1. YAZARLAR

  2. Derya Beyatlı

  3. Ben Öğretmenliği Bilmiyormuşum
Derya Beyatlı

Derya Beyatlı

Ben Öğretmenliği Bilmiyormuşum

A+A-

Beşinci sınıf öğrencilerinin önünde ayakta durduğu ilk gün, Thompson onlara bir yalan söyler;

‘Hepinizi aynı derecede seviyorum’ 

En önde, sırasına adeta çökmüş gibi oturan küçük bir öğrenci vardır, Teddy Stoddard. Bir önceki yıl, Thompson Teddy’yi gözlemlemiş, diğer çocuklarla oynamadığını, giysilerinin kirli, saçlarının sürekli yağlı bir halde olduğunu görmüştür. Teddy hep mutsuz ve pasaklı görünüyor, Thompson’un sinirlerini bozuyordur. Hayır, Thompson Teddy’i sevmiyordur!

O yıl Thompson’a, öğrencilerin geçmişteki kayıtlarını incelemek görevi de verilir. Sıra Teddy’nin dosyasını incelemeye geldiği zaman genç kadın şaşkınlıktan dona kalır. 

Birinci sınıf öğretmeni:

‘Teddy her an gülmeye hazır, zeki bir çocuktur. Ödevlerini düzenli olarak yapar ve çok iyi huyludur. Arkadaşları tarafından çok sevilir.’ 

İkinci sınıf öğretmeni:

‘Mükemmel bir öğrenci, fakat annesinin amansız hastalığı Teddy’i çok üzüyor ve sanırım evdeki yaşamı pek kolay değil.’

Üçüncü sınıf öğretmeni:

‘Annesinin ölümü Teddy için çok zor oldu. Babasından da yeterince ilgi göremiyor. Bir şeyler yapılmazsa evdeki olumsuz koşullar Teddy’i etkileyecek.’

Dördüncü sınıf  öğretmeni:

‘Teddy içine kapanık ve okula pek ilgi göstermiyor. Hiç arkadaşı yok ve bazen sınıfta uyuyor.’

Thompson Teddy’e karşı gösterdiği önyargıdan dolayı kendinden utanır. Sınıfta verdikleri Yeni Yıl Partisi’ne öğrenciler ellerinde güzelce paketlenmiş Yeni Yıl Hediyeleri ile geldiğinde kendini daha da kötü hisseder. Teddy’nin önüne bakarak utangaçça Thompson’a uzattığı armağan, kaba bir kese kağıdına beceriksizce sarılmıştır. Diğer öğrencilerin önünde paketi açmak canını yakar. Bazı öğrenciler paketten çıkan sahte taşlardan yapılmış, kimi taşları düşmüş bileziği ve üçte biri dolu parfüm şişesini görünce gülmeye başlar.

Thompson bileziğin çok zarif olduğunu söyleyerek parfümden birkaç damlayı bileğine damlatır. Bu öğrencilerin alaylarını kesmeye yatar. Okuldan sonra Teddy öğretmeninin yanına gelir:

‘Bugün hep annem gibi koktunuz’

Çocuklar gittikten sonra Thompson yaklaşık bir saat kadar ağlar. O günden sonra da çocuklara okuma, yazma, matematik öğretmekten vazgeçerek onları eğitmeye başlar. Teddy’ye ise özel bir ilgi gösterir. Onunla çalışırken zekâsının tekrar canlandığını hisseder. Cesaret verdikçe çocuk gelişiyordur. Yılın sonuna gelene dek, Teddy sınıfın en çalışkan öğrencilerinden biri olmuştur bile.

Teddy artık Thompson’un en sevdiği öğrencisidir. Dış görüntüsü de hızla değişmiştir. Bir yıl sonra, kapısının altında bir not bulur, Teddy’den. Tüm yaşantısındaki en iyi öğretmenin kendisi olduğunu yazıyordur not.

Teddy’den yeni bir haber alması için altı yıl geçmesi gerekir. Liseyi bitirdiğini ve sınıfın üçüncüsü olduğunu anlatır mektup. Thompson hâlâ hayatında gördüğü en iyi öğretmendir.

Dört yıl sonra, Thompson Teddy’den bir mektup daha alır. Üniversitede derslerin zor olduğunu ve iyi bir dereceyle mezun olmak için çok çaba sarf etmesi gerektiğini yazar Teddy. Thompson’dan daha iyi bir öğretmenle henüz karşılaşmamıştır.  

Ardından gelen mektubun altındaki imza biraz daha uzundur. Theodore F. Stoddard, Tıp Doktoru. Thompson en çok sevdiği öğretmen olmaya devam etmektedir.

Haftasonu mezuniyet töreni vardır. Babası birkaç yıl önce ölmüştür. Thompson’un törende, anne ve babası için ayrılan yere oturup oturamayacağını sorar.

Tabii ki oturacaktır, büyük bir mutlulukla. Törene giderken birkaş taşı düşmüş O bileziği takar. Teddy’nin verdiği ve annesi gibi koktuğunu söylediği parfümü de sürmeyi ihmal etmez.

Birbirlerini sevgiyle kucaklarlarken, Teddy kulağına ‘Bana inandığınız, kendimi önemli hissetmemi sağladığınız ve beni böyle değiştirdiğiniz için çok teşekkür ederim’ diye fısıldar.

Thompson gözünde yaşlarla karşılık verir:

‘Ben sana teşekkür ederim Teddy. Ben sana değil, esas sen bana öğrettin. Seninle karşılaşıncaya kadar ben öğretmenliği bilmiyormuşum!’


26 Temmuz 2015
Paris

Bu yazı toplam 3233 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar