Sarsılan masalar, koltuklar, devrilen kalemler, yırtılan kağıtlar...

Vardığın bir mecrayı bırakıp, bir kapıyı kapatırken yeni kapıları aralamak.

İnanmadığın şey için mücadele etmenin zaman kaybı, rejim kuklalarının ekmeğine bal çalmak olduğunu bilmek, ona göre bırakmak.

Daha fazla tükenmemek için, harcamamak için umutlarını yeni başlangıçlar inşa etmek.

2018 yılı bolca küfrün, nefret söyleminin, hedef göstermenin odağında, sadece görevimi yaptığım için nice statüko kapısının kapandığı ama başka kapıların açıldığı bir yıl oldu benim için. Kendimi bildiğim günden bugüne değin, hiçbir zaman boyun eğmemeyi, her zaman bedeli ne olursa olsun kendim olmayı, düşündüklerimi her zaman yüksek sesle söylemeyi kendime söz edindim, her daim uslanmaz bir muhalif oldum, muktedirlerin hedefinde koltuklarını sevmeyen bir muhalif. Nice dostun telefonda dahi dinlenir korkusuyla konuşmaya, görülür diye buluşmaya cesaret edemediği günlerde Kıbrıs’ın dört bir yanından hiç tanımadığım yeni dostlar edindim. 22 Ocak olayları ertesinde yapılan yargılamada verdiğim karar nedeniyle uzun bir süre Türkiye’ye gitmemem gerektiği yönünde birçok kez uyarıldım. Olacaklardan hiç kimse sorumluluk üstenmedi, ben de gitmedim. Güney’e dahi geçmemin tehlikeli olacağı yönünde birçok şey söylendi. Ben kendi ülkemde dahi özgürce dolaşamadıktan sonra neyin kavgasını verecektim? Tüm olan bitenlere koltuklarını korumak için sessiz kalanlar oldu. Olsun. Ben bu süreçte binlerce destek mesajı aldım, siyasi görüşü ne olursa olsun herkesten güzel dilekler biriktirdim. Yargıç olduğum dönem övgüler düzenlerin, eğilip bükülenlerin, sonrasında küfrettiklerini, görmezden geldiklerini, böylece koltuklara, makamlara tamah ettiklerini yeniden gördüm. Onların döndükleri dünya kendileri gibi olanların dünyası, haksız yere yaptıkları karalamalar, manşetlerden yalan haberler salmalar... Döndükleri dünya ile bizim aramızda fark var. Biliyoruz ki yine de çok azlar, yalnızlar, kimsesizler. Seven insan, dostluğu, arkadaşlığı paylaşan insan yalnız kalmaz. İyi ki de bugün bu kadar kalabalığız, ayakların baş başların ayak olduğu bu rejimde korkusuzca ses verenler elbet bir gün kazanacaklar. Yazık olan makam, mevki ve koltuk uğruna hayallerinden, dostlarından ve onurundan vazgeçen zavallılara olacak. 

Bugün bu köşede yani Yenidüzen’de nice insana dokunduğum için çok mutluyum, benimle her daim ve her yazıda güzel düşüncelerini paylaşan oldukça fazla sayıdaki okuyucuya da teşekkürlerimi sunuyorum. Çok fazlayız ve daha da çoğalacağız. 

Biliyorsun kardeşim,

Yaşamaya devam edeceğiz,

Bin bir güçlükle, taş koysalar da önümüze,

Devam edeceğiz, güzel günler görmek için,

Mesela birkaç balon kovalayacağız,

Bir çocuk gülüşüne ağlayacağız, ne güzel gülüyor diye,

Kar görmeye sevineceğiz çocuklar gibi,

Hoplayıp, zıplayıp dans edeceğiz hangi şarkı olursa olsun,

Bu ülke benim diyeceğiz, güneyi ile kuzeyi ile bir arada benim,

Sınırları, duvarları, zihniyetleri aşıp aşık olacağız,

Bu ülkenin bütününe, sadece yarısına değil,

Önce insanım sonra Kıbrıslıyım diyeceğiz, sonuna kadar direneceğiz,

Yok öyle boyun bükmek, moral bozmak, dağı taşı devekuşlarına, sayın bürokratlara ve rejim ağalarına bırakmak,

Mücadele etmek kendimiz için,

Daha bol kitap okumak, daha fazla sorgulamak,

Nereden geldik nereye gidiyoruz,

Ben kimim, sen kimsin, burada ne yapıyoruz,

Hayatın anlamı nedir diye sorgulamak,

Gökyüzüne daha çok bakmak, kuşları izlemek, özgürlüğü gözlemek,

Özlemek gidenleri, kalanları daha çok sevmek,

Daha çok sevişmek, dokunmak seni sevene, hayatın kısa bir an olduğunu sevdiğinin dudaklarında hissetmek,

Bir köpek, bir kedi sevmek mesela, dostluğun ebediliğini keşfetmek, dokunmak sıcacık tüylerine, patilerini öpmek,

Susuz kalana su, aç olana aş vermek, paylaşmak her şeyini, kendine saklamamak alın terini, gücün yettiğince vermek,

Dayanışmak kardeşim,

Elini eline almak, omuz omuza yürümek, yolları aşmak, 

Vazgeçmemek ne olursa olsun,

Seni kıracaklar, bin parçaya ayıracaklar, talihsiz, acı, derin çok derin kayıplar yaşayacaksın ama,

Bırakmamak,

Kendine duyduğun inançtan,

Başarabilme, dik durabilme, ilkelerinle,

Onurunla,

Ayakta hiç savrulmadan, bükülmeden,

Ödeyeceğin bedelin ne olduğunu umursamadan, kendine güvenerek yeni kapıları aralamak,

İnanmak kardeşim,

Önce başaracağına, sonra çalışacağına,

Kendine inanmak,

Güneşin en tepede olduğu vakit ile ayın en parlak olduğu anın arasında her daim insan olmak,

Cehaletin karanlığı bastırdığında mizaha sarılmak,

Bilirsin ciddi statükolar mizahı sevmezler,

Bir de küfrü sevmezler, Arif Hoca’yı her daim anmak,

Sen kendini bilirsin,

Mutluluğun kendi fanusunun dışında olduğunu bil,

Ona göre yaşa,

Şu kısacık hayatta, seni sen yapacak en önemli şey kendini keşfetmektir,

Burada iyi ki doğdun, iyi ki varız, hep birlikteyiz,

Umudumuzu yitirmeden, rejim kuklalarını devirerek daha aydınlık günler göreceğiz,

Umut biziz kardeşim,

Rengarenk, ışıl ışıl, aydınlık bir gelecek kuracağız, 

inan.

Yeni yılın kutlu olsun.