1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Bay Kemal kazanırsa... Erdoğan kazanırsa… Kıbrıs...
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Bay Kemal kazanırsa... Erdoğan kazanırsa… Kıbrıs...

A+A-

Belirtmeye gerek yok eminim ama yine de hatırlatmış olalım, şu anda okuduğunuz bu yazı, Türkiye’deki seçim sonuçları açıklanmadan önce yazıldı…

-*-*-

Bir çok kişi günlerdir “tahminimi” soruyordu...

Onlarca anket sonucu yayınlandı...

The Economist, bu anket sonuçlarını birleştirdi ve “Kılıçdaroğlu ilk turda kazanacak” anlamına gelen bir grafik yayınladı...

-*-*-

Kişisel tahminim Kılıçdaroğlu’nun ilk turdan seçimi kazanacağı yönündeydi...

Yüzde 55 oranında oy alacağını düşünüyordum ve en fazla yüzde 3 yanılma payı veriyordum...

-*-*-

Şunu gözlemlediğimi açıkça belirtmek isterim...

KKTC’de oy kullanan onlarca kişi içerisinde, “ben oyumu şuna verdim” diyerek açıkça tarafını belirtenler, bir elin parmak sayısını geçmezdi.

Neden?

-*-*-

Evet neden?

İşte “Erdoğan bu seçimi kaybetmeli” iddiasının içinde bu tek kelimelik sorunun yanıtı da vardır!

Yanıt ne midir?

Herkes korkuyor efendim!

-*-*-

Diktatörlüğün en ciddi silahı “korku”dur!

Bu korku ile devlet yönetilir ve her türlü kirli iş, insanların gözlerinin içine baka baka yapılır.

-*-*-

Haliyle tahminlerimde ve anketlerde belirtilen Erdoğan’ın yüzde 40 civarındaki oy oranının belki de yüzde 30’ların başlarında olmamasının sebeplerinden biri  ya da en başında geleni de “korku”ydu!

-*-*-

Muhaliflerini susturmayı tercih eden bir diktatör...

Erdoğan, seçimi kesinlikle kazanmamalı...

Çünkü bir kez daha kazanırsa, en basitiyle “korkuya sebep olan tavırları” çok artacak...

-*-*-

Erdoğan’ın, 29 ulusal televizyon kanalından yayınlanan son programında bir kadın gazetecinin “Kaybederseniz ne yaparsınız?” sorusuna verdiği yanıt, aslında yazdıklarımın net görüntüsüdür...

Basit açıklamasıdır...

“Böyle soru mu olur?” diyerek, gazeteciyi 10 binlerce hatta belki de 100 binlerce izleyicinin önünde fırçalamıştır, azarlamıştır...

Çok kızmıştır ve kızdığını açıkça ifade etmiştir.

Oysa, seçilmiş bir demokrat lider, kendisine sorulan hiç bir soruya kızarak yanıt vermez, vermemelidir...

-*-*-

Evet, özellikle son bir aydan beri “Erdoğan kaybedecek” dedim!

“Bu yazıyı, sonuçlar açıklanmaya başlamadan önce yazdım” demiştim, tekrar edeyim ve “kazanırsa ne olur?” sorusuna geçeyim...

-*-*-

Kazanırsa, Türk demokrasisi biter...

Türkiye’de demokrasi biterse, kimse adaletten, insan haklarından, kuvvetler ayrılığından söz edemez...

Laiklik zaten darbelenmiştir; iyice ezilir...

Müslüman çoğunluğun yaşam sürdüğü Türkiye, radikal bir İslam devletine doğru hızla yol almaya başlar.

-*-*-

LGBTI bireylere hakaret eden Süleyman Soylu’lar; çocuk tecavüzcülerine “küçüğün rızası söz konusu” diyerek sahip çıkan Bekir Bozdağ’lar güçlenir...

-*-*-

Ve tabii ki bu faşist – gerici – ahlaksız beyinlerin Avrupa’ya girişleri yasaklanır...

Siz bu faşistlere Avrupa’nın bundan böyle müsamaha göstereceğini düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz?

-*-*-

Ve Doğu’ya yöneliş - kayış artar tabi ki...

Bu artış, Taliban’a kadar dayanabilir...

