Bayrak gökte, ezan da okundu muydu; gelsin gitsin rüşvetler! Egemen ve de eşit!
Ülkede daha dün vatandaş yapılan insanlar, en önemli, en stratejik noktalara atanıyor… Dikkat edin, bu insanlar, KKTC’ye veya Kıbrıs Adası’na uzun yıllar önce gelip de yerleşen insanlar değil…
Son birkaç yıl içinde görevli gönderilip vatandaş yapılmış kişiler…
-*-*-
İşte son olarak Vakıflar da gitti…
Kendilerinden olmanız yeterli değil; bilmem anlatabildim mi?
-*-*-
Haaa, bu arada Japonya'da çalışanlar yakında dikey uyku bölmeleri ile ayakta uyuyabilecekler. "Uyku kutuları", kullanıcıların başlarını, sırtlarını ve dizlerini destekleyerek de düşmelerini önleyecek…
Gördüğünüz gibi; değili yüzümüze tükürseler “İlahi Ya Rabb – şükür, yağmur bereketi” demeyi; ağzımıza mıçsalar, “kıçınıza sağlık, ne güzel mok” diyecek noktaya geldik!
Kısacası, Japonya’daki gibi uyku tüplerine falan gerek yok; çünkü toplum olarak ayakta uyumaktayız!
-*-*-
Sırada ne mi var?
Çok yakında Kıb – Tek özelleştirilemezse, başına Türkiye’den memur atanacak!
-*-*-
Yakın bir vakte kadar, Kooperatif, Türkiye’den bir bankanın kontrolüne sokulacak!
Spekülasyon mu?
İsterseniz “yazın” bir kenara!
-*-*-
Pardon, Sunat Atun görevden alındı mı?
Buna Ünal Üstel kendisi mi karar verecekti?
Canlarım benim!
-*-*-
Vatandaş ayakta uyuyor ama tabii ki bazı şeylerin de veya her şeyin de farkında!
Mesela mı?
Mesela, sevgili Cenk Mutluyakalı yazdı; “Kıbrıslı Türklerin yüzde 77’sine göre geçtiğimiz 12 ayda ülkede yolsuzluk artmış…”
Yani, ülkedeki hemen herkes, yolsuzluk yapıldığını biliyor!
-*-*-
Zaten, her yanın dev bayraklarla süsleniyor olması, yolsuzluğun en bariz göstergesi değil mi?
Hırsızlar, vergi kaçakçıları, ganimetçiler ve bir de en başta asker kaçakları ne yapıyor?
20 Temmuz, 15 Kasım falan her yanı bayrakla donatıyor!
Ne kadar bayrak, o kadar yolsuzluk!
Uluslararası yöntemlere göre hazırlanan “Kuzey Kıbrıs Yolsuzluk Barometresi” anketine katılanlara göre en fazla yolsuzluk yapanlar Başbakan ve atanan Bakanlar…
-*-*-
Bir Hüseyin Özgürgün’ü yediniz!
Ötekiler maşallah pırıl pırıl!
Hele akaryakıtta doğrudan alım; “pırıl pırıl olmanın da ötesinde!”.
Çocuklar üleşiyor!
Ama bayrak gökte, ezan da okundu muydu; gelsin gitsin komisyonlar, rüşvetler, avantalar!
-*-*-
Utanma mı?
Hiç utanma yok!
Ama niye utansınlar ki; ahali ayakta uyuyor, tepki veren yok!
Sanal mesajlar yeterlidir!
Öyle olunca da, Amerikalıların hazırladığı insan ticareti raporlarında, KKTC’li siyasetçilerin kerhanecilik işleri da gayet rahat ortaya seriliyor!
-*-*-
Ama belli ki Amerikalılar, bizim Azerbaycan aşkımızın farkında değil!
Hani Azerbaycan bizi tanıyacak diye, milliyetçi siyasetimiz “Azerice” öğreniyor ya; Amerikalılar da bu raporda o yüzden hatayı yapıyor çünkü biliyorsunuz Azerice’de “Pe….venk”, bir anlamda “iş insanı” demek… Kerhane gibi söylenebilen a harfi üzerinde inceltme işareti bulunan “karhane” ise iş yeri…
Bilmem anladık mı?
-*-*-
Sahi, Azerbaycan, KKTC’yi tanıdı mı?
Libya tanıyacaktı!
Başka?
Tanımadılar!
Tanıtan da olmadı!
-*-*-
Fuat Oktay geldi geçen gün; esti yağdı…
Ambargolar ve izolasyonlar kalkacak dedi?
Ne zaman?
Federal çözümde inşallah!
Yok canım onu söylemedi ama yıllardır federal çözüm için çabaladık da olmadı o yüzden şimdi “eşit egemen” şeyisine geçtik ya; oysa asıl çok uzun yıllardır bu ambargoları izolasyonları kaldıramadık!
Hatta Türkiye’nin “koyduklarını” hiç!
Ama ne sözler verdik, ne sözler işittik!
Hepsi yalan çıktı!
Tıpkı devlet gibi!
İki değerli abimizin ardından
“Muhafazakar demokrat” kanadın çok değerli bir ismiydi Hüseyin Çobanoğlu… Hüseyin abi Kıbrıslıydı… BRTK’nın belki de en sevilen müdürlerinden, yönetim kurulu bakanlarından biri, belki de birincisiydi…
Ve “devrimci demokrat” kanadın çok değerli bir ismiydi Bayram Karaman… Bayram abi Türkiyeliydi… CTP eski Girne milletvekili ve sendikacıydı…
-*-*-
Ve hem sevgili Hüseyin abimiz, hem de sevgili Bayram abimiz; Kuzey Kıbrıs’ta 1974 sonrası oluşturulan “sistem”in içine tam edilmedenki “huzurun” da önemli isimlertiydi…
-*-*-
Nasıl mı?
Hoşgörülü…
Karşıt görüşe saygılı…
-*-*-
Elbette geçmişimiz “solcu kıyımı” ile doludur…
Kesinlikle “milliyetçi muhafazakar” kesimin, örneğin TMT’nin geçmişinin bu konuda aklanamaz suçları vardır…
-*-*-
Ama gerek Hüseyin abi, gerekse Bayram abi, en katı siyasi rekabet koşullarında dahi; “çok daha huzurlu yaşayabilirdik”in mutlak kanıtlarıydı…
-*-*-
Haliyle sonuca gelecek olursak; daha önce de yazdık; Kıbrıs Türk toplumu veya Kıbrıs’ta yaşayan Türkler; tarihin hiçbir döneminde, şu anda olduğu kadar kirlenmemiş ve şu anda olduğu kadar, Türkiye’yi yöneten “çok kirli güruh”lara teslim olmamıştı!
-*-*-
Bayram Karaman ve Hüseyin Çobanoğlu’nun ailelerine başsağlığı ve sabır, her iki değerimize Allah’tan rahmet dilerim…
Kıbrıslılar, Türkler ve Yunanlılar kardeştir… Bayram Karaman ile sohbet ediyorduk bir gün; “Bizim köyde de Karaman soyadlı aile var” demiştim… “Hepimiz kardeş değil miyiz?” diye yanıt vermişti… Türkiye’de Karaman; Kıbrıs’ta Karamano, Garamano; Yunanistan’da Karamanlis… Bayram abi, insanların kardeşliğinin en güler yüzlü örneklerindendi…