1. YAZARLAR

  2. Kutlay Erk

  3. Belediyeyi yönetmek için mesleki kapasite mi, yöneticilik kapasitesi mi önemli?
Kutlay Erk

Kutlay Erk

SİYASET MEYDANI

Belediyeyi yönetmek için mesleki kapasite mi, yöneticilik kapasitesi mi önemli?

A+A-

Yerel Yönetimler seçimine sekiz gün kaldı; adaylar projelerini anlatarak belde halkından destek istiyor. Bazı adaylar mesleğini öne çıkararak rakiplerine üstünlük sağlamak peşinde… Sahi, belediye başkanının başarılı olabilmesi için mesleği ne kadar önemlidir?!

Mesleğin önemi yok değil ama yaşanan örneklere bakıldığında başarılı olabilmek için de meslek her şey değil, yeterli de değil… Belde halkının belediyesinden beklediği hizmetler o kadar çok çeşitlidir ki, bir mesleğin kapsama alanı kesinlikle yetersiz kalır. Ama her meslek konusu da belediyelerin görev alanlarında yer alıyor. Belediye başkanının mesleği ne olursa olsun, iyi bir yönetici değilse, belediyeyi iyi yönetemeyecek ve belde halkını hüsrana uğratacaktır. Mesela, muhasip eğitimi almış ve mesleğini icra da etmiş bir belediye başkanı vardı bir beldemizde; belediye mali krizlerden çıkamadı… Görevi seçimle ondan devralan belediye başkanı ise usta bir terzi idi; kısa sürede belediyenin bütçesini toparladı, mali olarak ayağa kaldırdı; yatırımlar yapan bir belediye yarattı… Hem de iki yıl gibi kısa bir sürede… Meğer neymiş?! İyi yönetici olmakmış önemli olan, akıllı gelir-gider yönetimi imiş önemli olan… Belediye çalışanları ile büyük bir ekip olarak uyumlu çalışmakmış önemli olan… Gündemindeki konular üzerine fikir alış-verişinde bulunarak, doğruya karar verebilmekmiş önemli olan.  

Örneğin, biri mimar olduğunu öne çıkarıyor, sanki de mimarlık mesleği belediye başkanlığı için rüçhan hakkı kazandırıyor. Çevre mühendisi olmadığına göre, demek ki çevre kirliliği olağan olacak; başkan da “Ama benim mesleğim mimarlık” mı diyecek?! Mali olarak batık bir belediyeye başkan adayıdır, kısa sürede de mali sorunları çözeceğini söylüyor… İnanalım mı? Hayır, kanmayınız… Eğer seçilirse, mali sorunları aşamayınca, “Ama ben mimarım” diyecek… Ayrıca, mimarlık mesleği de büyük ekiplerle icra edilen bir meslek değil, yani yöneticilik konusunda güçlü ve zengin birikime sahip olmama durumları var…

Örneğin, birinin mesleği turizmciliktir… Onca yıl yönettiği beldenin tarihi ve mimari kültürel mirasını turizm sektörüne sunmak için ne çalışmalar yapmış; restorasyonlar, röleveler yapmış mı?! Hayır… Makine mühendisi olan eski başkanlardan biri, Lefkoşa’nın tarihi ve mimari kültürel mirasını turizm sektörüne sunmak ve Lefkoşa’nın Suriçi’ne daha fazla turist çekmek, gelen turistin de tüm tarihi ve mimari kültürel mirası yollarda kaybolmadan ziyaret edebilmesini sağlamak, saatlerce kalacağı bölgede alış-veriş yapmasını, yeme-içmesini de özendirmek için turistlere rehberlik etmek üzere yollara mavi çizgi çizmiş… Bir de mavi çizginin de olduğu Suriçi haritasını turistlere giriş kapılarında dağıtmış… Ayrıca, mavi çizgi güzergahında değişik noktalarda da turistin bulunduğu yeri gösteren harita panoları asmış… Turizmcilik mesleğinden gelen bir başkan zamanla silinen, asfaltlama nedeniyle kaybolan mavi çizgi için hiçbir gayret göstermemiş… Ondan sonra bakarsınız ki, Suriçi’ne gelen turist ya pek dolaşmadan geri gidiyor, ya yolda kayboluyor, yardım istiyor… Suriçi’nde fazla kalmayınca da çarşı-pazar, yeme-içme konuları ender oluyor; esnaf da yararlanamıyor.

