Bataklık
Fransa savaş uçakları ile gelince 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti anlaşması anımsandı.
Kıbrıs Anayasası da…
Türkiye’nin de “garanti” ettiği anayasa bu!
Toprak bütünlüğüyle…
Bir başka devletle birleşmeyi engelleyen hükmüyle…
***
Kıbrıs’ta “güç nizamı” üzerinden hareket ediliyor senelerdir.
Türkiye, adadaki askeri gücüne güveniyor.
Kıbrıs da Avrupa Birliği üyeliğine!
Birisi malı mülkü ganimetlemiş, birisi cumhuriyeti…
***
Şimdi ortam gerilince yeniden bataklığı görmeye başladık.
Farelerin peşine düşmek, sinekleri avlamak, kara böcüleri ezmek bir yere kadar...
“Çözümsüzlük” denen bataklık orada durduğu sürece “hukuksuzluk” hepimizi kemirecek.
İçten içe kemirecek…
Korku iklimi hiç bitmeyecek.
Hep bir “savaşabilme” ihtimali…
***
"Fransa'nın 1959-60 anlaşmaları hilafına adada askeri uçaklarını konuşlandırması kabul edilemez" diyen kişi, bir de kendisi liste yapması gerekir.
Anlaşma hilafına neler yapmış diye!
Madde madde...
***
Şimdi “kahramanlık” naralarının zamanı değil…
Çünkü ölmek değil isteğimiz…
Yeniden doğmak!
Mümkünse dünyanın ortasında doğmak…
Görünür olmak!
***
Savaşın, barutun, tankın, hücumbotun iyisi yok.
Hepsi ölüm makinesi…
Akdeniz’de barış istiyoruz ve bunun için de doğru liderlik şart!
Uzlaşı şart uzlaşı…
Kabadayılık kimseye yaramayacak.
Hele bize…
Kıbrıslı Türklere hiç!
***
Dün de Amerika Birleşik Devletleri açıkladı, “Kıbrıs Cumhuriyeti ile Doğu Akdeniz'deki doğal gaz arama çalışmalarında işbirliğini geliştirmek istiyoruz.”
Ne yazık ki Kıbrıslı Türkler “özneliğini” kaybetti.
Ada yarısında ‘oy devşirme’ derdine düşmüş Ankara’yla, kendi koltuğundan başka gailesi olmayan iktidarların hepimizi getirdiği yer budur.
‘Bataklığı’ çözüm diye sunuyorlar!
Savaş çıksa ilk kendi çocuklarını kurtaracaklar.
***
‘Garanti’ barıştır!
Bataklık da bataklıktır.