Üçüncüsü ise mal takasıdır. Ciddi likit sıkıntısının söz konusu olduğu bir ortamda, tazminat alternatifinin gerçekçi bir alternatif olabileceğini düşünmüyorum"

 

"Maliye'de kağıt üzerinde bu yıl için 100 Milyon TL"

Maliye Bakanlığı’ndan edinilen bilgiye göre; "Taşınmaz Mal Komisyonu’nun kişilere ödeyeceği tazminatlar her ne kadar bütçede mali kaynak gibi görünse de Türkiye Cumhuriyeti kaynaklı" olarak geliyordu. Son birkaç yıldır bu ödemelerde gerekli tahsisat sağlanamadığı için Maliye Bakanlığı, Taşınmaz Mal Komisyonu’na gerekli ödemeleri yapamıyor.

Alınan bilgiye göre; Taşınmaz Mal Komisyonu’nda mükellefiyet 1 Milyarı aşmış durumda. Maliye kaynaklarına göre; “Bütçe ise sadece 100 Milyon TL. Bu 100 Milyon TL’nin de serbestliği dün itibari ile bitti. Bugün serbest bırakılsa bile önümüzdeki günlerde bunun başarılıp da yılsonunun kapatılması mümkün görünmüyor. Bu nedenle bu yıl da kayıp bir yıl olarak kaldı"


2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat:

“Yeterince kaynak olmadığı için tazminat başvuruları karşılanamıyor”

Taşınmaz Mal Komisyonu’nun bütçesinin son derece zayıf olduğunu bildiğini ifade eden 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, son zamanlarda buraya yapılan katkılarda ciddi bir azalma olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Tatar’ın Kıbrıslı Rumlara yaptığı ‘Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurun’ çağrısını ne dediğini bilmeme olarak yorumladı.

Talat şu şekilde konuştu:

“Taşınmaz Mal Komisyonu’nun bütçesinin son derece zayıf olduğunu biliyorum. Son zamanlarda buraya yapılan katkılarda ciddi bir azalma var diye biliyorum. Ancak bütün bunlar dışarıdan alınan bilgilerdir. Taşınmaz Mal Komisyonu’na müracaatlar hala devam ediyor. Özelikle böyle kritik dönemeçlerde ‘Bu sorun artık çözülmez. Ben de malımı alamam’ diye düşünen Kıbrıslı Rumlar, başvuruyu arttırıyor. Ama yeterince kaynak olmadığı için bu başvurular karşılanamıyor. Yani komisyon karar veriyor ama insanların parası ödenmiyor.

Bu da riskli bir durumdur. Çünkü taşınmaz malı olan ve komisyondan yanıt alamayan ya da aldığı tazminat kendisine ödenmeyen kişiler AİHM’e başvurabilirler ve zaman zaman da başvuruyorlar. Bu da komisyonun geleceğini riske atan önemli bir olumsuzluktur. Komisyonun etkinliği konusunda para ödeyememe dışında bir sorun yok. Sorgulanan esas husus belirlediği paraların ödenmemesi… Bu da önemli bir dezavantajdır. Bir Cumhurbaşkanı herhangi bir konuyla ilgili açıklama yaparken o konuda çok iyi değerlendirme yapmalıdır. Bugün bütçesi son derece zayıf olan ve Maraş dışındaki başvuruları bile karşılayamayan bir komisyon, Maraş’ın da bunun içine katılmasıyla, Maraş’taki mal değerlerini de göz önüne alacak olursak… Bana göre içi dolu konuşmuyor Sn. Cumhurbaşkanı. Biraz Türkiye’den kendisine söylenenleri, UBP içinde ortaya konan sözleri tekrarlamaktan öte, içi dolu ve güven veren bir yaklaşım koyamıyor ortaya. Bu çok açık ve nettir.

 

“Türkiye’den de ciddi destek alıyorduk”

"Bizim zamanımızda ödemeler yapılıyordu. Bunun için Türkiye’den de çok ciddi destek alıyorduk. Hatta Abdullah Gül’ün Türkiye Dış İşleri Bakanı olduğu dönemde Taşınmaz Mal Yasası geçmişti. Onun döneminde çok uğraştık iki ülke olarak. Bu düzenleme iki ülkenin çabaları ile onaylandı. Yine bizim dönemimizde bu komisyonun yeterli iç hukuk yolu oluşturduğu, AİHM tarafından kabul edilmişti. Dolayısı ile Sn. Gül olayın önemini çok iyi bilen biri olarak bize çok açık ve net olarak her türlü ödemeyi yapabilirsiniz, biz Türkiye olarak bu konuda size destek olacağız demişti. Bugünün düşünceleri ise daha farklı görünüyor. Olayları sürüncemede bırakarak bir şey elde edilebileceği düşünülüyor.

