1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Ben hiçbir suç işlemedim, yardım da etmedim”
“Ben hiçbir suç işlemedim, yardım da etmedim”

“Ben hiçbir suç işlemedim, yardım da etmedim”

‘Yasa dışı hamileliği sonlandırma’ davasında, sanıklar ilk kez konuşmaya başladı. İlk olarak Mehmet Ali Tunçbilek kendisini ‘yemin vermeden’ savundu:

A+A-

Didem MENTEŞ

Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden ‘yasa dışı hamileliği sonlandırma’ davasında, bu kez sanıklar kendisini savunmaya başladı. İlk sanık olarak Mehmet Ali Tunçbilek, yemin vermeden sanık kürsüsünden savunmasını yaptı.

Tunçbilek, aleyhine getirilen suçlamaları ilk günden beri kabul etmediğini belirterek, hastanede kanunsuz bir iş yapıldığına dair ne kendisinin konuştuğunu ne de böyle bir konuşma geçtiğini, bu konuda polemiğe dahi girmediğini iddia etti.

Tunçbilek, özel dal hastanesi olarak kadın doğum ile hiç ilgilenmediğini savunarak, kendisinin hiçbir suç işlemediğini, kimseye yardımcı ve yataklık da etmediğini savunarak, Ben hiçbir suç işlemedim, yardım da etmedim” dedi.

Taraflar hazır bulundu

Sanıklar Mehmet Ali Tunçbilek, Verda Özkent Tunçbilek, Ayşegül İşbilen, Taner Okburan, Fahri Karagözlü ve Rasiha Serdaroğlu dün yeniden Girne Ağır Ceza Mahkemesi’ne çıkarıldı.

Başkan Fatma Şenol, üye yargıç Murat Soytaç ve üye Yargıç Seran Bensen huzurundaki davada, Başsavcılık adına İddia Makamı’nda Kıdemli Savcı Erdinç Akyener, sanıklar ve sanıkların avukatları mahkemede hazır bulundu. Sanık Mehmet Ali Tunçbilek’i Avukat Serhan Çınar, sanık Verda Tunçbilek’i Avukat Mustafa Şener, sanık Taner Okburan ile Ayşegül İşbilen’i Avukat Emre Kadri adına Ali Hidayet, sanık Fahri Karagözlü’yü Avukat Güneş Menteş ve sanık Rasiha Serdaroğlu’nu Avukat Tahir Seroydaş ve Ömer Başay temsil etti.

 

Taraflar hitap yapmıştı

Geçtiğimiz son duruşmada Tunçbilek çiftinin avukatlarının, ‘beraat’ talebi Mahkeme tarafından reddedilmesi ardından sanıkların müdafaalarına geçildi. Ada Hospital Tüp Bebek Merkezi ve Özel Dal Hastanesi’nin direktörlerinden birinci sanık olan Mehmet Ali Tunçbilek dinlendi. Tunçbilek, savunmasını ‘yemin vermeden’ bulunduğu sanık kürsüsünden vermek istediğini beyan etti. Mehmet Ali Tunçbilek, savunmasını zaman zaman baktığı notlarla birlikte bir saate yakın yaptı.

Sanık Tunçbilek, mahkemeye gelen bazı tanıkların şahadetlerinde kendisiyle ilgili söz edilenlere tek tek değinerek, suçlamaları kabul etmediğini açıkladı.

 

“1000 TL ameliyathane ücreti alıyorduk”

Tunçbilek, ilk olarak kendisinin ve eşi Verda Tunçbilek’in mesleklerine ne zaman ve nerede başladıklarını aktararak, tüp bebek merkezinin açılışına dair nasıl bir süreç yaşadıklarını anlattı.

Tunçbilek, hastanenin şirket olarak yarı yarıya yöneticisi olduğunu, eşinin sekreter kendisinin de yönetici olarak kayıt yapıldığını aktardı. Tüp bebek merkezi yanında ada dal hastanesini açmaları için eski bir Sağlık Bakanının öneri yaptığını, tecrübeli bir kadın doğum uzmanını kadroya dahil etmeleri gerektiği için, bakanın, Fahri Karagözlü’yü tavsiye ettiğini anlatan Tunçbilek, Karagözlü’nün de emekli olduğu için bazı şartlar karşılığında özel dal hastanesinin Başhekimi olmayı kabul ettiğini kaydetti.

Tunçbilek, Karagözlü’nün özel dal bölümünde yaptığı ameliyatların karşılığında, ameliyathane parası olarak 1000 TL verdiğini, hastaneden ise başhekim ücreti olarak ödeme aldığını aktardı.

Özel Dal Hastanesini açarken bir de anestezist olarak kadroda birinin bulunması gerektiğini, Rasiha Serdaroğlu ile görüşerek onu da kadroya dahil ettiklerini aktaran Tunçbilek, kendisinin Kulak, Burun, Boğaz doktoru olduğu için o dönem yöneticilik vasfı olmadığını, bu isimleri kadroya ekledikten sonra hastaneyi açabildiklerini belirtti.

 

“Tüp bebek hastalarımız giderek arttı”

İlk zamanlar tüp bebek merkezinin ayda 10-15 tane hastası olduğunu, daha sonra yurt dışında bazı şirketlerle işbirliği yaparak, tüp bebek hastası getirilmeye başlandığını belirten Mehmet Ali Tunçbilek, ayda 50 hastanın gelmeye başladığını kaydetti. İşler yoğunlaşmaya başlayınca hastanenin tıbbi işlemleriyle eşi Verda Tunçbilek’in ilgilenmeye başladığını, kendisinin de idari direktörlüğünü yürütmeye başladığını aktaran Tunçbilek, bu uygulamayı eşiyle arasında sözlü olarak uygulamaya koyduğunu, yazılı bir belgenin olmadığını ifade etti. Daha sonra tavsiyeler üzerine tüp bebek merkeziyle ilgili tanıtım videosu çektiklerini ve bu videonun etkisini gösterdiğini anlatan Tunçbilek, ayda 100 tane tüp bebek hastası gelmeye başladığını ve Kıbrıs’ta bununla ilgili iyi bir ivme kazandıkları ifade etti.

