“Bebeğin ‘canlı’ doğduğu ispatlanamadı”
Yargıç Şenol,34 haftalık bebeğin göbeğine veya göbek bağına propofol içeren iğne yapılmadığına dikkat çekerek, bebeğin 'canlı' doğmadığına bu nedenle birinci dava olan 'adam öldürme' davasını ispatlanamadığına kanaat getirdi.
Didem MENTEŞ
Kamuoyunda büyük yankı uyandıran Girne'deki 'hamileliği yasa dışı sonlandırma' davası 396 gün sonra sonuçlandı.
Başkanlığı’nda Fatma Şenol, üye yargıç Murat Soytaç ve üye Yargıç Seran Bensen’den oluşan Ağır Ceza Heyeti’nin verdiği kararda, İddia Makamı’nda Başsavcılık adına Kıdemli Savcı Erdinç Akyener ve sanık avukatları mahkemede hazır bulundu. Sanık Mehmet Ali Tunçbilek’i Avukat Serhan Çınar, sanık Verda Özkent Tunçbilek’in avukat Mustafa Şener, sanıklar Ayşegül İşbilen ile Taner Okburan’ı Avukat Emre Kadri ve Ali Hidayet, sanık Fahri Karagözlü’yü Avukat Güneş Menteş ve sanık Rasiha Serdaroğlu’nu Avukat Tahir Seroydaş ve Ömer Başay temsil etti.
Mahkeme Başkanı Fatma Şenol, saat 9:30’da okumaya başladığı kararın ilk bölümünü 12:00’ye doğru tamamladı. İlk bölümde 3 sanık beraat ederken diğer 3 sanık mahkum oldu ve avukatları hafifletici nedenleri sunmak için süre talep etti. İki saatlik aradan sonra yeniden oturum yapan Mahkeme 16:15 raddelerinde kararın ikinci bölümünü okuyarak ceza takdirini açıkladı.
Hukuki prensiplere değinildi
Mahkeme Başkanı Fatma Şenol, kararında ilk olarak İddia Makamı’nın sanıklar aleyhine her fetüs için getirilen davaları değinerek, 20 davadan oluştuğuna vurgu yaptı.
Şenol, Aralık 2015 ile Şubat 2016 tarihleri arasında Girne’deTunçbilek Sağlık Hizmetleri Ltd.-Ada Hospital’de meydana gelen hamileliğin yasa dışı sonlandırılması vakalarıyla ilgili, davaların oluştuğunu anımsattı. Şenol, ceza davalarındaki ispat külfetine ve hukuki prensiplere dikkat çekti. Davada dinlenen uzman tanıklar, bazı doktorlar, görgü tanığı ve bazı hastane çalışanlarının ifadelerine değindi.
“Görgü tanığın ifadesine itibar edilmedi”
Tanıklardan Aziz Doğgün’ün ifadesinde sarsılmadığına değinen Şenol, 34 haftalık fetüsün bebek olduğuna, bu bebekle ilgili hastanede hiçbir kayıt bulunmadığına vurgu yaptı. Bebekle ilgili Adli Tıp uzmanlarının ‘canlı’ doğduğuna dair net bir bulguları olmadığını aktaran Şenol, tanık Prof. Abdullah Yorulmaz’ın bebeğe iğne yapılmış olması halinde uzun süre sonra etkisini gösterebileceğini ancak görgü tanığı olan Z.N’nin 15- 20 saniye ameliyathanede kaldığını dolayısıyla bu gelişmeleri gördüğünü söylemesinin mümkün olmadığını ifade etti. Ayrıca tanık Z.N’nin sanıkların bu bebeğin göbeğine iğne enjekte ettiğini ne polise verdiği ifadelerinde ne de PI duruşmalarında söylemediğini sadece ağır ceza huzurunda söylediğine işaret eden Fatma Şenol, bu tanığın böyle önemli bir detayı unutmuş olmasının makul görülemeyeceğini ve mahkemedeki ifadesine itibar etmediklerini vurguladı.
Yargıç Şenol,34 haftalık bebeğin göbeğine veya göbek bağına propofol içeren iğne yapılmadığına dikkat çekerek, bebeğin 'canlı' doğmadığına bu nedenle birinci dava olan 'adam öldürme' davasını ispatlanamadığına kanaat getirdi. Dolayısıyla bebekle ilgili olarak adam öldürme davası getirilen Ayşegül İşbilen, Taner Okburan, Fahri Karagözlü ve Rasiha Serdaroğlu’nun bu davadan beraat ettiğini açıkladı.