Maraş’ın Türk yatırımcılarca yatırım alanı haline dönüşmesi bir hayaldir. Çünkü oranın sahipleri vardır. Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvursunlar ve buna karşılık iade alsınlar diyorlar. Sonra dönüp Türkiye’den yatırımcılar gelip yatırım yapacak şeklinde konuşuyorlar. Bana göre ne dediklerini bilmiyorlar.”


Taşınmaz Mal Komisyonu Başkanı Ayfer Said Erkmen:

"Parası ödenmeyen 200 üzerinde dava var"

"Maraş için komisyona başvuru yapın" açıklamalarını değerlendiren Taşınmaz Mal Komisyonu Başkanı Ayfer Said Erkmen “Bütün mesele İçişleri Bakanlığı’nın görüş vermesi. Geçen sene Komisyon’a 100 milyon ayrıldı ama verilmedi. Bu sene yine 100 milyon. Ama verilmedi. 200 üzerinde dava var parası ödenmeyen. Bu şartlarda bir şey söylemek zor” dedi.

Taşınmaz Mal Komisyonu Başkanı Ayfer Said Erkmen, son yıllarda alınan kararları dile getirdi, güneydeki bir bankadan kredi almak isteyen Kıbrıslı Rumların kuzeydeki taşınmaz malını ipotek ettirebildiğini ve son iki yıldır kuzeydeki mallarının Kıbrıslı Rumlar arasında satışının gerçekleşebildiğini ifade ederek “Tazminatı ha bizden almışlar, ha bu şekilde” yorumunda bulundu.

Erkmen şu şekilde konuştu:

“Kıbrıs Cumhuriyeti’nin aldığı bazı tedbirler var. Eskiden bir Kıbrıslı Rum, kuzeydeki malını ipotek göstererek güneydeki bir bankadan kredi alamazdı. Artık böyle bir olanakları var. Buraya bir eksper gönderiyorlar. Bu kişi gelip malı yerinde inceliyor, acentelerden bilgi alıyor ve bu çerçevede o mal ipotek olarak verilebiliyor. Ve adam kredisini alabiliyor. Ha bizden aldı ha oradan aldı…

Ayrıca güneydeki bir Kıbrıslı Rum kuzeydeki malını başka bir Kıbrıslı Rum’a satabiliyor. 1,5-2 sene oldu bu karar alınalı. Bir de tabi bu Kıbrıslı Rum’dan Kıbrıslı Rum’a satış olduğu zaman Kıbrıs Cumhuriyeti herhangi bir transfer ücreti almıyor teşvik maiyetinde. Oysa normalde %6 olması gerekir.”


Avukat Murat Metin Hakkı:

“Maraş göçmenlerine çareler önerilebilir”

2014 yılından sonraki dönemde tazminat ödemelerinin ciddi şekilde yavaşladığını ve nakit sıkıntısı nedeni ile 2019 yılında tamamen durduğunu ifade eden Avukat Murat Metin Hakkı, Kapalı Maraş için Kıbrıslı Rumlara ‘Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurun’ diyen Tatar’ın bu çağrısı hakkında, “Nakit sıkıntısı yaşanan şu dönemde, Komisyon Kıbrıslı Rumlara 3 alternatif sunabilir” dedi.

Hakkı şu şekilde konuştu:

“2014’ten sonraki dönemde tazminat ödemelerinde çok ciddi yavaşlama oldu. Ciddi bir likit sıkıntısı başladı. 2014’ten 2019’a kadar akmazsa damlıyordu fakat 2019 başından beri de tamamen durdu. Bütçe kalemlerinde komisyon için muhtelif ödeme miktarları öngörülse bile, son iki yıldır bütçede öngörülen rakamlar dahi ödenmiyor. Buna karşın Komisyon başvuruları hala kabul ediyor. Bundan yana bir sıkıntı yok. Ancak tazminat ödemeleri çok yavaşladığı için Komisyon’a başvurunun cazibesi büyük ölçüde azaldı.

Taşınmaz Mal Komisyonu yasasına göre Komisyon 3 alternatif öneride bulunabilir. Birincisi malın iadesidir. İkincisi malın tazmin edilerek mülkiyetin devlet makamlarına geçmesidir. Üçüncüsü ise mal takasıdır. Ciddi likit sıkıntısının söz konusu olduğu bir ortamda, tazminat alternatifinin gerçekçi bir alternatif olabileceğini düşünmüyorum. Çünkü bu Milyarlarla ifade edilebilecek rakamların ödenmesi gerekebilir. Ancak mal iadesi ve takas konuları gündeme gelirse, devlet kaynaklarına ciddi bir külfet getirmeden komisyon vasıtasıyla Maraş göçmenlerine çareler önerilebilir”

 

“Mevcut imar mevzuatı Maraş’ı da kapsayabilir”

"Elbette ilk olarak herhangi bir tazminat ödemeden mal iadesi yapmak bu çarenin adilliğini başvuranlar nazarında sorgulatacaktır. Ancak bunun önüne geçmek için, imar mevzuatında bazı değişiklikler yapılabilir. Mevcut düzenlemelerin Maraş’ı da kapsayacak şekilde genişletilmesi söz konusu olabilir ve bu mal iadesi alacak Maraş göçmenlerine ekstra kat, imar hakkı tanınabilir. Bu hak da bir bakıma dolaylı olarak kullanım tazminatı olarak sunulabilir.

İkinci alternatif de mal takasıdır. Güneyde, başta Vakıflar idaresi olmak üzere çok sayıda kişi ve kurumun malı vardır. Yaklaşık 450-500 Bin dönüm civarında bir Türk malından bahsedilmektedir güneyde bulunan. Bu takas mekanizması da devreye sokulabilir.

 

“Hem ekonomik külfet minimize edilir…”

Elbette ki ilk aşamalarda bu takas mekanizmasında ciddi sıkıntılar yaşanacaktır çünkü güneyde Türk malları ile ilgili kabul edilen 139 / 1991 sayısı yasaya göre, güneydeki bütün Türk mallarının vakıf malları dâhil, idarecisi ya da vasisi Kıbrıs Cumhuriyeti İç İşleri Bakanı’dır. Bu takas mekanizmasının devreye sokulmasında Kıbrıs Cumhuriyeti İç İşleri Bakanı ciddi sorunlar yaratabilir. Ancak takas mekanizması cazip bir şekilde çalıştırılırsa, takas çağrısını kabul edebilecek kişilerin Kıbrıs Cumhuriyeti İç İşleri aleyhine ciddi hukuki sorunlar çıkartmakla Kıbrıslı Rumların, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götürmelerinin yolunu açabilecek bir süreç dahi başlatılabilir. Hem ekonomik külfet minimize edilir hem de Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Türk malları ile ilgili mülkiyet rejiminin sorgulanmasının önü açılabilir.”

Yorgos Arestis’in, Kıbrıslı Rumların TMK’ya başvuruda bulunmaları halinde hukuk maceralarının sona ermeyeceği, Kuzey’deki mahkemelerde EVKAF ile (davada) taraf olmakla karşı karşıya kalabilecekleri, günün sonunda da haklarını hiçbir yerde bulamayacakları” yönündeki söylem ve çekincelerinin ilk bakışta Kıbrıslı Rumlar açısından haklı bir çekince olarak görülebileceğini ifade eden Hakkı, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Ancak, geçen yıl kuzeydeki Yargıtay’ın 21 Ekim 2019’da karara bağladığı bir karar var. Davanın başvuranı Ioannnou & Yi Limited. Burada Yargıtay’ın hükmü şu yöndeydi, Taşınmaz Mal Komisyonu bir karar verirken, 1974 tapu kütüklerine bağlıdır ve komisyon 74 öncesi dönemde herhangi bir usulsüzlük oldu mu olmadı mı, bunu denetlemeye yetkili değildir. Dolayısıyla zaten Türkiye hükümeti de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Maraş’la ilgili devam eden davada bu kararı işaret ederek, Maraş’la ilgili hukuken bir iç hukuk yolunun açıldığını ifade etmiştir. Bu beyanlar ve mahkeme kararı ışığından Yorgos Arestis’in belirttiği çekinceler yersizdir diye düşünüyorum.”


Avukat Achilleas Demetriades:

“Rumlar, Kıbrıslı Türklerin kontrolü altında da olsa evlerine geri dönmek istiyorlar”

Taşınmaz Mal Komisyonu’nun "batmış olduğunu"  iddia eden Avukat Achilleas Demetriades, TMK’nın "kısa zamanda para bulması ya da bu işi bırakması gerektiğini" dile getirdi.

YENİDÜZEN’e konuşan Demetriades şu şekilde konuştu:

“Genel anlamda TMK’nın tazminatları ödemek için parası yok. Bildiğim kadarıyla 1 Milyon TL açık vermiş durumdalar. Bu durum da benim gözümde bunun efektif olmayan bir çaba olduğunu doğruluyor çünkü başvuruları önce bir karara bağlayıp sonra da ödememezlik yapamazlar. Ayrıca bir başka problem de normalde Strasburg’da bir karara varıldığında kredi faizi en az %3 olur. Bu senaryoda ise kararlar faiz içermiyor. Yani bu insanlar bir şekilde TMK’ya borç vermiş oluyor çünkü herhangi bir faiz ödemesinden bahsedilmiyor. Faizi olmayan bir borç… Bunu kabul edilemez buluyorum.”

 

“42 dava ve 50 Milyon Euro”

“Türkiye 2014 yılında Kıbrıslı Rumlara 40 Milyon ödeme yapması gerektiğine dair talimat almıştı. Ödemedi. Yine aynı yıl 60 Milyon ödeme yapması gerektiğine dair aldığı diğer talimata da uymadı. Türkiye hiçbir ödemede bulunmadı. Son olarak en önemli noktalardan biri de Avrupa Birliği Konseyi’nden önce kullanım kaybı için 42 dava ve 50 Milyon Euro söz konusuydu ve Türkiye bunu ödemeyi de reddetti. Tüm bunlar bize gösteriyor ki Türkiye insan haklarına karşı alakart bir tutum sergilemektedir. Eğer TMK konusunda ciddilerse bir an önce Strasburg’da alınan kararlara uymaya başlamalı ve ödemeleri yapmalılar. Böylece güvenilirlikleri de yükselecektir”

 

“Kıbrıslı Türklerin kontrolü altında da olsa evlerine geri dönmek istiyorlar”

“TMK şu anki hali ile ilerlemiyor. Oldukça yavaş ilerleyen süreçler söz konusu. Bunun da bir an önce düzeltilmesi gerekiyor. Ayrıca Kapalı Maraş’a ait davalar da bir an önce işleme alınmaya başlamalı çünkü burada malı olan insanlar Kıbrıslı Türklerin kontrolü altında da olsa evlerine geri dönmek istiyorlar.

Şu anda Maraş için 3000’den fazla başvuru söz konusu. Sayın Tatar bir an önce malların iadesine başlamalıdır ki diğerleri de bunu takip etsin. Şimdiye kadar hiçbir şey yapmadılar. Neyi bekliyorlar?”

 

“Maraş çözüm yolunda bizlerin deniz feneri olacaktır”

“Elbette bu noktada malların iadesi bu işin yalnızca yarısı. Unutmayalım ki Maraş tam 46 yıldır Türkiye’nin işgali altındaydı ve bunun bir maliyeti olmalıdır.

Maraş çözüm yolunda bizlerin deniz feneri olacaktır. Eğer bu feneri söndürürsek, çözüm yolundaki rotamızı kaybedebilir ve kayaya çarparız. Bu nedenle Maraş’ın güvenlik arttırıcı önlemler hususunda da, iki toplumlu bir federasyon olmamız konusunda da son derece önemli olduğunu düşünüyorum.”


Kathimerini: "312 milyon 118 bin 627 sterlin değerinde tazminat ödemeyi kabul etti"

Kathimerini gazetesi TMK’nın 2006’dan 2020 yılına kadar 312 milyon 118 bin 627 sterlin değerinde tazminat ödemeyi kabul ettiğini yazmıştı.
Gazete avukat Murat Hakkı’nın açıklamasına dayanarak TMK’daki tazminat ödemelerinin nakit eksikliği nedeniyle 2014 yılından itibaren durduğunu belirtti. 
Habere göre 17 Mart 2006’dan Kasım 2020 tarihine kadar TMK, 6 bin 761 başvuruyu kabul etti.  
Gazete, Avukat Ahilleas Dimitriadis’in, meseleleri sonuçlanan Kıbrıslı Rum göçmenlere ilişkin tazminatların ödenmesinde büyük zorluklar yaşandığı tespitinde de bulunduğunu yazdı.
Habere göre Dimitriadis ayrıca Kıbrıslı Rum mallarının bütününe ilişkin olarak çok az bir bölümünün TMK aracılığıyla çözümlendiğini de ifade etti. 
Gazete yine TMK’ya ait verilere dayanarak başvurusu sonuçlanan Kıbrıs Rum mallarının toplam alanının Kuzey’deki Rum mallarının yüzde 0.8’ine denk gelen  34.6 milyon metre kare (25 bin 872 dönüm) olduğunu yazdı.


Taşınmaz Mal Komisyonu neden kuruldu?

Taşınmaz Mal Komisyonu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Xenides-Arestis v. Turkey davasında vermiş olduğu hükümler uyarınca, Taşınmaz Mal Yasası (67/2005 sayılı Yasa) tahtında kurulmuştur. Alınan bu tedbirin amacı, Kuzey Kıbrıs'ta bulunan mallarla ilgili talepler için etkin bir iç hukuk yolu oluşturmaktır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye aleyhine açılan Demopoulos ve Diğerleri davasının kabul edilebilirliğine ilişkin almış olduğu 1 Mart 2010 tarihli kararda 67/2005 sayılı Yasanın etkin bir hukuki çare sunduğunu saptamış ve başvuranların şikayetlerini iç hukuk yolunun tüketilmemiş olduğu gerekçesiyle reddetmiştir.

Yüksek Adliye Kurulu'nun Cumhurbaşkanı tarafından önerilen kişiler arasından atadığı Başkan, Başkan Yardımcısı ve üyelerinin göreve başlaması ile 17 Mart 2006 tarihinde faaliyete geçen Taşınmaz Mal Komisyonu 67/2005 sayılı yasanın öngördüğü şekilde yeniden oluşturulmuştur. Buna göre Komisyon; Başkan Ayfer Erkmen, Başkan Yardımcısı Güngör Günkan ile üyeler Sümer Erkmen, Erhan Berksel, Hans C. Kruger, Daniel Tarschys ve Saskia Yorucu'dan oluşmaktadır.

Taşınmaz Mal Komisyonu, 67/2005 sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak, iade, tazminat ve takas ile ilgili yapılan talepleri inceler. Yapılan değerlendirmelerde, 1977-1979 Doruk Antlaşmaları ve Birleşmiş Milletler'in Kıbrıs Sorununun çözümüne ilişkin hazırlamış olduğu bütün planların ana unsurunu teşkil eden iki kesimlilik ve iki toplumluluk ilkeleri gözetilmektedir. Komisyon, Kıbrıs Türk Toplumunun haklarına halel getirmeyecek bir biçimde, mülk sahiplerinin taleplerini yerine getirmek için çalışmaktadır.

27 Kasım 2020 itibariyle, Komisyona toplam 6,765 adet başvuru yapılmış ve bunlardan 1,229 tanesi dostane çözüm yoluyla ve 33 tanesi de duruşma yoluyla sonuçlandırılmıştır. Komisyon, şu ana kadar başvuranlara mallarının bedeli olarak 313,992,162.- Sterlin tazminata karar verilmiştir. Ayrıca, üç başvuru için iade, iki başvuru için takas ve tazminat, yedi başvuru için de iade ve tazminat kararı verilmiştir. Bir başvuru için çözümden sonra iade ve bir başvuruda da kısmi iade doğrultusunda karar verilmiştir.

Taşınmaz Mal Komisyonu, mülkiyet talepleri için adil, hızlı ve etkin bir çare bulabilmek için faaliyetlerine devam etmektedir. Böylece Komisyon, Kıbrıs Sorununa kapsamlı bir çözüm bulunmasına katkıda bulunmayı hedeflemektedir.

Bu haber toplam 3012 defa okunmuştur
İlgili Haberler