Ama bir tıp doktoru var ki, bu mavi çizgiyi dijitalleştirip, turistlerin telefonuna yüklenmesini kolaylaştıracağını söylüyor. Meslek diye baksanız, turizme yönelik bir konu, internet teknolojisi ile geliştirilecek bir uygulama; tıp doktorluğu ile ne alaka?! Ama yöneticilik var serde… Hastanede bölümünün tüm çalışanları ile bölümü en iyi şekilde yönetip hastalara şifa bulmaya odaklanmış; sendika başkanlığı yapmış, tüm üyelerinin mesleki konulardaki sorunlarını çözmek, sağlık sistemini de iyileştirmek ve geliştirmek için sendika yönetim ekibinle başkanlık ederek birlikte ürettikleri görüşleri hükümetlere sunmuş… Ana akım partisi CTP’nin Merkez Yönetim Kurulu üyeliği yapmış; partinin hükümette ve muhalefette halk için en doğru, en iyi siyasetleri üretmesinde, parti organlarının faaliyetlerinin yönetilmesinde görev almış… Yani, belediyeyi başarı ile yönetmek için yöneticilikte geniş kapsama alanlı birikimleri var, yüksek kapasitesi var… Bir de doktorluk mesleğinin hasta ile ilgili tetkik-teşhis-tedavi disiplini başarılı yöneticilik kapasitesi için önemli bir disiplindir. Dolayısıyla, belediyenin tüm işlevlerinde belde halkına yüksek nitelikli hizmet vermek için üstün yetenekli ve birikimli bir yöneticilik kapasitesine halen sahip ve göreve hazır bir başkan adayı… Belde halkı ile paylaştığı ve yaşamın her alanına dokunan çeşitli projelerinin de geniş kapsama alanına sahip olması, onun vizyoner yöneticilik kapasitesindendir.

Bir belediye başkanının mesleği elbette kayda değerdir ama kendi mesleği odağında belediye başkanlığına aday olmak ve bunu kamuoyu nezdinde ön plana çıkarmak talip olduğu görevde başarılı olabilmek için nelerin gerektiğinden bilgisiz olmak demektir. Sorunlarını çözmek vaadi ile yıllarca önce devraldığı belediyenin hala daha aynı sorunlarla boğuşuyor olmasını hala daha o eski sorunlardan kaynaklandığını söyleyerek kendini savunmak ve yeniden aday olup göreve devam etmeyi belde halkından istemek… Bu, belde halkının şimdiye kadar yeterince alamadığı beledi hizmetleri dört yıl daha alamayacaklarının bir anlatımı, başarısızlığın da aslında yetersiz yöneticilik kapasitesinden kaynaklandığının bilincine varılamadığının göstergesidir. Ve meşhur sözdür, “Hiçbir mazeret başarının yerini tutmaz” …

Bu köşe yazısında belediye başkanlığı adaylarının kıyaslanmasını sağlıklı yapabilmek için bazı örnekler konu edilmiştir. Aslında belediyelerin yönetim niteliğini gösterebilecek daha birçok örnek var; Gönyeli, Değirmenlik, Dikmen gibi  CTP’li başkanların başarı ile yönettikleri belediye örnekleri, Lefkoşa, Mağusa, Girne gibi diğer siyasi partilerden olan belediye başkanlarının yönetemedikleri belediye örnekleri… Önümüzdeki seçimlerde tüm beldelerin yöneticilik kapasitesi büyük olan belediye başkanları tarafından yönetilmesi, Kuzey Kıbrıs insanının yaşadığı onca siyasi-ekonomik-sosyal sorunlarda rahat nefes almasına yardımcı olacaktır.    

Bu yazı toplam 939 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar