“Beklenen oldu. Yazık oldu”
“Sonuç olarak konu bizdeki Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası bir tarihe ertelendi. Yani beklenen oldu. Yazık oldu. Bitme noktasına gelen sürecin nasıl bitirileceği ortaya konmalıydı yerine diyaloğa kaldığı yerden devam dendi..."
CTP Milletvekili eski Müzakereci Özdil Nami, iki liderin Berlin’de BM genel Sekreteri ile yaptığı görüşmenin sonucunun üzücü olduğunu çünkü “statükonun ne zaman biteceğini hala görülemediğini” söyledi.
“Bu vesile ile Gutterres’in Kıbrıs konusunda hiçbir şey bilmeyen bir Özel temsilci atamasının ne denli büyük bir hata olduğu ve atandığı günden bugüne Sayın Lute’un süreci ileri taşıyacak hiçbir şey yapmadan gidip geldiği de net şekilde ortaya çıktı” yorumunda bulunan Nami BM’ye eleştirilerde bulunarak “BM Genel Sekreteri'nin 1 yıldan fazladır bu hedefle temsilci göndermesine rağmen hala Referans Belgesi hazırlamak için taraflara yardım etmeye karar verdim demesi kara mizah gibi oldu” diye konuştu.
“Anastasiades görüşme sonrası yaptığı ‘Bugün diyaloğu tekrar başlatabilmek için ilk olumlu adımı attık’ açıklaması ile durumu özetledi. Amacı statükoyu bitirmek değil, müzakere eder görünmek” diyen Nami sürecin belirsizliğine işaret ederek “Sonuç olarak konu bizdeki Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası bir tarihe ertelendi. Yani beklenen oldu. Yazık oldu. Bitme noktasına gelen sürecin nasıl bitirileceği ortaya konmalıydı yerine diyaloğa kaldığı yerden devam dendi. Bunu söylemek için 2 yıl harcanmış oldu” dedi.
İşte Nami’nin açıklaması:
Berlin buluşmasında geçmiş yakınlaşmaların teyit edilmesi olumlu. Bununla birlikte bizi statükodan kurtaracak takvimli ve sonuç odaklı yeni bir müzakere süreci nasıl olur, ne zaman başlar ve ne zaman biter soruları, mutlaka Rum Liderin karşı çıkması nedeniyle, yine açıkta kaldı. Bunun yerine, "bu kez süreç farklı olacak" ifadesi tercih edildi ve bunun nasıl olacağı belirsiz bırakıldı.
BM Genel Sekreteri'nin 1 yıldan fazladır bu hedefle temsilci göndermesine rağmen hala Referans Belgesi hazırlamak için taraflara yardım etmeye karar verdim demesi kara mizah gibi oldu. Halbuki, liderlere düşünmeleri ve süreci bitiş çizgisi ötesine nasıl taşıyacaklarını önermeleri için verdiği zamanın üzerinden 2 yıl geçti. Bu sürede kendisinin de düşünmesi ve zamana oynamaya çalışan Anastasiades’e artık BM’nin zaman ve kaynaklarını boşa harcatmayacağını net şekilde ifade etmesi gerekirdi. Yapmadı. Bu vesile ile Gutterres’in Kıbrıs konusunda hiçbir şey bilmeyen bir Özel temsilci atamasının ne denli büyük bir hata olduğu ve atandığı günden bugüne Sayın Lute’un süreci ileri taşıyacak hiçbir şey yapmadan gidip geldiği de net şekilde ortaya çıktı.
Anastasiades ise görüşme sonrası yaptığı "Bugün diyaloğu tekrar başlatabilmek için ilk olumlu adımı attık.." açıklaması ile durumu özetledi. Amacı statükoyu bitirmek değil, müzakere eder görünmek.
Sonuç olarak konu bizdeki Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası bir tarihe ertelendi. Yani beklenen oldu. Yazık oldu. Bitme noktasına gelen sürecin nasıl bitirileceği ortaya konmalıydı yerine diyaloğa kaldığı yerden devam dendi. Bunu söylemek için 2 yıl harcanmış oldu. Sevinelim mi üzülelim mi... Sevinen varsa sevinsin, ben üzüldüm çünkü statükonun ne zaman biteceğini hala göremiyorum.