Tam da karşı dairenizde, örneğin çiftlerden biri ötekine günde üç kez şiddet uyguluyorsa...
Ve siz, kendi evinizde iki kez dayak yiyorsanız...
“Yarabbi şükür” diyecek ve “huzur” bulacaksınız!
Razı olacaksınız, halinize!

*  *  *

Teselli arıyoruz, içimizdeki çürümüşlükle yüzleşmek yerine...
Son 4 senede kuzeyde 24 kişiyi öldürmüşler güneyde 34... Kuzeyde 59 kişiye tecavüz etmişler ama güneyde bu rakam 75’miş...
İçişleri Bakanı anlatıyor bunu!
“Beterin beteri” diye manşet yapıyor medya...
Anladınız mı, aslında biz iyiyiz (!)
En baştaki “yarabbi şükür” örneği bu!

*  *   *

Neyi kıyaslıyoruz a dostlar neyi ?!
Hem ne zamandan beri böylesi kıyaslar nüfustan, yüzölçümünden bağımsız yapılıyor, öyle sıradan bir matematiğe dönüşüyor hayat...

*  *  *

Şimdi bakanın “iletişim” tuzağına da düşmeden şunu soralım:
“Kişi başına kaç tecavüz düşüyormuş güneyde, kuzeyde kaç? Peki ya neymiş kişi başına düşen soygun oranı?”
Doğru ya, bunu hesaplamak için de önce “nüfus”ta uzlaşmak gerekiyor!

*  *  *

Adanın güneyiyle “kriminal” yarıştırmaktan daha önemli soru işaretlerimiz var sanırım.
Örneğin, Lefkoşa Belediye Başkanı’nın İçişleri’ne bildirdiği 6 isim!
“Haraç Çetesi” mi desek...
Bakanlık “polise bildirdik” diyor.
Polis “bize böyle bir liste gelmedi.”
Gerçek ne?
Kim, kimi aldatıyor...

*  *  *

Bir de daha önce sormuştum.
“Dörtlü Koalisyon” varken yazmış, yanıtsız kalmıştım.
(‘Bunlar eskiden yazmazdı da şimdi dilleri açıldı’ denecekse..)
Yurttaşlık Yasası’nda açık!
Diyor ki, “Yurttaşlığın kazanılması veya kaybedilmesine ilişkin kararlar Resmi Gazete'de yayınlanır...”
Oysa, Bakanlık onayıyla verilen yurttaşlıklar yayınlanmıyor.
“Bizden öncekiler de bunu yapmadı” demeyiniz sakın, çünkü siz, sizden öncekilere benzememek için varsınız!

*  *  *

“Beterin beteri” var diyerek, Orta doğu’dan yeni örnekler bakalım mı?