Hafta sonu ailece üzüntü yaşadık. 1974 öncsi Evdim’de, savaş sonrası Çatalköy’de yaşayan eniştemiz Hasan Ejderoğlu’nu (Berber Hasan) kaybettik. Dün cenaze töreniyle onu sonsuzluğua uğurladık.

Berber Hasan her zaman doğru bildiğini söylemekten çekinmeyen, muhalif durmayı seven biriydi. Ülkenin kötü yönetilmesine kızdığında yüksek sesle konuşur, kızar, öfkelenirdi.
Dürüst olmayanlara, halkına hizmete değil kendi küpünü doldurmaya kafa yoranlara, sahtekar ve madrabazlara hep tepki koydu Berber Hasan...
Çok sevdiği denize son kez girdi Cumartesi günü...
Belki de denizden çıkmak ismediği için, orada ömür bıraktı.
Kimbilir, belki de ertesi gün mecliste olup bitenleri görmek, duymak istemediği için öldü!
Kahrından ölmemek için...
**
Dün sabah mecliste ‘rüşvet’ iddiaları bizi dünyaya rezil rüsva ederken, Berber Hasan Girne Akçiçek Hastanesi morgunda bekliyordu sessizce...
Siyasetin kimi ‘aslancık’ları arasında “kimin kime ne için, kaç para verdiği” tartışmaları yapılırken, O rahat uyumaktaydı.
Televizyonun karşısında olsaydı eğer, tepkisi ağır olacaktı çünkü...
Belki de kalbi o an duyduklarına dayanamayacaktı.
Bu kadar düzeysiz, bu kadar basit, bu kadar onursuz, bu kadar ahlaki değerlerden uzak tutumlar karşısında nasıl dayansındı ki 80 yıldır çarpan, yorgun düşen yüreği?
**
Kıbrıslı Türkler dün bir kez daha yaşarken öldü.
Hepimiz!
Berber Hasan bir gün önce öldü hepimizden. Üstelik çok sevdiği denizde, Akdeniz’de yüzerken...
Oysa biz, hepimiz mecliste utancımızdan öldük!
Elinde paracıklarla sahne alan siyasetin aslancıklarından biri “Bana rüşvet verdiler” dedi.
Sanki rüşvet vermek kötü de, almak iyiymiş gibi!..
Bir yığın ses bandı dağıtıldı dün basına...
İçinde neler yok ki!..
UBP’liler, DP’liler birbirleri hakkında neler söylemişler!
Özel hayatlara kadar hangi mevzular meze yapılmış siyasette biraz daha ayakta kalabilmek uğruna!..
İnsanın midesi bulanıyor, kusası geliyor dinledikçe...
**
Başbakan Sibel Siber’dedir şimdi görev...
Sibel Hanım siyasetin ‘temiz yüzü’ olarak derhal o unutulan mekanizmayı, hukuk mekanizmasını harekete geçirmelidir.
Hiçkimsenin gözünün yaşına bakmadan hemde!..
Bu sabah Polis Genel Müdürü’nü yanına çağırmalı, basın önünde görev tevdi etmelidir.
Rüşvet olayına adı karışan kaç kişi varsa, hepsi, bir teki bile atlanmadan soruşturma kapsamına alınmalıdır.
Dokunulmazlığı olanlarla ilgili süreç süratle polisin vereceği raporlara bağlı olarak meclise gelmeli, en kısa sürede dokunulmazlıkları da kalkmalıdır.
Konu en kısa zaman içerisinde mutlaka yargıya havale edilmelidir.
Sibel Hanım hiç önüne arkasına bakmadan konuyu polise ve mahkemeye intikal ettirmeli, ‘Aslancıklar’ın kamu vicdanını daha fazla yaralamasına izin vermemelidir.
İşte o zaman Berber Hasan gittiği yerde rahat uyuyabilecek.
Ve elbette toplumun tümü de...