Siyaset toz duman, göz gözü görmüyor...
Kelleler havada uçuyor...
Ülke perişan, insanımız perişan...
Böyle bir ortamda eğitimden nasıl sözedebilirsiniz ki!...
Olsun yine de eğitimi siyasetten ayrı tutmak gerekir.
Eğitimdeki sorunlar çözülmediği için giderek büyüyor. Yumurta kapıya dayandığında birşeyler yapılmaya çalışılıyor, daha büyük sorunlara neden oluyorlar.
Türkiye’de 2010 yılında alınan bir kararla genel liseler anadolu liselerine dönüştürülüyor. Önümüzdeki öğretim yılında bu geçiş tamamlanacak. Üç yıldan beridir öğrenci akışı, derslik, öğretmen ihtiyacı, fiziki mekanların durumu, kaynakların etkili ve verimli kullanımı, dönüştürülecek liselerin adları, toplam derslik sayısı, 9’uncu sınıflara kaç kontenjan verileceği, kontenjanların 4 yıla dengeli bir şekilde dağılması, öğretmenlerin ders yükü üzerinde çalışıyorlar.
Özel okulların dışında sınavla öğrenci alınmayacaktır. SBS son kez yapılıyor.
Buna göre zamanında Türkiye’den esinlenerek kurulan  Bülent Ecevit Anadolu Lisesi’nin statüsü ne olacak?
Genel Liselerden farkı ne olacak?
Öğretim programlarını ders kitaplarını Türkiye’den getiren Bakanlık, önümüzdeki yıl Türk Lisesi ile BEAL’de aynı programları ve ders kitaplarını uygulamak zorunda kalacaktır.
O zaman niye BEAL’e sınavla öğrenci alınıyor?
Bakanlık bunun mantıklı bir açıklamasını yapmak zorundadır.
2010’dan beri bu konu gündemde, kademeli geçiş sürüyor, çalışmalar devam ediyor... Bakanlık da hala aynı sistem devam ediyor. Değişim ve gelişme yönünde ne bir tartışma, ne bir düşünce, ne de yeni bir fikir...
Dünya Bankası raporlarına göre 2009’dan sonra ilkokul düzeyinde özel okullara gidiş arttı. Belli ki vatandaşların bir kısmı ilkokul veya ortaokul düzeyinde özel okulları, sonra da devlet kolejlerine geçmeyi tercih ediyorlar.
Lefkoşa Türk Maarif Koleji’nin durumu belli, öğrencilerle doldu taştı. Lefkoşa artık lise düzeyinde ikinci bir koleji kaldırır.
BEAL’de yıllardır IGCSE programları uygulanmaktadır. Bu programlar A Level veya AS Level programlarıyla zenginleştirilebilir. Böylelikle daha çok sayıda öğrencinin bu programlarda öğrenim görme olanağı yaratılarak, gerek Türkiye gerekse, Avrupa Birliği ülkelerindeki üniversitelere LGS, LYS dışında gidiş yolları güçlendirilmiş olur.
Uluslararası Bakolorya (IB) programları da uygulanabilir. Neden olmasın?
Türk Lisesi’de yabancı dil öğretimi programları güçlendirilerek, Anadolu lisesi programlarını anadilde veren bir liseye dönüştürülür.
Bakanlık niye bunları üç yıl boyunca düşünmedi?
Niye geliştirme gayreti içinde olmadı?
Niye tartışmadı, vizyon ortaya koymadı?
Ne yaptılar? Ne yapıyorlar?
Türkiye’deki öğrenciler Anadolu liselererine sınavsız girerlerken, buradakiler niye sınava girecekler? Bunun açıklamasını yapması, gerekçelerini ortaya koyması gerekmektedir.