Bay bay YENİDÜZEN...
YENİDÜZEN’e elveda etmek, ne bileyim, başka türlü bir duygu...
Sanki evinden ayrılıyormuşsun gibi...
Kolay değil 6 yıla yakın bir süre geçti...
Çok şey gördük, çok şey paylaştık...
Kelle koltukta olduk her zaman...
Ama bildiğimiz yoldan şaşmadı
YENİDÜZEN’e elveda etmek, ne bileyim, başka türlü bir duygu...
Sanki evinden ayrılıyormuşsun gibi...
Kolay değil 6 yıla yakın bir süre geçti...
Çok şey gördük, çok şey paylaştık...
Kelle koltukta olduk her zaman...
Ama bildiğimiz yoldan şaşmadık hiç...
İdeolojimiz baki oldu. Kimse farklı düşünmesin...
Ancak vizyonu tamamlamışsan veya tamamlamanıza olanak sağlanmıyorsa “bay bay” demesini bileceksin...
Beceremem de veda etmesini, ancak hep bir veda beklenir ya sonunda, bu da öyle işte...
Söyleyecek fazla söz yok.
Bugünden itibaren sizlerle bu köşede birlikte olmayacağım…
…Ve bir hikâye ile veda etmek isterim;
ÇİÇEKLE SU
Günün birinde, bir çiçekle su karşılaşır ve arkadaş olurlar…
İlk önceleri güzel bir arkadaşlık olarak devam eder birliktelikleri, tabii zaman lâzımdır birbirlerini tanımak için…
Gel zaman, git zaman çiçek o kadar mutlu olur ki, mutluluktan içi içine sığmaz artık ve anlar ki, suya aşık olmuştur…
İlk kez aşık olan çiçek, etrafa kokular saçar, “Sırf senin hatırın için ey su” diye...
Öyle zaman gelir ki, artık su da çiçeğe karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştır. Zanneder ki, çiçeğe aşıktır ama su da ilk defa aşık oluyordur.
Günler ve aylar birbirini kovalar…
Çiçek acaba “Su beni seviyor mu?” diye düşünmeye başlar. Çünkü su, pek ilgilenmez çiçekle...
Hâlbuki çiçek, alışkın değildir böyle bir sevgiye ve dayanamaz…
Çiçek, suya “Seni seviyorum” der. Su, “Ben de seni seviyorum” der.
Aradan zaman geçer ve çiçek yine “Seni seviyorum” der. Su, yine “Ben de” der.
Çiçek, sabırlıdır. Bekler, bekler, bekler...
Artık öyle bir duruma gelir ki, çiçek koku saçamaz etrafa ve son kez suya “Seni seviyorum” der.
Su da ona "Söyledim ya ben de seni seviyorum" der ve gün gelir çiçek yataklara düşer… Hastalanmıştır çiçek artık. Rengi solmuş, çehresi sararmış ve yataklardadır artık çiçek…
Su da başında bekler çiçeğin, yardımcı olmak için sevdiğine...
Belli ki artık çiçek ölecektir…
Ama son kez zorlukla da olsa başını döndürerek çiçek, suya der ki; “Seni ben, gerçekten seviyorum”
Çok hüzünlenir Su bu durum karşısında ve son çare olarak bir doktor çağırır nedir sorun diye...
Doktor gelir ve muayene eder çiçeği.
Sonra şöyle der Doktor: "Hastanın durumu ümitsiz, artık elimizden bir şey gelmez"
Su, merak eder, sevgilisinin ölümüne sebep olan hastalık nedir diye ve sorar doktora.
Doktor, şöyle bir bakar suya ve der ki:
“Çiçeğin bir hastalığı yok dostum. Bu çiçek sadece susuz kalmış, ölümü onun için" der.
Ve anlamıştır artık su, sevgiliye sadece “Seni seviyorum” demek yetmemektedir...