Vefat yazılarının duracağı yok gibi.

Yaprak dökümünce peşi sıra Kıbrıs Türk Edebiyatı’mızdan kayıplar veriyoruz.
Her biri kendi alanında, bu küçücük ada’nın koskocaman kültürel zenginliği adına verdikleri ürünlerle, Edebiyatımızın zenginleşmesinde, gelecek kuşaklara bellek oluşturmada çaba göstermişlerdir.
Suna Atun hanımefendi, Esaf Faik Muhtaroğlu ve 12 Ekim tarihinde yitirdiğimiz Bener Hakkı Hakeri hocamızla,

Edebiyatımız adına bu acıyı duymaya devam ediyoruz.
Bener hocamızın; benim için en önemli yanlarından biri araştırmacı olmasıdır.

Bu ülkede “araştırma” adına ürün koymanın özellikle “kaynaklara ulaşma “ babında ne kadar zor olduğunu yakınen bilenlerden biri olarak, “araştırma” ürünlerine daha bir farklı gözle bakmaktayım.

Bener hoca da dur durak dinlemeden yıllarca gerek “tıpkı basımı” şeklinde fotokopi çoğaltım üretimini gerçekleştirerek Edebiyatımızda da bir “ilk” olarak imza attığı ürünlerle, gerekse Kıbrıs Gazetesi’nde yıllarca Kültür-Sanat sayfasında verdiği, paylaştığı bilgilerle bizleri hem zenginleştirdi hem de bilgilendirdi.

Kıbrıs Gazetesi’nde yazdığım dönemlerde söz konusu bu “çoğaltımlardan” ben de almıştım. İyi ki almışım.
Bırakın içeriğindeki değerli bilgileri, böylesi bir yöntemle üretim yapılan bir ürünün ben de olması bana ayrı bir mutluluk vermektedir.

Tabii ki Bener hocamızın bana gelen bir başka yakınlığı; Leymosunlu (Limasol) olmasıdır.
Belki bir bölgecilik gibi gelebilir sizlere ama, ne kadar “genel” olarak düşünse de insan; kendi bölgesinden, kendi mahallesinden, ya da kendi sınıfından çıkan değerli insanları doğal bir reaksiyon olarak daha çok kendisine mal edebiliyor.

Elbette kibir ve kıskançlık taşımayanlar için geçerlidir bu söylediklerim.
Bener hocamız da tıpkı bundan önce kaybettiğimiz edebiyatçılarımız için yazdığım yazılarda yer alan “yazdıklarıyla ölümsüzleşenler”den biridir.

Onun ortaya koyduğu tüm araştırmalar, yazılar ve bilgiler, her zaman biz araştırmacılar için aydınlık ve bilgi adına yanan mumların yanında bir mum olarak yer alamayı sürdürecektir.
Gani gani rahmet eylesin Bener hoca’m...