BENCE SEN DE HAKLISIN
Eğer herkes tek başına konuşursa, herkes kendine göre haklıdır.
Tek tarafı dinlerseniz, ona mutlaka hak verirsiniz.
Mesela ‘kamuda ikinci iş’ meselesinde bütün tarafları dinleyin, hepsinin kendilerince meşru, yasal, insani haklılık payları vardır.
Girne’nin beton yığınına dönmesine yardım ve yataklık eden herkesi çağırın, dinleyin. Hepsi haklıdır. Mal sahibi de… Arsasını satan da… Projeyi çizen mimar, mühendis de… İzni veren Şehir Planlama da… Belediye de…
Anastasiadis ile Akıncı’yı da ayrı ayrı dinleseniz, her ikisi de haklıdır. Hem de tamamen haklı!..
Karşı taraf da tamamen haksız…
* * *
Bütün gerçekleri görmeden varılan yargılar bizi doğruya götürmüyor.
Sorunların birçoğu bu yüzden çözümsüz kalıyor.
Toplumsal ve/veya toplumlar arası diyalog yerine monolog tercih ediliyor.
Siyasetçi de bunu böyle yapıyor.
Sivil toplum yöneticisi de…
Medya da…
İstisnalar kaideyi bozmaz elbette…
Ama genelde ‘tek yanlı’ bilgilerle sonuçlara varıyor ve haliyle yanılıyoruz.
* * *
Açık yüreklilikle ve açık fikirlerle tartışabilmek gerekiyor.
İletişim imkanları o kadar çok arttı ama iletişim mecralarından yararlanma alışkanlıkları derinlemesine bilgi sahibi olmak yerine yüzeysel bilgi kırıntıları, hatta kulaktan dolma laflarla hareket etmeyi çoğalttı.
Sürekli bilgi bombardımanı var ve hangisinin doğru, hangisinin kirli, hangisinin bilimsel, hangisinin propagandif olduğunu kestirmek çok güç.
Çoğu zaman karar verici durumunda olanların bile galeyana geldiğini, tahriklere kapıldığını, kuru gürültüye göre hareket ettiğini pek sık görüyoruz.
Haklının yanında olduğunu gösterme gailesinin yarattığı telaş, çoğunlukla ‘mavi boncuk dağıtımı’na dönüşüyor.
Sabah bir kesime, akşam üstü aynı konuda tam tersini savunan bir başka kesime ‘destek’ beyan etmek sıradan bir hal aldı.
* * *
‘Haklı’yı bulmak önemlidir.
Eğer bir ‘haklı’, bir de ‘haksız’ varsa, mesele kolaydır.
Asıl zor olan, iki tarafın da ‘haklı’ olduğu durumlardır.
Ya da her ikisinin de ‘haksız’…
Birinci durumda haklıya hakkını teslim edersiniz, olur biter.
Haksızı da tertipler, cezalandırırsınız.
Lakin çifte haklılık veya çifte haksızlık durumunda devreye ‘adalet’ kavramı girer.
Adil davranmak çoğu zaman duygusal nedenlerle zordur.
Memleket küçüktür, herkes ahbaptır.
Bu yüzden genelde herkes haklıdır.
Tek tarafı dinleyince o taraf, diğerini yine tek taraflı dinleyince diğer taraf haklıdır.
Oysa ‘doğru’ tektir ve onu aramaktan galiba vazgeçtik.
Haksız mıyım?