Sağlık Bakanı Filiz Besim, kamuoyunu meşgul eden, birkaç gün önce kapalı bir mekânda sigara içenlere müdahale etmek isteyen Sağlık Bakanlığı personeli ve kendisinin maruz kaldığı durumla ilgili açıklama yaptı.

Bakan Besim’in açıklamaları şöyle;

Birkaç gün önce Sağlık Bakanlığı olarak bir meyhane restoranda çok üzücü bir olay yaşadık. Yaşanan olay ibret vericiydi ve paylaşmak zorundaydık. Paylaşımdan sonra yüzlerce güzel yürekli insandan destek mesajları aldık. Elbette eleştiriler de oldu. Saygıyla yapılan her eleştiri bizim için yürüdüğümüz bu kutsal yolda yolumuzu aydınlatan ışıktır ve anlamlıdır.

Ancak yaşanan bu olayda bazı yanlış aktarımlar olmuştur. Bu nedenle olayı tam olarak paylaşma ve aktarma gereği duydum.

“112 Acil Servis Personelimizin sene sonu yemeğine Sağlık Bakanlığı ekibi ve hastane başhekimleri ile birlikte katıldık. Tüm yıl boyunca herkes sıcak yatağında uyurken, gece gündüz, yağmur soğuk demeden yaşam kurtaran 112 Acil ekibi ile çok sıcak, samimi bir yemek yedikten sonra ekibim bana Sıhhiye müfettişlerinin denetim için bölgede olduklarını bildirdi.

Göreve geldiğimiz günden beri hassas olduğumuz konu yasaların uygulanmasıdır. Kanserin ve daha birçok hastalığın nedeni olan kapalı alanlarda sigara içme yasağı bize göre olmazsa olmazımızdır ve diğer tüm yasalar gibi uygulanmak zorundadır.

Koruyucu hekimlik insanları hasta olmadan korumak ve daha sağlıklı bir nesil yetiştirmek için önemlidir ve Sağlık Bakanlığı'nın en öncelikli görevleri arasındadır. İşte bu nedenledir ki gerek ekibim gerekse ben, bu denetimlerde bizzat bulunarak hem mekân sahiplerini selamlamak, hem de oradaki insanlara seslenme ihtiyacı duyduk.

 Şunu özellikle belirmek istiyorum, Sağlık Bakanı ve müdürlükleri yasa gereği istediği zaman bizzat denetimlere katılıp bu uygulamaları yerinde yönetebilir. Hal böyle iken, denetlenecek mekana girdiğimiz zaman yoğun bir sigara kokusu aldık, ancak belli ki biz gelmeden uyarılmış olan mekan sahipleri o anda sigara içilmesine izin vermemişlerdi.

 Denetçi bana ne yapalım diye sordu? Uyarın dedim. Mekan sahipleri uyarıldıkları halde, orada bulunan bazı konukların sigara içtiklerine şaşkınlıkla tanık olduk.

Denetçi tekrar ne yapalım deyince? Yasanın gereğini yapın dedim. Denetçi ceza yazmak için orada bulunan müşterinin yanına gittiği zaman, maalesef gerek sigara içenlerin, gerekse mekân sahiplerinin tepkisiyle karşılaştı.

 Mekân sahipleri baba oğul bana çok yüksek sesle denetçiyi uyarmam konusunda bağırmaya başladı. Bizler, böyle çirkin bir manzarada olayı ve konuyu daha kötü hale getirmemek için ve oradaki müşterileri rahatsız etmemek için arkadaşlara gereği yapın, içtiğimiz kahvenin ücretini ödeyip gidelim dedim. Çirkin bağırma ve konuşmalara hiç cevap vermeden oradan ayrıldık. Mekân sahipleri park yerine kadar bizi izleyip haklı olduklarını bağırarak anlatmaya çalıştılar.

Bu ülke hepimizindir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne ve bu topraklara inanıyorsak ve bu ülkede vergi veriyor, maaş alıyorsak, bu ülkenin Meclisi'nin yaptığı yasalara da uymak zorundayız.

Adalet, eşitlik hepimiz içindir.  Yürütme, bakanlar ve ekipleri yasaları uygulamak zorundadır. Biz görevimizi yapıyoruz yapmaya da daha yoğun bir şekilde devam edeceğiz.

 Bu ülkeyi seven, çocuklarımız ve bu ülke için gelecek bekleyen herkesle el ele vererek mücadeleye devam edeceğiz.  Bu olayda bazı yorumların aksine Sağlık Bakanı ve ekibi mağdur olmamıştır. Aslında mağdur olan, kendini ve başkalarını sigara dumanına maruz bırakıp, hastalıklara sebebiyet veren herkestir. Mağdur olacak olan bu ülkeye inanmayan, yasalarını tanımayan, bu ülkenin iyiye değil, kötüye gitmesi için uğraşanlardır. Ya gerçekten devlet olmayı öğreneceğiz, ya da bedelini ödeyeceğiz.