BEN BİLMEM, ANKARA BİLİR
Meclis Genel Kurulu’nun dünkü toplantısını uzun süre izledim. Ersan Saner’in hükümet programını okuduğu bölümden sonrasını özellikle…
Muhalefet milletvekilleri gerek sözlü, gerekse yazılı birçok soru sordular. Denetim amaçlı bu sorular arasında son derece önemli, izahat bekleyen konular da vardı.
Mesela ‘Anamur-Geçitköy boru hattı patlak tamir ücreti’yle ilgili soru çok önemliydi.
Ha keza, ‘Pandemi hastanesi maliyetinin kim tarafından karşılandığı’ sorusu da mühimdi.
Bu konularda ciddi iddialar, hatta açıklamalar vardı.
Mesela eski Başbakan, şimdiki Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ‘Anamur suyunun tamirat ücreti TC’den gelmesi öngörülen kaynaktan alındı’ şeklinde sözler sarf etmişti.
Basında da bu yönde haberler, iddialar vardı.
CTP milletvekili Erkut Şahali’nin sorularına acaba ‘çiçeği burnunda’ Başbakan Ersan Saner ne cevap verecekti?
Merakla bekledim, izledim, dinledim.
* * *
Ersan Saner çıktı ve bir şeyler anlattı.
Ama ne anlattığını anlamak çok da mümkün olmadı.
Daha doğrusu ‘biliyor ve öyle konuşuyor’ havası yaratamadı.
Belli ki bu konularda ‘neyin ne olacağı’nı kendisi de tam olarak bilmiyordu.
Pandemi Hastanesi için ‘Türkiye’nin armağanıdır’ ifadesini kullanmayı tercih etti. Ankara’ya bolca teşekkürü de ihmal etmedi.
Anamur suyundaki yaklaşık 900 milyon TL’lik masrafın akıbetiyle ilgili ise bir şey diyemedi. ‘TC yetkilileriyle bir araya geldiğimizde bunları konuşacağız’ türünden sözler etti. ‘İnşallah-maşallah’ da dedi. ‘Umarım öyle olmaz’ demeye getirdi.
Ne bir soruya tam cevap verdi ne ötekine…
Hatta ‘asıl soru’ya temas bile etmedi!
Asıl soru şuydu: Su boru hattı tamirat ücreti ile pandemi hastanesine harcanana meblağ TC-KKTC protokolüne göre 2020 döneminde aktarılması öngörülen cari bütçe desteğinden mi düşülecek?
Ersan Saner bu sorunun etrafından dolandı, ama konuya girmedi. Topu taca attı, kürsünden indi.
* * *
Azınlık hükümeti hafta sonu 2021 bütçesini hazırlamak için toplantılar yaptı. Fakat yukarıdaki sorunun cevabı yoksa, nasıl bir bütçe hazırlanabilir ki?
Eğer su borusunun tamiri ve hastane inşasıyla ilgili 1 milyar TL civarındaki meblağ KKTC’nin ‘alacağı’ndan düşüldüyse, zaten geriye bir şey kalmıyor!
Bu durumda da 2021 bütçesindeki ‘pasifler’ kısmına o meblağ kadar bir rakam yazmak gerekiyor.
İşin muhasebe ve teknik kısmı bir yana, dünkü meclis birleşimindeki bu konuşmalar KKTC’nin nasıl idare edildiğini göstermesi bakımından da çarpıcıdır.
Tabii hakkını yememek lazım, hastane inşası ve patlak tamiri konularında Ersan Saner’in geçmişe dair büyük sorumluluğu yok. Belli ki selefi Tatar her iki konuyu da ‘ayak üstü’ halletmiş, bu konularda TC-KKTC arasında bir hukuki metin imzalanmamış.
Oysa devlet işleri yazılı olur.
‘Hediye’ de olsa, ‘hibe’ de olsa, verilenin ya da yapılanın mutlaka bir kaydı tutulur.
Aksi halde işte böyle olur. Başbakan kendisine sorulan sorulara cevap veremez!
Milletvekilleri biraz daha üstelese, biraz daha yüklense Saner muhtemelen “Ben bilmem, Ankara bilir” diyecekti!
Keşke söylese, itiraf etse…
Doğru söze ne denilir ki?