Berlin Sokaklarındayız!
Berlin Sokaklarındayız!
Ersin Kaşif
Çok güzel ve başarılı geçen Polonya “Bydgoszcz” uluslararası sanat festivalinin ardından yollara düşüyoruz. İstikamet Almanya ve Almanya’nın başkenti Berlin. Bizleri en çok mutlu eden, Berlin’de saatlerce kalacak kadar zamanımızın olması. Polonyalı otobüs sürücümüz, yaklaşık altı saat süren uzun yolculuğun ardından, müjdeyi veriyor. Artık Almanya topraklarındayız. Almanya kendini hemen belli ediyor. Yolların mühendisliğine ağzımız açık bakıyoruz. Alt geçitler, üst geçitler, çok uzun tünellerle Berlin, modern bir Avrupa kentinin nasıl olabileceğinin resmi oluyor, adeta ders veriyor. Gençlik Merkezi Birliği olarak, kendimizi Berlin sokaklarında buluyoruz hemen. Her tarafını gezmek, dünyaca ünlü ve ancak televizyonlarda görebileceğimiz sanat eserlerinin yanında olmak istiyoruz. Meşhur Berlin duvarını görmek, hatta üzerine isimlerimizi yazmak heyecana heyecan katıyor. Berlin turist kaynıyor desek yeridir. Berlin’i ikiye ayıran nehirde, gemilerle yüzlerce turisti gezdiriyor tekneler. Hayat çok hızlı ve bu ritme ayak uydurmalısınız diyor Almanlar. Dev gökdelenlerin gölgesi karartıyor aydınlığı. Dünya’nın en ünlü metrolarından birini yakından görüyoruz. Yeraltında bir şehri yaşıyoruz adeta. Alman insanının yardımseverliğiyle ve sıcak ilgisiyle karşılaşıyoruz. 1945 yılında yerlebir olmuş Adolf’un Berlini, dimdik ayakta. Bir hayal daha gerçek oluyor ve Berlin’e adeta doyuyoruz. Değerli dostum İsmail Özuçar ile çok güzel bir restaurant’ın dış mekanında, şahane bir yemek yerken ve soğuk biralarımızı yudumlarken zaman da hızla ilerliyor. Gençlik Merkezi Birliği elemanları ile kurduğumuz sıkı dostluk, hep birlikte olduğumuz resim karelerinde ölümsüzleşiyor. Bu hafta sayfamın yazı kısmını kısa tutmakta kararlıyım. Çok güzel mekanlarda, tarih kokan bir şehirde, çok meşhur bir başkentte, Berlin’de fotoğraf karelerine girdik. Bu doyumsuz saatler, kelimelerle anlatılamayacak kadar, sayfalar sürebilecek yazıya dökülemeyecek kadar tarifsiz. Son uğrak yerimiz Berlin-Tegel Havaalanı oluyor. Unutulmayacak anılarla dopdolu, düzenli bir yaşam, tertemiz sokaklar, yemyeşil ormanlar, akarsular, şehirciliğin en iyisi, düzenli trafik ve kurallar. Kendimizi biraz daha fazla insan hissettiğimiz, değerli hissetiğimiz ve hissetirildiğimiz günler ve saatler. Kıbrıs’ın Kuzeyi için hazırdık artık. Dünya dışı hayatımız ve yaşam şeklimiz bizleri özlemiş olmalıydı. Uçaktan adanın üzerine geldiğimiz vakit, adanın tek bir gündemi vardı. Seçim, seçim, seçim. Merhaba Kıbrıs!