Dilara Topcan

Ramazan Bayramı’nın ardından bu üç günlük zaman zarfında sağlıklı beslenme ve diyet düzeni bozulmuşsa moralinizi bozmayın ve yarın kaldığınız yerden devam edebileceğinizi hatırlayın. Özellikle yaz aylarında olmamız nedeniyle hareket şansımızın da arttığını, gece yürüyüşleri ve yüzme gibi alternatiflerle diyetimize güçlü destekler katabileceğimizi de unutmayalım. Şimdi bayramda afiyetle tükettiğiniz her lezzetle barışın ve önümüzdeki haftanın sağlık dolu ve düşük kalorili beslenme programını hazırlamaya koyulun.

HAFTALIK YEMEK PROGRAMI HAZIRLAYIN

Diyete kaldığınız yerden devam etmek istiyorsanız ilk etapta beslenme programınızı yapmalısınız. Böylelikle erteleme olgusu olmadan diyetinizi uygulama şansınızı artırmış olacaksınız. Yarından itibaren hafta genelinde menünüzde neler bulunduracağınızla ilgili bir yemek listesi hazırlamanız sizi zihinsel olarak da sağlıklı beslenme ve diyet sürecine adapte edecektir. Diyet sürecinde zihnimizin ve düşünce yapımızın da ne denli önemli olduğunu unutmayalım.

En genel hatlarıyla menünüzde her gün mutlaka sebze ve meyvelere yer vermek ana koşullardan bir tanesi olsun. Ayrıca haftada en az iki kez balık, iki kez kırmızı et tüketmeniz de genel olarak uygun olacaktır. Bunun yanısıra haftada üç ya da dört kez de kuru baklagiller için sofranızda yer açmayı unutmayın. Tabii sağlıklı beslenme tahtının kralı tam tahıl ekmeğiniz de lütfen uygun miktarlarda her gününüzde bulunsun. Ekmek grubunda yer alan bulgur pilavı gibi alternatiflere de yine ölçülü miktarlarda da yer verebilirsiniz. Besin gruplarıyla ilgili daha detaylı bilgi için internetten araştırma yapabilirsiniz. Kendiniz için en uygun tüketim porsiyon miktarlarını ise en sağlıklı şekilde diyetisyeninizden öğrenebileceğinizi unutmayın.

 SABAH KAHVALTI ÖNCESİ TARTILIN

Sabah mutlaka tartılarak kilonuzu bir kenara not edin. Ayrıca haftaya aynı gün aynı saat yine tartılarak önümüzdeki bir haftalık süreçte gerçekleştireceğiniz beslenme ve spor düzeninin kilonuz üzerindeki etkisini gözlemleyebilirsiniz. Bakalım bir hafta boyunca uygulayacağınız sistemin vücut ağırlığınız üzerindeki etkisi ne olacak...

Not: Tabii bu aşamada evdeki tartılar genellikle yağ, kas ve su ölçümü yapmadığından kilonuzun detaylı analizini görebilmek adına bir diyetisyene de başvurabilirsiniz. Unutmayalım ki kilo konusunda rakamdan ziyade kilonun içeriğindeki yağ oranını düşürmek önem taşıyor.

SPOR GÜNLERİNİZİ BELİRLEYİN

Sağlıklı beslenme düzeninin yanısıra hafta boyunca spor yapabileceğiniz gün ve saatleri de önceden belirlemeniz özellikle kendinizi programlayabilmeniz adına size büyük destek sağlayacaktır. Örneğin hafta içi yürüyüş saatlerinizi planlayabilir, hafta sonu ise deniz programı yapabilirsiniz.

TABİİ EN SAĞLIKLI YOL DİYETİSYENE BAŞVURMAK

Eğer diyetisyen kontrolünde değilseniz ya da bir müddettir diyetisyen görüşmelerinizi aksatmaktaysanız diyetisyeninizle yeniden görüşmeye başlamanız çok daha sağlıklı olacaktır. Bu konuyla ilgili ertelemeleri bir kenara bırakarak hemen randevunuzu alın. Unutmayın aksiyon almadan isteklerimizi gerçekleştirebilmek hiçbir zaman olağan değildir. İsteklerimizi realiteye dökebilmek adına adım atmamız gerektiğini göz önünde bulundurmamız gerekiyor.

BİRKAÇ PÜF NOKTASI…

İştahı toparlayabilmek ve diyet sürecine adapte olabilmek birçok kişi için zor bir süreç. Bu zorlu adaptasyon döneminde size yardımcı olabilecek bazı noktalar ise şöyle;

-Saat başı bir bardak su içerek hem günlük su tüketimizi en sağlıklı bir şekilde karşılayabilir hem de yalancı açlık yani kısacası göz açlığını kolaylıkla devre dışı bırakabilirsiniz.

-Ara öğün yapmak çok önemli, bunu unutmuyoruz. Ara öğünlere süt, yoğurt, ayran ve kefir gibi besinleri katmak ise diyet adaptasyonu için altın değerinde rol oynuyor, dikkate alalım.

-Glisemik indeksi yüksek yiyeceklerden özellikle diyete başlangıç döneminde uzak duralım. Bir müddet beyaz pirinç pilavı, patates, beyaz undan hazırlanmış her türlü yiyecek (ekmek, makarna vb.), şeker içeriği yüksek sebze ve meyveler (bezelye, pancar, kavun, karpuz gibi), limonatalar, taze sıkılmış meyve sularından uzak durun.

-Duygusal beslenme durumu tetiklendiği takdirde hemen kendinize yapacak başka bir görev bulmalısınız. Örneğin ev tertibi, temizlik, kişisel bakım, yürüyüş, arkadaşlarla buluşmak gibi… Bu sayede duygusal açlığın tuzağına düşmez ve diyetinizi bloke etme riskini de en aza indirgemiş olacaksınız.

-Bu süreçte genellikle ‘sabır’ başarının kilit noktası haline geliyor. Siz de sabrınızı güçlü tutabilmek adına sizi güçlendirici aktivitelerle ilgilenebilirsiniz. Örneğin nefes egzersizleri ya da meditasyon gibi alternatifleri uygulamak bu konuda size yardımcı olabilir.

Hepimiz için sağlık ve güzelliklerle dolu bir hafta diliyorum.