-*-*-

Sosyal anlamda gericilik ve dinci bağnazlık; ekonomik çöküş ve tabii ki hepsinden önemlisi inanılmaz kirlilikteki hırsızlıkla birlikte Türkiye’yi tüm kümlerden düşürür...

UEFA Şampiyonlar Ligi’nde oynayabilecek bir ülke, KKTC’de BTM liglerinde bile oynayamaz hale gelir!

-*-*-

Bizde mi?

Anasına bak, yavrusunu kap!

En anlaşılır dille yazayım, en pahalı çantaları, en lüks takıları, saatleri alsa da mesela Sibel Tatar “örtünür”...

Ve ne acıdır ki Kıbrıslı Türkler, Kıbrıslı Rumlardan, “kurtarın bizi” diye bir şekilde talepte bulunur!

Daha fazla yazmaya da gerek yok...

-*-*-

Efendim Kılıçdaroğlu kazanırsa Türkiye’nin başı göğe mi erer?

Kıbrıs sorunu çözülür mü?

Elbette hayır!

Ve kesinlikle kısa dönemde harika bir memleket beklemek doğru değildir ama Erdoğan kazanırsa “çöküntü, batış, gömülüş, iflas” gibi durumlar mutlaktır...

-*-*-

Erdoğan kazanırsa, Kıbrıs’taki mevcut talan düzeni, tıpkı Türkiye’deki gibi “artarak” devam eder...

Kıb – Tek’e değil doğrudan akaryakıt alımı, olduğu gibi birilerine peşkeşi kesin hale gelir...

DAÜ’yü hatta BRTK’yı bile yandaşlara satabilirler...

Maraş’ı yutmak için de her türlü hokkabazlık gündeme gelir.

Kıbrıs sorunun çözümünü unutun...

-*-*-

Kılıçdaroğlu seçilirse Kıbrıs sorunu çözülür mü?

Bu konuya girmeyelim...

Ama Kemal bey seçildiği anda, buradaki Büyükelçi ve Müftü geri gider...

Ünal Üstel dakika bekletmeksizin istifasını açıklar.

Hem başbakanlıktan hem UBP’den ayrıldığını ilan eder.

Erhan Arıklı ve Fikri Ataoğlu kesinlikle aynısını yapar...

-*-*-

UBP, en kısa sürede demokratik bir olağanüstü genel kurula gider...

Müdahalesiz bir yeni lider seçer...

Ve ara seçim iptal edilir, bir kaç ay sonrasında erken genel seçime gidilir.

-*-*-

Bu kadar mı?

Hayır!

Bu kadar değil!

Bay Kemal kazanırsa, Ersin Tatar’ın cumhurbaşkanlığında kalması en basit ifadeyle “ayıp”tır!

Çünkü Tatar da, tıpkı Üstel, Arıklı, Ataoğlu, Büyükelçi ve Müftü gibi “Erdoğan”ın ekip arkadaşıdır...

“Beni kendi halkım seçti” deme hakkı kesinlikle yoktur.

-*-*-

İstifasını ister, sonra partisi kendisini aday gösterirse, yeniden aday olur...

Çok iddialıyım, Türkiye’nin, Erdoğan’ın, Fuat Oktay’ın müdahale etmediği bir cumhurbaşkanlığı seçiminde, Ersin Tatar’ın alacağı oy oranı yüzde 3’ü geçerse, bir daha bu ülkeye gelmemek üzere giderim!

-*-*-

Evet, bu yazıyı, sonuçlar verilmeye başlamadan önce yazdım...

Bekleyemez miydim?

Huyum aksi...

Her gün saat 17.00 öncesi yazımı gazeteye gönderirim...

17.00 sularında internette, bir gün sonra da gazetede yayınlanır...

Sonuçları alalım, umarım ortalık karışmaz, kaybeden yenilgiyi hazmeder ve Türkiye, çok güzel bir Avrupa ülkesi olur...

Ve biz de eleştirilerimizi yorumlarımızı yazarız...

Haaa bir de umarım en azından bu ülkeye tatile gidebiliriz...

Yeni umarım siz bu yazıyı okurken, Erdoğan ve buradaki gomması gitmiştir...

kk-dede.jpg

Bu yazı toplam 2468 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar