BES, 50. günde hesap sordu
Belediye emekçileri Sendikası, LTB seçimlerinin üzerinden 50 gün geçtiğini, LTB Başkanı Kadri Fellahoğlu ve belediye meclis üyelerinin sözlerini yerine getirmediğini iddia etti
Belediye emekçileri Sendikası, LTB seçimlerinin üzerinden 50 gün geçtiğini, LTB Başkanı Kadri Fellahoğlu ve belediye meclis üyelerinin sözlerini yerine getirmediğini iddia etti
BES’ten yapılan açıklama ve Fellahoğlu ile belediye meclis üyelerine gönderilen mektup şöyle:
Lefkoşa Türk Belediyesi ara seçimlerinin üzerinden 50 günlük bir zaman geçmiştir. Bu zaman dilimi içerisinde belediye başkan ve meclisinin sorunların çözümü için mali ve idari düzenleme çalışmaları başlatıp karar üretememeleri görülmektedir. Seçim öncesi vaatlerinin hayata geçirilmesi için kendilerini göreve davet eder, bu akşam saat 18.00’da yapılacak olan belediye meclis toplantısına katılarak kendilerine aşağıda belirtilen sorunlarımızı aktaracağız.
Başta tüm Lefkoşa halkı olmak üzere kamuoyunun bilgilerine sunarız.
LTB Başkanına ve Meclis Üyelerine gönderilen yazı
Sayın Kadri Fellahoğlu
L.T.B. Başkanı.
Lefkoşa Türk Belediyesi’nde göreve gelişinizin 50.günü. Mazbatalarınızı alıp işbaşı yaptığınızın 47.günü.
Lefkoşa Türk Belediyesi’nin içinde bulunduğu mali ve İdari sorunların nasıl aşılabileceği, neler yapılması gerektiğini propaganda döneminizde ortaya koydunuz.
Bugün itibarı ile seçim öncesi verilen vaatlerin 6.ncısı gerçekleştirilen meclis oturumunda gündeme getirilmemesi çalışanlar arasında büyük bir tedirginlik ve huzursuzluğa neden olmaktadır.
Seçim sonrası belediye çalışanları yeni seçilen başkan ve meclis üyelerine duydukları güvenden ötürü tüm yasal ve anayasal haklarından ödün vererek işlerine dört elle sarılmış ve olumlu bir adım atmıştır.
2013 yılının Mayıs ayında beşinci maaşını almak gerekirken iki maaşla bugüne gelmiştir. 7 yıllık İhtiyat Sandığı primleri ve 2 yıllık sosyal sigorta primleri de yatırılmamaktadır.
Bu gerçekden bir insanlık ayıbı olup çalışanlar arasında bu belediyenin ve devletin yaptıklarının bir vahşet olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır.
Emek gücü ile geçinen bu kitlenin bu işkenceye tahammül noktası sıfırlanmış olup siyasi iradenin de bu sorunları çözme kapasitesinin var olup olmadığı tartışılır duruma gelmiştir.
Bizim de içinde bulunduğumuz ve temsiliyet hakkını bizlere veren bu kitle sosyal, ekonomik ve psikolojik açıdan büyük sorunlarla başbaşa bırakılmıştır.
Bu noktada empati yaparak kendinizi bizlerin yerine koyarak bir değerlendirme yapmanızı tavsiye ederim.
LTB’nde çalışıyorsunuz ve aldığınız maaş ve özlük haklarınız yasa ve Toplu İş Sözleşmesi ile belirleniyor.
Yasalara uyuyor ve ne gerekirse brut maaşınızdan kestiriyor ama onların yatırılmadığını görüyorsunuz.
Maaş ödeme günü geliyor, ülkenizdeki 28 Belediyeden 27’sinin bu maaşları aksatmadan ödediğini görüyorsunuz.
Lefkoşa Belediyesi gibi Uluslararası tanınmışlığı ve ülkenizin başkenti olan en büyük belediyede çalışıyorsunuz ama maaşsız, sosyal güvencesiz, angarya çalıştırılıyorsunuz.
Aldığınız bir maaşla kıt kanaat geçinirken ortalama 3 aylık emeğinizin karşılığını 3 ay sonra tek maaş alarak sağlama imkanına sahipsiniz.
Ananıza babanıza muhtaç bir duruma düşürülüyorsunuz, evinizin elektriği aylardır kesik, bankalara olan borçlarınız artarak devam ediyor ve bankalarla mahkemelik oluyorsunuz, çocuklarınıza harçlık veremiyor, aile içinde eşinizle ciddi problemler yaşıyorsunuz. (ev aldınız taksitleri sorun- kiracısınız ev sahibinden kaçıyorsunuz- arabanın taksitleri ne olacak, işe gelmek için arabaya benzin nasıl konulacak. Ve daha neler neler.)
Bunları çözmek için bu göreve talip oldunuz ve işbaşındasınız. Formüller cebinizde geldiniz. Ankara hükümetinin özelleştirilecek kurumlar arasında gösterdiği TC Ziraat Bankası’na bizi düşürmeden, TC Lefkoşa Büyükelçiliği’nin tavsiyelerine kulak asmadan çözüm bulmak elinizde.
Gelenin gideni aratmayacağı, Lefkoşa Halkına ve çalışanına sahip çıkan bir belediye başkanı ve meclisi, tüm sorumluluklarını yerine getiren ve karşılığında emek gücünü gününde alabilecek güçlü bir belediye yapısı en büyük isteğimizdir.
Bizleri grev yapmaya zorlamayın, iyi niyetimizi suistimal etmeyin, çalışana karşı sorumluluklarınızı yerine getirin.