 

“Hiçbir doktor hastane sahibini aramaz”

Fahri Karagözlü’nün kadın doğum doktoru olarak müdahalelerine tanıyı kendisinin koyduğunu, hiçbir zaman kadın doğumcu olarak Verda Tunçbilek’e danışmadığını söyleyen Mehmet Ali Tunçbilek, “hiçbir doktor, hastane sahibini arayıp da ‘ben ameliyat yapacağım’ demez. Ben de özel hastanelerde çalıştığım zaman ameliyat yapacağımda, hastane sahibine ameliyat yapacağım demezdim. Ameliyathane parası öderdim” dedi. Ada Hospital’de de ameliyat yapmak isteyen başka doktorların, resepsiyondan randevu alarak, ameliyathaneleri kullanabildiğini aktardı.

Mehmet Ali Tunçbilek kendisinin ve Fahri Karagözlü’nün ilk tutuklandığı günü de anlatarak, tahkikat memuru Namık Baz’ın şahadetinde ‘Karagözlü’nün eşyalarını, Mehmet Ali Tunçbilek ile birlikte arabasından aldık’ sözlerinin doğru olmadığını iddia etti.

 

“O.A ‘kasaplık’ derken sezaryenden bahsetti”

Tunçbilek, hastanede anestezi uzmanı olan O.A ile arasında geçen ‘kasaplık’ diyaloguna da değindi: “O.A’nın hem anestezi hem de kadın doğum uzmanlığı vardı. Anestezi yapardı ama hastanede kadın doğuma girmek isterdi. O.A bana Kıbrıs’ta sezaryen oranın çok yüksek olduğunu hep söylerdi. Sezaryen doğumlarla ilgili konuşurduk. O.A bir gün odama geldi Fahri Bey ile ilgili konuşmak istediğini söyledi. ‘Fahri bey kasaplık yapıyor’ dedi. Ben de her zaman söylediği gibi sezaryen ile ilgili olduğunu düşündüm. Bana sonra bir şey söylemedi. Ben de Fahri bey ile görüştüm. Fahri Bey bana, ‘O.A kendi işine baksın. Kadın doğumluğunu gitsin Almanya’da yapsın, benim işime karışmasın’ dedi. Ondan sonra O.A ile bununla ilgili bir diyalogum olmadı. Zaten kendisini mahkemede gördüm. Mahkemede ‘kasaplık’ derken çok fazla sezaryen yapıldığından bahsettiğini söylemişti.”

 

“Tüp bebek işi iyiydi, ameliyathane parasına ihtiyaç yok dedim”

Tunçbilek, Fahri Karagözlü ile ilgili de başka bir gün yaptığı diyalogu mahkemeye anlattı. “Beni birgün Türkiye’den bir doktor aradı ve tüp bebek hastası birinin sabahtan beri beklediğini, odaya alınmadığına dair bana birçok laf söyledi. Benim de canım sıkıldı. Özel dal hastanesine gelen hastalar nedeniyle yer kalmadığı için Fahri bey ile görüştüm. Mutfakta yemek yerken, “Abi bizim ameliyathaneden aldığımız 1000 TL’ye ihtiyacımız yok’ dedim. O esnada aşçı telefon çaldığı için içeri girdi ve burayı duydu sanırım ve mahkemede söyledi. Ben yatak sıkıntısı çok oluyordu diye Fahri beye söyledim, çünkü bizim esas işimiz tüp bebekti”

Tunçbilek, mahkemede dinlenen Türkiye’deki tüp bebek hastası danışmanı R.Ö’nün şahadetine de değinerek, mahkemede yalan söylediğini bununla ilgili yaşananları mahkemeye aktardı.

Mehmet Ali Tunçbilek, Fahri Karagözlü’nün yaptığı ameliyatları hastane yöneticisi olarak kendilerine söylemediğini, kendilerinin de sorma şansları olmadığını belirterek, hiçbir doktorun bunu yapmadığını ifade etti. Kendisinin de yasa dışı bir şey yapıldığını düşünmediğini, Fahri Karagözlü’nün kendi branşı olduğu için ne yaptığının onun bildiğini ifade etti.

“Suçlamaları kabul etmiyorum”

Tunçbilek, savunmasının sonunda aleyhine getirilen suçlamaları ilk günden beri kabul etmediğini ve etmeyeceğini beyan etti. Tunçbilek, kadın doğum hastanesinde yasa dışı kürtaj yapıldığına dair ihbar olmadığını, hastanede kanunsuz bir iş yapıldığını ne kendisinin konuştuğunu ne bir konuşma olduğunu ne de böyle bir polemiğe girmediğini iddia ederek, kimseye suç işlemesinde yardımcı olmadığını ne iştirak ettiğini ne de ettirdiğini ileri sürdü. Tunçbilek, özel dal hastanesinde kadın doğum ile hiç ilgilenmediğini, hasta kayıt defteriyle de hiç ilgilenmediğini savunarak, kendisinin hiçbir suç işlemediğini, kimseye yardımcı ve tanık da olmadığını dolayısıyla suçlamaları kabul etmediğini belirtti.

Bu haber toplam 4853 defa okunmuştur
İlgili Haberler