‘Bedelli affı’ neden olmasın
“Bedelli Askerlik” gündeme geldi.
İyi bir öneri yaptı, Rasıh. (Reşat)
Bilen bilir ki bu satırların yazarı “askersiz bir Kıbrıs”ı düşler.
En iyi garantinin de federal Kıbrıs olduğuna inanır.
* * *
Şimdi gerçeğimiz farklı…
Barış yok, ateşkes var.
Milliyetçilik ve ganimetçilik çözümsüzlüğü dayatıyor.
“Mecburi askerlik” de adanın bütününde gençlerin bir kâbusu olarak varlığını koruyor.
Öyle "vatani görev" falan işin romantizmi, inanmayınız.
Yoksa “gönüllü” ilan ederlerdi, görürdüm bakalım kimler “göreve” giderdi. (!)
* * *
Şu anda “yurt dışında yaşayan ama ana yurduna geri dönmek isteyen” dünya kadar insan var.
“Daimi ikamet adresi” İngiltere, Kanada, Avustralya, Türkiye!
Gelemiyorlar.
Niye?
Çünkü “askerlik” sorunları var.
İsteyene “bedelli askerlik” hakkı verilebilir.
Şartsız şurtsuz.
Af çıkabilir.
Hem bütçeye katkı olur bu, hem de pek çok insan için bir dert aradan kalkar.
Hatta “yurt içi”ne yönelik de böyle bir düzenleme mümkün…
“Kim nöbet tutacak” diyorlar, böylesi zamanlarda…
O kadar çok nöbetçi kulübesine de gerek yok, o kadar çok askere de…
* * *
Türkiye'den artık öyle dolu dolu para geleceği yok.
Gelen para da buradaki güvenlik ihtiyacına anca yetiyor.
Kimi projeler tamamlansa razıyız zaten.
O nedenle "kaynak ihtiyacı" açık!
* * *
Peki "parası olmayan" gençler ne yapacak?
Zaten adaya gelemiyor, yine gelemeyecek.
Üzgünüm.
En baştaki “düşümüz”e dönüyor gerçeklik…
Federal Kıbrıs'la dünyaya katılacağımız, bu güzel ülkeyi "silahsız, askersiz, ordusuz" bir güvenlik alanına çevireceğimiz o güne kadar!
Ancak şimdi bu olağanüstü şartlarda bir "bedelli affı" niye mümkün olmasın!
Tek bir şartla!
Gelecek olan mali kaynakla “tam donanımlı bir hastane” inşaatı başlatalım.
Kimseden dilenmeden...