Ertuğrul SENOVA

Türk Lirası’nın, 14 Mayıs seçimlerinin ardından “iktidar değişse de değişmese de büyük oranda değer kaybedeceğine” yönelik spekülasyonların ardından yurttaşın, “TL kredi çekip, döviz para birimlerine yatırım yapmak” adına bankalara akın ettiği ifade ediliyor.

Para birimlerinin geleceğiyle ilgili yön veren açıklamalar yapmanın yasak olması nedeniyle, söz konusu duruma ilişkin isim vermeden YENİDÜZEN’e konuşan bankacılık çevrelerinden isimler, bazı özel bankaların 100 bin TL üzerinde kredi vermeyi durdurduğunu ya da durdurmaya hazırlandığını,  zira ülkedeki TL rezervinin risklerle karşılaştığını söyledi.

Konuyla ilgili YENİDÜZEN’e konuşan Bankalar Birliği Başkanı Olgun Önal ise bu durumun doğrudan yaşandığını söylemekten kaçındı, “Türk Lirası faizler göreceli şekilde önceki aylara oranla daha yüksek” diyerek, “TL çek – dövize yatır” gibi spekülatif hareketlere yönelik kredi kullandırmaktan kaçındıklarını ifade etti.

“Özel bankalar 100 bin TL üzeri kredi vermeyi durdurdu”

Para birimlerinin geleceğiyle ilgili yön veren açıklamalar yapmanın yasak olması nedeniyle, söz konusu duruma ilişkin isim vermeden YENİDÜZEN’e konuşan bankacılık çevrelerinden isimler, bazı özel bankaların 100 bin TL üzerinde kredi vermeyi durdurduğunu ya da durdurmaya hazırlandığını,  zira ülkedeki TL rezervinin risklerle karşılaştığını söyledi.

Aynı isimler, söz konusu bankaların 100 bin TL üzeri kredileri döviz şeklinde ödediğini de iddia etti.

Bankalar Birliği Başkanı Olgun Önal:

“Spekülatif hareketlere yönelik kredi kullandırmaktan kaçınıyoruz”

Konuyla ilgili YENİDÜZEN’e konuşan Bankalar Birliği Başkanı Olgun Önal, “Seçim sonrası para ve maliye politikalarının nasıl şekilleneceğini tam bilmiyoruz” dedi, bu belirsizliğin Türk Lirası üzerinde normalin ötesinde bir baskı yarattığını gözlemlediklerini belirtti.

Önal, oran ya da rakam belirterek, seçim sonrası oluşacak kurlar veya para politikasına ilişkin söylemlerde bulunmanın mümkün olmadığını söyledi.  

Kredi piyasasında arz ve talep kurallarının her zaman işlediğini ifade eden Önal, faiz oranlarının, “TL çek – dövize yatır” gibi spekülatif hareketleri caydırıcı bir parametre olduğunu belirtti, “Türk Lirası faizler göreceli şekilde önceki aylara oranla daha yüksek. Yüksek faizle kredi almak, elde edilen kaynağı başka bir döviz cinsine dönüştürmek ve beklemek spekülatif bir yaklaşım olur. Spekülatif amaçlarla kredi kullandırmaktan kaçınırız” ifadelerini kullandı.

TL’nin değer kaybedeceği iddiaları nereye dayanıyor?

Uluslararası bankalar, Türk Lirası’nın 14 Mayıs seçimlerinin ardından iktidar değişse de değişmese de değer kaybedeceği yönünde tahminlerde bulunuyor.

Örneğin ABD merkezli yatırım bankası JPMorgan’ın analistleri, seçimlerden sonra ekonomi politikasının ‘normalleşeceği’ varsayılsa bile, Türk Lirası’nın dolar karşısında mevcut seviyesinden yüzde 30 düşebileceğini tahmin ediyor.

JPMorgan analistleri seçimlerden sonra ‘normal’ politikalara dönüleceği bir senaryoda dolar/TL’nin 24-25’te zirve yapmasını bekliyor. Analistler seçimlerin sonucu ne olursa olsun yılın ikinci yarısında bir makro ayarlama öngörüyor.

Britanya merkezli çokuluslu banka HSBC ise olar/TL beklentisini 6 Nisan tarihli raporunda yukarı çekti. Daha önce yılın ikinci çeyreği için 19,5 tahminini 20 seviyesine çıkardı. Üçüncü çeyreğin sonu itibariyle bankanın dolar/TL beklentisi 20’den 23’e yükseldi. Yılsonu beklentisiyse 21’den 24’e çıkarıldı.

Bankaya göre, seçim sonucu ne olursa olsun TL değer kaybedecek.