Belediyeleri de batıracaklar
28 belediye başkanı isyanları oynuyor.
Bakmayın siz yalnız CTP’li başkanların ön plana çıktığına…
Hangi partiden olursa olsun, bütün başkanlar gelen dalganın farkında…
Gelin görün ki siyasi nedenlerden dolayı şimdilik sadece karınları
28 belediye başkanı isyanları oynuyor.
Bakmayın siz yalnız CTP’li başkanların ön plana çıktığına…
Hangi partiden olursa olsun, bütün başkanlar gelen dalganın farkında…
Gelin görün ki siyasi nedenlerden dolayı şimdilik sadece karınlarından konuşuyor çoğu…
İş ciddiye bindiği zaman feryatlarını duymaya başlayacak herkes ama…
Hükümetin belediyelerle ilgili attığı ve atmaya hazırlandığı adımlar, CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu’nun deyimiyle 2012’yi “Belediyelerde İflas Yılı” haline getirecek!..
Verilen bilgiler hem önemli, hem de vahim.
‘Demokrasinin beşiği’ diye nitelendirilen yerel yönetimlerin gelirlerini yükselteceği yerde aşağıya çekmek, mevcut gelirlerine el koymak ne anlama gelir?
Birincisi, belde halkına götürülen hizmetin kalitesi düşecek.
İkincisi, belediye ihaleleri durma noktasına geleceğinden, ülke ekonomisindeki durgunluk daha da katmerlenecek.
Üçüncüsü, belediyeler hayatı pahalılaştırmak zorunda kalacak.
Dördüncüsü, yerel demokrasinin beşiği boşalacak.
***
Yerel yönetimlerin mali altyapıları CTP’nin hükümet olduğu dönemlerde ciddi biçimde güçlendirilmiş, yeni kaynaklar yaratılmış, emekli maaşları gibi önemli gider kalemlerinden bazıları devlet tarafından üstlenilmişti.
Şimdi bu tedbirlerin gerisin geriye götürülmek istendiğini anlıyoruz.
Dahası, hava ve deniz limanlarının özelleştirilmesi marifetiyle ilgili belediyelerin elde ettiği bazı gelirlerin de ortadan kalkacağını anlıyoruz.
2012 bütçesine göre de yerel yönetimlere ayrılacak pay 2011 kayıplarının çok gerisinde kalacak.
***
Aslında hükümet bu kadar karmaşık ‘önlemler’ yerine tek bir kararla işi çözebilirdi.
“Belediyeleri kapatma” kararı alır, ilgili bakanlık olan İçişleri vasıtasıyla tebliğ eder, 28 başkan da halkın oyuyla aldıkları mazbatalarını Nazım Çavuşoğlu’na geri verirdi.
Nüfusunu bile bilmediğimiz bu memlekette beledi hizmetleri de merkezi hükümet vermeye başlardı.
Su dağıtımı, defin, çöp toplama, asfalt dökme, kaldırım yapma, direklerdeki lambayı değiştirme, dolan foseptik kuyusunu boşaltma gibi işler 10 bakanlığa dağıtılır, öyle halledilirdi.
Köpek aşılarını Sağlık Bakanı Ahmet Kaşif yaptırır, patlayan su borusunu Ali Çetin Amcaoğlu değiştirir, işyeri izinlerini Şerife Ünverdi çıkarır, mezarlıklara Ersan Saner bakar, inşaat ruhsatlarını Ersin Tatar verirdi.
Adem-i merkeziyetçilikten katı merkezi idari yapılanmaya doğru yol alınmış olur, belediyelerin personelini işten atar, mal varlıklarını satar, devlet bütçesine ‘ek kaynak’ yaratılır, devletin başı göğe erdirilirdi.
Hem her 4 senede bir belediye seçimi masrafından ve tantanasından da kurtulurdu herkes…
Bir sonraki adımda beş ilçe ‘tek’e indirilirdi.
Sonra da ver elini…
Acaba ne?