Bedel-Diyet
Kıbrıslı Türk, Türkiye’nin Kıbrıs için ödediği bedeli biliyor. Hiç de inkar etmedi bu güne kadar. Ama her nedense, sanki tek taraflı bedel ödenmiş gibi, Kıbrıslı Türk’ün bunca yıldır ödediği bedelden hiç söz eden yok.
‘Kardeşlik’ ilişkisinin başka (!) anlamlara gittiği veya gidebileceği iddia ediliyor. ‘Anavatan-Yavruvatan’ ilişkisinin uzuuun yıllar nasıl kullanıldığından söz eden yok. “Ana-Yavru ilişkisi” diye diye neyin nerelere vardığından da söz eden yok.
K.K.T.C. var mı yok mu ? K.K.T.C. bağımsız bır Devlet mi ? Bu soruya da net bir cevap yok, her nedense... K.K.T.C. bir ‘gerçek’ mi ? Yoksa bir ‘maske’ mi aslında ? Bu konuda da kuşkular var... Tanıdığını söyleyenlerle tanımadığını söyleyenler arasındaki farklar neler ? Tanıyan gerçekten tanıyor mu ? Yoksa tanır gibi mi yapıyor? Hangisi daha dürüst... Tanır gibi yapmak mı ? Yoksa “Ben tanımam ve tanımayacağım” demek mi ?
Üstüne üstlük, ikide birde hakaretlere uğramayı hak ediyor mu Kıbrıslı Türk ? Hele hele bu hakaretler ‘ana’dan (!) ‘yavru’ya (!) geliyorsa.... Ne ‘piç’lik kaldı, ne ‘hain’ik... ‘Besleme’ de dendi “Hazır yeyici’ de.... “Hop hop” demeye kalktın mı ? ‘Bedel’ nutukları... ‘Diyet’ mi asıl amaç ?
Birileri ikide birde ‘bedel’den söz ettikçe, ben de sıkça Ömer Seyfettin’i anıyorum her nedense (!). Ömer Seyfettin ve ‘Diyet’ adlı hikayesi takılıyor kalıyor. Bilenler bilmeyenlere anlatsın. Buraya, hikayenin bütününü aktaracak halim yok.
Dobracılık-Dangalaklık
Rahmetli babam “dobracılıkla dangalık arasındaki çizgi çok inceciktir. Dobracıyım diye diye üst sınırdaki o incecik çizgiyi aştığın anda adın ‘dangalak’ olur” derdi hep. İlk söylediğinde ne demek istediğini anlamamıştım. Yaşadıkça kavradım tam olarak ne anlatmak istediğini.
Aradaki incecik üst sınır çizgisini bilenlere rağmen dobracılık, patavatsızlık, hatta zevzeklik de aşağı yukarı birbirine yakın anlamlarda kullanılır Türkçe’de. Ama hepsinin, ‘dobracılık’tan birazcık da olsa farklılıkları var. Patavatsızlık, ‘Ağızdan çıkan sözlerin ne anlamlara gelebileceğini düşünmeksizin saygısızca konuşmak’ demek... Zevzeklik ise, ‘sıkıcı veya hatta aptalca lafazanlık etmek’ anlamında kullanılır.... Dangalaklığın karşılığını kibar sözcüklerle açıklamaya gerek yok. ‘Yerli veya yersiz, anlamlı veya anlamsız, bilinçli veya bilinçsiz, saygısızca ‘Dan-Dun’ etmek’ dersek daha net anlaşılır herhalde.
Tüm dangalaklara, zevzeklere, patavatsızlara ve dobracılara duyurulur...