Berova: Bütçede yerel gelirlerin yüzde 98.05, yerel giderlerin ise yüzde 100.26 artış öngörüsü var
Maliye Bakanı Özdemir Berova bütçede yerel gelirlerin yüzde 98.05, yerel giderlerin ise yüzde 100.26 artış öngörüsü olduğunu söyledi.
Maliye Bakanı Özdemir Berova, kayıt dışı ekonomi ile en etkin şekilde mücadele edeceklerini söyledi.
Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi'nin 2024 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı görüşmelerinde bütçeyle ilgili sunuş konuşması yapan Bakan Berova, önceki dönem bütçe gelişmeleri ve önümüzdeki dönem bütçe hedefleri hakkında bilgi verdi. Bütçenin karşı karşıya olduğu acil sıkıntıların üstesinden gelmenin yeterli olmadığını, toplum için elzem olan öncelikler konusunda ilerleme kaydetmek gerektiğini vurgulayan Berova, 2024 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı hedeflerini şöyle sıraladı:
“Sürdürülebilir kamu finansman dengesinin kurulması, kamunun etkinliğinin ve özel sektörün rekabet gücünün artırılması, üretime dayalı büyümenin artırılması ve istihdamın önünün açılması, mali disiplinin sağlanarak devam ettirilmesi, yapısal tedbirlerin uygulamaya konulması, ekonominin istikrarlı bir hale getirilmesi, mevcut kaynakların üretken alanlara yönlendirilmesi, gelir artırıcı tedbirler yanında harcama disiplininin sağlanarak kamu kaynaklarının ekonomik ve verimli kullanılması.”
Berova, gelir politikası hedefleri arasında teknolojiden faydalanarak kayıt dışılığın en aza indirilmesi, daha etkin, basit ve adil bir vergi sisteminin oluşturulması, katma değerli üretim, istihdam ve ihracatın desteklenerek ülkenin rekabetçi yapısının güçlendirilmesi, yıllardır destek verilen sektörlerin aldıkları desteklerin analiz edilerek ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlayacak sektörlere de destek verilmesinin sağlanması bulunduğunu kaydetti.
Konuşmasına bütçe hazırlıklarına katkı koyanlara teşekkür ederek başlayan Berova, etkinlik, verimlilik ve katma değerin artırılması çerçevesinde kaynak tahsislerinin düzenlenmesi, etkin kamu mali yönetiminin sağlanabilmesi, kamu idarelerinin bu yeni dönemde karar verme süreçleri güçlendirilerek mali saydamlık ve hesap verebilirliğinin artırılması, ekonomide istikrarın ve sürdürülebilirliğin temini, kamu ve özel kesim yatırımlarının, nitelikli büyümenin ve istihdamın desteklenmesi, toplumsal refahın artışı ve adil paylaşımının, 2024 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçesi’nde öncelikli amaçlar olarak ortaya konulduğunu vurguladı.
Ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınmasına yönelik amaç ve hedefleri gerçekleştirmek üzere, mali kaynakların stratejik önceliklere göre etkin, etkili ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılmasının büyük önem arz ettiğini anlatan Berova, bütçe yasasının buna göre hazırlandığını belirtti.
“2024-2026 yıllarını kapsayan dönem için Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı ilk kez hazırlandı”
Yasada, 30 Ekim 2023 tarihinde yapılan değişiklikle 2024-2026 yıllarını kapsayan dönem için Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı ilk kez hazırlandığını dile getiren Berova şöyle devam etti:
“Dünya ekonomisi olarak, büyük bir belirsizlik ve artan riskin olduğu dönemden geçiyoruz. Bilindiği üzere, 2020 yılının ilk çeyreğinden bu yana tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınıyla birlikte halihazırda artmakta olan başta enerji ve gıda olmak üzere küresel emtia fiyatları, tedarik zincirlerindeki aksaklıklar ve artan navlun maliyetleri Rusya-Ukrayna savaşı ile hız kazanmış, yüksek enflasyon küresel düzeyde en önemli sorunlardan biri haline gelmişti. Yaşanmakta olan Rusya-Ukrayna savaşı ve beraberinde Ortadoğu’da ortaya çıkan savaş ile bunların dünya ekonomisine etkileri, sıralı ekonomik travmalara sebep olmuş, beraberinde tüm dünyada sosyo-ekonomik gelişim ve yapılanma süreci yeniden icra edilmek zorunda kalınmıştır. Ülkemizin jeopolitik, jeo-stratejik ve siyasi konumu nedeniyle dünyada yaşanan her türlü dalgalanma etkilerini fazlasıyla göstermekte olup, yeniden yapılanma süreci uzayarak, zorlu olabilmektedir.
2023 yılında Türkiye Cumhuriyetinde yaşanmış olan ve yüzyılın felaketi olarak tarihe geçen deprem felaketinin yarattığı sosyo-ekonomik etkenler, 2023 yılının ilk altı ayında ülkemizde mali yıl bütçe uygulamalarını da etkilemiş ve oluşan ihtiyaç doğrultusunda 9 Ekim 2023 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi tarafından 51/2023 Sayılı 2023 Mali Yılı Ek Bütçe Yasası kabul edilmiştir. 2023 Mali Yılı Bütçesinin, ek bütçe ile giderlerin 4,450 milyar TL, bütçe gelirlerinin ise 4,450 Milyar TL olarak artması ile toplam 40,310 Milyar TL ödenek tahsis ve gelir öngörülerek revize edilmiştir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 40’ıncı yaşını kutlayacağımız bu günlerde, kurulduğundan itibaren genç devletimiz sayısız zorlukla karşılaşmış ve mücadele etmek durumunda kalmıştır. Ancak tüm sorunlar karşısında dikkatli yönetimimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin desteği ve her şeyden önemlisi Kıbrıs Türk halkının özverili çalışması ve dayanışması sayesinde Hükümetimiz bu zorlukların üstesinden gelmiş ve gelmeye devam edecektir.”
“Toplumumuz için elzem olan öncelikler konusunda ilerleme kaydetme çabalarının da desteklenmesi gerek”
Bütçenin karşı karşıya olduğu acil sıkıntıların üstesinden gelmesinin yeterli olmadığını, aynı zamanda toplum için elzem olan öncelikler konusunda ilerleme kaydetme çabalarının da desteklenmesi gerektiğini anlatan Berova, bu hususta şunları kaydetti:
“Bu amaçla bu Hükümetin temel görevleri arasında yer alan ve hazırlanan yeni bütçede öncelik eğitim, sağlık, bayındırlık ve ulaştırma gibi sektörler kadar, iklim değişiklikleri, kuraklık, gıda sorunu diğer hizmet kurumlarımızda da altyapının geliştirilmesi ve yatırımın artırılarak desteklenmesi şeklinde çalışmalar yapılması gereğini ortaya çıkarmış gıda üretiminin artırılması yönünde çiftçilik ve hayvancılık sektörleri desteklenmiş ve DGD ye artış verilmiştir.
Dünya genelinde yaşanan pandeminin 2020 yılı mart ayından itibaren adamızda görülmesi sebebiyle, tüm dünyada olduğu gibi kapılarımızın dış ülkelere kapatılması önlemleri çerçevesinde en önemli gelir kaynaklarımızdan turizm gelirleri olumsuz etkilenmiştir. Pandemi süresince uzaktan eğiteme geçilerek üniversitelere öğrencilerin gelememesi, 2020 ve 2021 yıllılarında ekonomimizde daralmaya ve özel sektörde işsizlik oranının artmasına neden olmuştur. 2021 yılının üçüncü çeyreğinden sonra normalleşme süresinin başlaması ile reel sektör üzerindeki etkileri azalmıştır.
2021 yılında üniversitelerde yüz yüze eğitimin başlaması ile 2022-2023 eğitim ve öğretim yılında ve 2023-2024 eğitim, öğretim yılında üniversitelerimizde öğrenim gören öğrencilerin artışı ile ekonomide olumlu sürecin yaşanması başlamıştır.
Bu süreç içerisinde tedarik zincirinde yaşanan olumsuzluklar, yaşanan savaşların etkisi dünya ekonomisinde petrol ve altın fiyatlarının yükselmesine, buna karşılık dünya borsalarında genel bir düşüşe neden olmuştur. Akaryakıt fiyatlarındaki artışlar ve Türk Lirası’nın döviz karşısında değer kaybının yaşanması hayat pahalılığı oranının yükselmesine sebebiyet vermiştir. 2021 yılının üçüncü çeyreğinden günümüze kadar gelirlerimizde olumlu gelişmeler meydana gelmiş olmasına rağmen, pandemi nedeniyle ortaya çıkan sürecin ekonomik kaybı ile sonrasında yaşanan savaşlar nedeniyle ülkemiz ekonomisinde yaşanan daralmayı tolere etmek için 2024 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçesi hazırlanırken gelir artırıcı ve gider azaltıcı ekonomik tedbirler ortaya konmuştur. Hükümetimizin, gelir artırıcı önlemler ile ilgili yapmış olduğu çalışmalar ve bu çalışmaların sırasıyla 2025 ve 2026 dönemleri Merkezi Devlet Yönetimi Bütçelerinde uygulanmasının öngörülmesiyle 2025 mali yılından itibaren bütçe açığının kademeli olarak düşeceği ve 2026 mali yılı sonunda denk bütçeye ulaşılacağı hedeflenmektedir. Bu doğrultuda hazırlanan 2025-2026 yılı öngörüleri düzenlenmiştir.
Kamu maliyesinin ana hedefi mali disiplinin sağlanması olup, sürdürülebilir kamu finansman dengesinin kurulması, gelir artırıcı tedbirler yanında harcama disiplini sağlanarak kamu kaynaklarının verimli kullanılabilmesi ile mümkün olabilecektir. Gelir artırıcı tedbirler yanında harcama disiplini sağlanarak sürdürülebilir kamu finansman dengesinin sağlanmasında ödün vermeden çalışmalar sürdürülecektir.”
“Bütçe bir plan, çizelge, yol haritasıdır”
Bütçenin bir plan, çizelge, yol haritası olduğunu vurgulayan Berova, devlet bütçesi ise kamu gelir ve giderlerinin, yasama organı tarafından onaylanarak, hükûmet tarafından yürütülüp uygulanmasına izin veren yasanın hukuki bir belge olduğuna işaret etti.
“Bir başka deyişle kamu kaynaklarının toplanması ve harcamaların yapılması için hükûmetin, ulusal egemenliği temsil eden Meclisten aldığı bir yetkidir; bu bağlamda toplum ile siyasi iktidar arasında kaynakların kullanımı konusunda yapılan bir sözleşme olarak görülebilir. Aynı zamanda Devlet Bütçesi mali, ekonomik, siyasi ve hukuki sonuçlar yaratır” diyen Berova şöyle devam etti:
“Bu nedenle bütçenin iyi planlanması ve dikkatli kullanılması önem arz etmektedir. Elbette ki ihtiyaç ve talepler her zaman olduğu gibi yüksektir. Özellikle taleplerdeki yükseklik ülkemizin kaynak ve olanaklarının göz önüne alınması yanında daha başarılı olma, daha iyi hizmet yaratma, insanlarımıza daha iyi olanak sağlama yönündedir. Ancak bizlerin de görevi ülke kaynaklarının olanaklar nispetinde öncelikli ihtiyaçlar çerçevesinde etkin olarak dağılımını sağlamaktır.
Bu hedefle, geçmiş veri ve bilgileri de kullanılarak gelecek tahmin ve programlarına uygun olarak ihtiyaçların karşılanması yönünde etkin dağılımının en iyi şekilde yapıldığı inancı ile hazırlanan 2024 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı onayınıza sunulmuştur.
Diğer ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de, 2024 Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçesi hazırlanırken ve hedefler konulurken; öngörülen enflasyon rakamı olarak adlandırdığımız Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) artışları ve döviz fiyatlarındaki gelişmeler baz alınmış ve önemli dayanaklar olarak kabul edilmiştir.
Personel giderlerine ilişkin ödenek tahsis edilirken, kamu personeline mali imkanlar ve hedefler göz önünde bulunarak 2024 - 2026 dönemi Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı’nda 2024 mali yılı için Ocak, Mayıs ve Eylül aylarında uygulanacak olan ve İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan Tüketici Fiyat Genel Endeksine göre DPÖ tarafından yapılan tahminler ışığında (yüzde 48,68, yüzde 21,42 ve yüzde 20,94 oranlarında olmak üzere) üç kez, 2025 ve 2026 mali yıllarında ise Ocak ve Temmuz aylarında olmak üzere oluşacak hayat pahalılığı iki kez aylık maaş ve ücretlere konsolide edilmiş ve kamuda yeni personel istihdam edilmesi ile ilgili olarak Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasasında öngörülen sınırlamaya devam edeceği varsayılmıştır.
Kamu idarelerinin Orta Vadeli Bütçe Çerçevesinde, hizmetin gelişmesine bağlı olarak ortaya çıkacak ihtiyaçlar, döviz ve hayat pahalılığında oluşacak değişimler göz önünde bulundurularak 2025 mali yılında yüzde 45, 2026 mali yılında yüzde 25 oranında gerçekleşeceği yönünde öngörülmüştür.”
“Sürdürülebilir kamu finansman dengesinin kurulması hedefleniyor”
Berova 2024 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı hedeflerini şöyle sıraladı:
“Sürdürülebilir kamu finansman dengesinin kurulması, kamunun etkinliğinin ve özel sektörün rekabet gücünün artırılması, üretime dayalı büyümenin artırılması ve istihdamın önünün açılması, mali disiplinin sağlanarak devam ettirilmesi, yapısal tedbirlerin uygulamaya konulması, ekonominin istikrarlı bir hale getirilmesi, mevcut kaynakların üretken alanlara yönlendirilmesi, gelir artırıcı tedbirler yanında harcama disiplininin sağlanarak kamu kaynaklarının ekonomik ve verimli kullanılması.”
Konuşmasında 2022-2023 yılı bütçe gerçekleşmelerine de yer veren Berova şöyle devam etti:
“Geçmişe bakmakta fayda var diye düşünüyorum. Her ne kadar bütçe açıkları öngörülenin çok altında gerçekleşmiş olmasına rağmen, 2020 yılından itibaren salgının süregelen etkileri ve Rusya – Ukrayna Savaşından kaynaklanan tedarik zincirindeki kırılmalar artarak devam etmektedir. Bu da kamu maliyesi açısından özellikle nakitsel anlamda sıkıntıya yol açmaktadır.
2024 yılı bütçesinde öngörülen giderlerin yapılabilmesi için, taviz verilmeksizin bütçe açığını azaltacak yönde çalışma yapılması hususunda hükümetimize önemli görevler düşmektedir.”
“Yapısal sorunlarımız sıkıntı yaratmakta”
Ambargolarla izole edilen ekonomi, ülkeye özgü sorunlar, yıllar itibarıyla oluşan yapısal sorunların kamu maliyesinin, kamu kurum ve kuruluşlarının, yerel idarelerin ve birçok sektörün sürdürülebilirliği hususunda sıkıntı yarattığını dile getiren Berova, şöyle devam etti:
“Tüm bu sorunlara bir de Rusya-Ukrayna savaşı ve beraberinde Ortadoğu’da ortaya çıkan savaş eklendiğinde ekonomik programları uygulamak zorunluluğu ve ihtiyacı bir o kadar daha artmaktadır. Bundan korkmamamız, sorunlarla yüzleşmemiz ve sürdürülebilirliği sağlamak açısından plan ve programlara bağlı kalarak mali disiplinden taviz vermeyecek çözümler üretmemiz gerekmektedir. Bu çözümler kesinlikle insanlarımızın gelir seviyesini düşürme politikaları olmayıp, gelecek nesillerin çıkarlarını da öngörerek çok daha iyiye ulaşmak ile Doğu Akdeniz’de barış ve istikrarın korunması olmalıdır.
Bu çerçevede de Hükümet Programında da yer alan politika ve hedefler doğrultusunda kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılması, hesap verebilirlik ve mali saydamlığın sağlanması yaklaşımı ile Yerel Gelirler yüzde 98.05, Yerel Giderler ise yüzde 100.26 artış öngörüsü çerçevesinde 2024 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı hazırlanmıştır.
2024 Mali Yılı Genel Bütçe Yasa Tasarısı Bakanlar Kurulu’nca; 78 milyar 712 milyon Türk Lirası Gider, 71 milyar 932 milyon Türk Lirası Gelir, 6 Milyar 780 Milyon Türk Lirası Bütçe açığı; 2024 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı Bakanlar Kurulu’nca; 80 milyar 867 milyon Türk Lirası Gider, 74 milyar 087 milyon Türk Lirası Gelir, 6 Milyar 780 Milyon Türk Lirası Bütçe açığı olarak onaylanmıştır.”
“Personel giderleri ile cari transferler, esnek olmayan büyük bir paya sahip”
Bütçe detaylarını veren Berova, bütçe giderleri içerisinde personel giderleri ile cari transferler kaleminin, esnek olmayan büyük bir paya sahip olduğunu vurgulayan Berova, konuşmasına şöyle devam etti:
“Devamlı surette artan ve 2023 yılsonu harcama tahminine göre 1 milyar 35 milyona ulaşması beklenen ek mesai ödemelerinin Kamu Maliyesi yönünden sürdürülebilirliği olmayıp; verimlilik, adalet, istihdam açısından sorgulanmak zorunda olup hükümetimizin ivedi tedbir alması zorundadır.
Bütçe açıkları ile ilgili olarak yukarıda da açıklandığı üzere 2024 mali yılı bütçesi üzerinde olağanüstü ödenek ihtiyaçları hariç olmak üzere, öngörüsüz ve plansızlıktan kaynaklanan ödenek ihtiyaçlarına bütçe disiplininden taviz verilmeyip karşılık verilmeyeceğini buradan bildirmek istiyorum.
Özellikle vurgulamak isterim ki özel önem vererek 2023 Mali Yılında 908.5 milyon TL tutarındaki mahalli yatırımları, 2024 Mali Yılında yüzde 127.19’luk artışla 2,064.0 milyon TL’ye yükseltilmiştir.”
Kayıt dışılığın en aza indirilmesi, adil bir vergi sistemi, desteklerin analizi gelir politikası hedefleri arasında
Berova, gelir politikası hedeflerini de şöyle sıraladı:
“Teknolojiden faydalanarak kayıt dışılığın en aza indirilmesi, kayıtlı ekonomiye geçişin hızlandırılması daha etkin, basit, ve adil bir vergi sisteminin oluşturulması, yatırım, katma değerli üretim, istihdam ve ihracatın desteklenerek ülkemizin rekabetçi yapısının güçlendirilmesi, yıllardır destek verilen sektörlerin aldıkları desteklerin analiz edilerek ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlayacak sektörlere de destek verilmesinin sağlanması.”
Kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinin toplanacak vergilerle mümkün olduğuna işaret eden Berova, “Devletin yaptığı harcamaların temel kaynağı vergilerdir ve vergi önemli bir maliye politikası aracıdır” dedi ve şöyle devam etti:
“Hükümetimiz döneminde kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye ve kamu alacaklarının toplanmasına büyük önem verdik. Bu kapsamda mevzuatın iyileştirilmesinin yanı sıra vergi denetim kapasitesinin güçlendirilmesi ve yükümlülerin vergiye gönüllü uyumunun artırılması da önceliklerimiz arasında yer almıştır. Hükümetimizin amacı mevcut vergi sistemini daha çağdaş daha bilimsel ve daha adil bir yapıya kavuşturmak, yatırımları ve istihdamı destekleyerek sürdürülebilir, ekonomik büyümeye katkı sağlayan uygulanabilir bir vergi sistemini oluşturmaktır. İyi bir vergi sisteminin en önemli özelliği kuvvetli, etkin bir vergi idaresine sahip olmasıdır.
Gelir ve Vergi Dairesinin yeniden yapılandırılmasını ve güçlendirilmesini sağlamak amacıyla çalışmalar devam etmekte olup Teknolojik yeniliklerle yükümlülerini daha iyi tanıyan ve hizmet sunan ve aynı zamanda ödevlerini yerine getirmeyen yükümlüyü de daha yakından izleyen ve yaptırım uygulayan bir vergi politikası hedeflerimiz arasında yer almaktadır.”
“Kayıt dışı ekonomi ile en etkin şekilde mücadele edeceğiz”
Hükümetin temel politikaları arasında yer alan ekonomiyi kayıt altına almak için kayıt dışı ekonomi ile en etkin şekilde mücadele edeceklerini söyleyen Berova, şunları kaydetti:
“En basit şekli ile kayıt dışılığı kurallara uyulmaması ve bundan ekonomik yarar sağlanması olarak tanımlarsak buradan da anlaşılabileceği gibi kayıt dışılık haksız rekabet ile gelir dağılımını bozan ve nihayetinde toplumsal refahı sekteye uğratan bir olgudur. Kayıt dışılıkla mücadelede iki temel unsura özellikle önem veriyoruz. Bunlardan birincisi vergi denetimindeki etkinlik ikincisi ise mükelleflerin vergi bilincini geliştirmek, etkin otomasyon sistemi ile vergide adaleti yükseltmektir.
Güçlü vergi denetimi için personelin eğitimine hızla devam etmeyi, teknolojik alt yapıyı süratle geliştirmeyi ve vergi denetimlerini daha da artırmayı planlamaktayız. Bu doğrultuda E-fatura sistemi kurulmuş olup 2024 sonu itibariyle ekonomik yapıya dahil edilebilecektir. E-bodro, E-fatura sistemi ile birlikte E-tebliğ kısmi olarak uygulanmaya başlanmış ve uygulamalardaki aksaklık tespit edilerek 2024 yılında tam teşekküllü uygulamaya geçilebilecek çalışmalar yapılmaktadır. Bununla birlikte maaş bodrolarının E-Bodro sistemi ile otomasyon aracılığı ile oluşturulması çalışmaları başlatılmıştır.
Gümrük ve Rüsumat Dairesi Müdürlüğü, otomasyona sistemine geçmiş, sistemin etkin ve verimli kullanılması için ileri projeler geliştirme çalışmaları devam etmektedir.
Kayıtlı ekonomiye geçişin hızlandırılması ve kayıt dışılığın en aza indirilmesi amacıyla e-Maliye Projesinin Yürütülmesine ilişkin yapılan sözleşme çerçevesinde Gelir ve Vergi Dairesi yönetimi verginin doğuşundan tahsil edilinceye kadar yapacağı takip sistemi ile vergi gelirlerinin artırılmasında önemli katkılar sağlayacaktır.
Kamu yararını göz önünde bulundurarak Vergi kayıplarına uğramadığımız ve ödeme gücüne göre herkes için adil olacak bir vergilendirme düzeni için sorumluluklarımızın farkında olarak her türlü iyileştirme için elimizdeki imkânlar dâhilinde uygun koşullar yaratmaya devam edeceğiz.
Vergi kayıplarını engellemek adına yürürlüğe giren teşvik uygulamalarımıza karşı vergi adaletini daha da pekiştirmek maksadıyla zamanında ve usulüne uygun vergi yükümlülüğünü yerine getirmeyen yükümlülerimize de usulsüzlük cezaları uygulaması devam etmektedir.
Kamu alacaklarının tahsilinde pandemi sonrası yaşanan ödeme güçlüğünü ortadan kaldırmak ve halkımıza ödeme kolaylığı sağlamak maksatlı düzenlenmiş olan 2020 yılı ve önceki dönemlere ait kesinleştirilmiş vergilerde yapılan taksit ve cezaların bağışlanması ile, tahsili gerçekleştirilmemiş vergilerin büyük bir kısmının tahsiline gidilmiştir. Kayıt dışılığın kayıt altına alınmasının sonucu olarak vergi gelirlerinde önemli ölçüde artışlar sağlanmıştır.
Bakanlığımız sadece kamu alacaklarının tahsili yönünde adım atmamış yukarıda da değinildiği üzere Koperatif Merkez Bankası ile imzaladığımız protokol ile ilk kez devlet iç borç ödemelerine başlamıştır.
Devlet borç yükümlülüklerinin yerine getirebilmesi amacı ile Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası ile protokol imzalayarak, borç geri ödemesine başlanmıştır. Bu çerçevede Kıbrıs Türk Telekomünikasyon Dairesi’nin ve Toprak Ürünleri Kurumu’nun, Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası’na olan borçları ve borç faizleri belirlenmiştir. Bu bağlamda ilgili borçların bütçe olanakları çerçevesinde ödemeleri gerçekleştirilmektedir. Borçların ödenmesine mahsuplaşma ve nakit ödeme yöntemi ile devam edilmektedir.
2000, 2021 ve 2022 yılsonları ve 2023 yılında aylar itibarıyla Hazine ve kuruluşlar için ihraç edilen özel tertip DİBS stokları Kamu Borç Yönetimi Raporunda belirtilmiştir. 2020 yılında yaşanan salgının etkisi ile artış gösteren DİBS stoku 2023 yılı Temmuz ayında 3 milyar TL seviyesine ulaşmıştır. 2023 Ekim sonu itibarıyla DİBS ihraçları yolu ile borçlanılan tutar 220 milyon TL, DİBS ve kısa vadeli avans yolu ile oluşan stok ise 854 milyon TL seviyesindedir. Bugün itibarı ile DİBS Borçlarımız ödenerek kapatılmıştır.”
Sözlerini sorunların çözümüne ve geleceğe yönelik somut ve uygulanabilir önerilerin tartışılacağı, ilgili tüm bakanlık ve kurumlara yol gösterici olacağınız verimli bir komite aşaması temennisiyle bitiren Berova, bütçe görüşmeleri sürecinde yapılacak katkılar için şimdiden teşekkür etti.
Haber: Doğuş Özokutan- Fotoğraf: Erol Uysal (TAK)