1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Batıdan uzaklaşma zarar verdi”
“Batıdan uzaklaşma zarar verdi”

“Batıdan uzaklaşma zarar verdi”

Türkiye’deki yerel seçimler, beklenmedik bir şekilde muhalefetin zaferiyle sonuçlandı; ekonomi ve siyaset uzmanları, sonuçların olası yansımalarını YENİDÜZEN’e yorumladı.

A+A-

Serap ŞAHİN

Türkiye’de Pazar günü gerçekleşen yerel seçimlerde ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi, 1977’den bu yana ilk kez birinci parti olarak seçildi, AKP iktidarı’nın tek partili dönemi adeta son buldu. Sonuçların, hem siyasi hem de ekonomik açıdan; hem Türkiye, hem de Kıbrıs özelinde merak konusu halini aldı. Ekonomi ve siyaset uzmanları, sonuçların olası yansımalarını YENİDÜZEN’e yorumladı.

YENİDÜZEN’e konuşan Siyaset Bilimci, DAÜ Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sözen; CHP’nin 47 yıldan sonra en yüksek oy oranı aldığına dikkat çekti, “Türkiye CHP’ye şans verdi” dedi.

Yasal olarak erken seçim için bir gerekçe olmadığını kaydeden Sözen, “Yasal takvime göre 2028’e kadar Türkiye’de bir seçimin olmayacağı yönünde. Ancak işin yasal kısmı yeterli değil” dedi, erken seçim olasılığına işaret etti.

Seçimle birlikte Türkiye’nin tekrardan batıyla daha yakın ilişkiler içinde olabileceğine dikkat çeken Sözen, “Kıbrıs’ta anlamlı bir müzakere sürecinin başlayabilmesi demek, Türkiye’nin batı ile daha yakından çalışma iradesini de kanıtlayacaktır diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

YENİDÜZEN’e seçimin ekonomik yönünü yorumlayan Ekonomist Ödül Muhtaroğlu da, cumhurbaşkanlığı seçimlerine göre; yerel seçimlerde farklı bir strateji uygulandığına işaret etti, “Döviz kurları kademeleri olarak arttı” dedi. Merkez Bankası’nın da yüzde 5 faiz artırımına gitmesiyle birlikte döviz kurlarının da dengelendiğini vurgulayan Muhtaroğlu, önümüzdeki dönemin önemli olduğunu kaydetti. Muhtaroğlu, yaşanan gelişmelerin olumlu olduğunu belirtti, “Siyasi konularda gerginlikler olmazsa ekonomik sıkıntılar yaşanma olasılığı yok. Ekonomik anlamda kurların yükselmemesi bizde de enflasyonu aşağıya çeker” dedi.

 

Siyaset Bilimci, DAÜ Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sözen:

“2 gün öncesine göre, erken seçim olası”

Türkiye’de Pazar günü gerçekleşen seçim sonuçlarının AKP’nin dış ilişkilerini nasıl etkileyeceğinin henüz bilinmediğine işaret eden Siyaset Bilimci, DAÜ Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Ahmet Sözen, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 1977 yılından sonra en yüksek oy oranını aldığını kaydetti. Yerel seçimlerde kişilerin siyasi partilerden daha çok öne çıktığına dikkat çeken Sözden, “İnsanlar yerel yöneticileri parti rozetinden çok kişisel yetenek ve becerilerine göre seçerler. Bu seçimde istisnasız bir şekilde CHP’nin AKP’den daha fazla oy alması çok şaşırtıcı” ifadelerini kullandı.

“Bu seçimi sadece bir yerel seçim olarak görmemiz çok doğru olmaz” diyen Sözen, “Özellikle de Recep Tayyip Erdoğan’ın yerel seçimler için sahada olması demek, bu seçimleri daha çok referandum gibi bir havaya büründürmüştü. Bir tarafta Erdoğan sahada insanlara şunu söylüyor ‘Bu seçimlerde AKP’li adaylara oy verin aksi takdirde merkezi hükümetle aynı partiden olmayan yerlere hizmet gitmeyecektir.’Bir yerde tehdit de ediyor, uyarıyor” şeklinde konuştu.

 

“Türkiye değişimle yola çıkan CHP’ye şans verdi”

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)’nin son7-8 yıldır giderek daha çok otoriterleştiğine işaret eden Sözen, “Türkiye’deki hak ve özgürlüklerin giderek kısıtlanması, bununla beraber çok ciddi bir ekonomik krizin oludğu bir dönemde Türkiye yaşanmaz bir hale geldi. AKP’nin son yıllarda sergilediği kibirle de birleşince boğucu bir ortam oluştu ve sanıyorum Türkiye vatandaşları bunu protesto etmek amacıyla bu şekilde oy kullandılar” ifadelerini kullandı. Sözen , “Türkiye vatandaşları, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan sonra değişimle yola çıkan CHP’ye, bir önceki seçimde cumhurbaşkanı yardımcısı şeklinde lanse edilen İmamoğlu ve Mansur yavaş gibi insanların da içinde olduğu bu partiye bir şans verdi” dedi.

 

“Türkiye iradesini sandığa yansıttı”

Yasal olarak erken seçim için bir gerekçe olmadığını kaydeden Sözen, “Yasal takvime göre 2028’e kadar Türkiye’de bir seçimin olmayacağı yönünde. Ancak işin yasal kısmı yeterli değil” dedi.

Türkiye vatandaşlarının bir yerde iradelerini sandığa yansıttığına işaret eden Sözen “Türkiye’de şu anda AKP’nin dışında da çok önemli bir siyasal aktör, Cumhuriyet Halk Partisi gibi bir aktör var. Kazanılan ivme parlamentoya ve siyasal hayata da yansıyacaktır” ifadelerini kullandı.

 

“2 gün öncesine göre, erken seçim olası”

Erken seçimin 2 gün öncesine göre daha olası olduğunun altını çizen Sözen, “Ama bu erken seçim ne zaman olur onu bilemeyiz. Bugün Türkiye’de tek kişinin yetkilerinin çok yüksek olduğu bir sistemle yönetiliyoruz. O yüzden Erdoğan’ın bu kararı vereceği bir ortam oluşacaksa ancak o zaman erken seçim olur. Türk halkı Erdoğan’ı buna doğru zorluyor. Kazanılan bu başarıdan sonra özellikle CHP bunu nasıl kullanacak ve muhalefetini nasıl sokağa ve hayatın diğer kısımlarına nasıl yansıtacak bununla alakalı olacaktır. Erdoğan’ı buna yine muhalefet zorlayacaktır”  şeklinde konuştu.

 

“Seçimle birlikte Türkiye tekrardan batı ile yakın ilişkilerde olacak”

Türkiye’nin son yıllarda yoğun bir şekilde batı bloğundan uzaklaştığını ve bunun Türkiye’ye zarar verdiğinin farkına varılmasının seçimlere yansıdığını kaydeden Sözen, “Seçimle birlikte Türkiye’nin tekrardan batıyla daha yakın ilişkiler içinde olabileceğini düşünüyorum. Türkiye’nin jeopolitik olarak da öneminin arttığı noktasında, batı da Türkiye ile beraber çalışma gereğinin farkına varmıştır. O yüzden iki tarafın da birbirleriyle daha yakın çalışma içinde olacağını düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.

Sözen, “Kıbrıs’ta anlamlı bir müzakere sürecinin başlayabilmesi demek Türkiye’nin batı ile daha yakından çalışma iradesini de kanıtlayacaktır diye düşünüyorum” dedi.

 

Ekonomist Ödül Muhtaroğlu:

“Yerel seçimlerde farklı bir strateji uygulandı”

Ocak ayından bu yana döviz kurlarında kademeli bir yükseliş olduğuna dikkat çeken Ekonomist Ödül Muhtaroğlu, yerel seçimlerde Mayıs ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerine göre farklı bir strateji uygulandığını belirtti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra döviz kurlarında patlama yaşandığını hatırlatan Muhtaroğlu, yerel seçimlerde ise aşamalı olarak artışlar yaşandığını kaydetti. Bugün için döviz kurlarında herhangi bir değişiklik olmadığına işaret eden Muhtaroğlu, Merkez Bankası’nın da yüzde 5 faiz artırıma gitmesiyle birlikte döviz kurlarının dengelendiğini kaydetti.

 

“Önümüzdeki dönem önemli”

“Önümüzdeki dönem önemli” diyen Ekonomist Muhtaroğlu, Türkiye’de yıllık enflasyonun yüzde 67, politika faizinin yüzde 50, mevduat faizinin de 60 bandında olduğuna işaret etti, “Faizler henüz enflasyonun altında olması nedeniyle negatif TL faiz getirisi görünüyor” yorumunu yaptı. Önümüzdeki dönemde faizlerin bir miktar daha yukarıya çıkacağını ve enflasyon rakamlarının üzerine geleceğini öngördüğünü belirten Muhtaroğlu, “Bu sağlandığı takdirde önümüzdeki dönemde kurlarda çok fazla artış olmayabilir” dedi.

Enflasyonun nasıl gelişeceğinin önemli olduğuna dikkat çeken Muhtaroğlu, kredi faizlerinin artması talepteki artışı engelleyeceğini ve bir nebze olsun enflasyonla mücadelede olumlu bir etki yaratabileceğinin altını çizdi.

 

“Siyasi konularda gerginlikler olmazsa ekonomik sıkıntılar yaşanma olasılığı yok”

Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in Türkiye’nin ekonomik görünümünü yükseltmesinin olumlu bir gelişme olduğuna işaret eden Muhtaroğlu, diğer derecelendirme kuruluşlarında da ekonomik görünüm puanlarında bir artış olursa Türkiye ekonomisindeki gelişmelere olumlu yansıyacağını söyledi.

Türkiye’deki siyasi gelişmelerin ekonomiyi doğrudan etkilediğine dikkat çeken Muhtaroğlu, Türkiye’nin Amerika, Batı Avrupa, İsrail ve komşularıyla ilişkilerinin ekonomik gelişmelerde de belirleyici faktörlerden olduğunu belirtti. Muhtaroğlu, siyasi konularda gerginlikler olmazsa önümüzdeki dönem için ekonomik anlamda bir sıkıntı yaşanma olasılığı olmadığını kaydetti.

Muhtaroğlu sözlerine şöyle devam etti:

“Turizm mevsimi yaklaşıyor. Türkiye’ye döviz girişi artacak. İhracattaki gelişmelerle birlikte de döviz ihtiyacı bir nebze olsun giderilecek. Döviz kurlarında da aşırı yükselişler olmazsa döviz rezervlerinde de artış olabilir. Belki uzun zamandır kaçınılan IMF ile kredi anlaşması da gündeme gelebilir. Bunlar olumlu gelişmeler.”

 

“Ekonomik anlamda kurların yükselmemesi bizde de enflasyonu aşağıya çeker”

Türkiye’de bir sonraki seçimin 4 sene sonra olduğuna işaret eden Muhtaroğlu, Türkiye ekonomisinin istikrar kazanması anlamında bunun avantaj olduğunu kaydetti.

Türkiye’deki olumlu gelişmelerin Kıbrıs’ın kuzeyine yansımasını da değerlendiren Muhtaroğlu “Ekonomik anlamda kurların yükselmemesi bizde de enflasyonu aşağıya çeker. Bu da pahalılığı bir nebze yavaşlatabilir. Burada hükümet tarafından alınacak tedbirler de çok önemli ancak hiç tedbir alınmıyor. Hükümet normal bir vatandaş gibi seyrediyor” ifadelerini kullandı.

Bu haber toplam 2870 defa okunmuştur