Biden... Söyledikleri.... Başlıklar ve yorumlar
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Kıbrıs’a geldiğinde çok konuşulmuştu. Varlığından habersiz olanlar haberdar olmuş, ismini ve ünvanını bilmeyenler öğrenmişti. İşini yaptı, ziyaretlerde bulundu, temaslarını tamamladı ve ülkesine döndü. Tam da “O da diğerleri gibi geldi, konuştu, gitti ve unuttu” diyeceğimiz sırada, Pensilvanya’da, uzun uzun Kıbrıs’ı anlatarak ön yargımızda yanlış olduğumuzu yüzümüze vuruverdi. Ne dedi ? Kısa başlıklar halinde, aşağı yukarı şunları söyledi veya vurguladı veya hatırlattı.
Türkiye’nin, çevresinde olup bitenler nedeniyle zor durumda, hatta tehdit altında olduğunu, R.T.Erdoğan’ın da bunun farkında olduğunu söyledi.
Karadeniz kaynıyor... Ortadoğu kaynıyor... Suriye darmadağın... Irak parçalanmak üzere... Kürdistan ha kuruldu ha kuruluyor... Gazze kaynıyor.... Bölgede, roketler uçuşuyor...v.s. Bunlar olurken R.T.E., sanki Cumhurbaşkanlığına odaklanmış gibi görünse de aslında huzursuz. Çok istediği Cumhurbaşkanlığını kazansa bile tüm bunlarla uğraşmak zorunda kalacağının da gayet iyi bilincinde.
Başka ne dedi Biden ?
Kıbrıstaki durumun, ekonomik, askeri veya siyasal açıdan pek de Türkiye’nin çıkarına olmadığını söyledi.
Bakkal hesabıyla bakılırsa, Kıbrıs Türkiye’ye pahalıya mal oluyor mu demek istedi ? Kıbrıs’ta asker bulundurmasının başına başka başka dertler de açabileceğini mi ima etti ? KKTC’yi tanıyan tek devlet olması nedeniyle uluslararası siyaset arenasında, komik durumda olduğunu mu söylemek istedi ?
Kıbrıs’a geldiğinde yaptığı gibi, Pensilvanya’daki toplantıda da birkaç kez ve ısrarla, ABD’nin Kıbrıs’ta tek bir hükümeti tanıdığını, bir Devet dışında, dünyadaki tüm devletlerin de Kıbrıs’ta tanıdığı tek hükümetin bir tane olduğunu vurguladı.
Türkiyelileri bilmem ama Kıbrıs Türk halkının % 100’ü bunu biliyor. Bir kısmı biliyor ve ‘tanınma’nın asla olmayacağının da farkında. Bir kısım ise –galiba küçük bir azınlık- hala mastürbasyon yapmaya devam ediyor. Bir başka kısım da var ki, her şeyin farkında ama “Bana ne...Bu durumdan yararlanarak ben kazanabildiğim kadar kazanayım” havasında.
Biden “Ben Kıbrıslı Türkleri dinledim ‘Artık yeter’ diyenler çok” demiş...
Sayın Biden ... Kıbrıslı Türkler’den kimleri ve kaç kişiyi dinlediğinizi bilmiyorum. Bu sefer geldiğinizde bir de sokağa, köye, bayıra bir ziyaret yapın bir zahmet. Bir de onları dinleyin. Çok yararı olacak.... Ve bir önemli not daha... Şu Kıbrıs meselesi bir çözülsün de, şimdilerde pek fazla konuşmayan Kıbrıslı Türklerden ne anılar dinleyeceksiniz... Tırnaklarınızı bile yemeye başlayabilirsiniz.
ABD Başkan Yardımcısı’nın şu sözlerini en sona sakladım. Ne demiş Sn.Başkan Yardımcısı ? “Kıbrıs, ABD’nin stratejik ortağı haline geldi. Çevresinde bulunan doğal gaz yataklarıyla , büyüklüğüyle ortantılı olmayan bir rol üstlendi” demiş...
Kıbrıs ve Kıbrıs sorununa bu kadar ilginizin nedeni bu mu ? Çok gaz, büyük para, büyük kazanç v.s. mi ? “Vay keşke bu gaz 50 sene önce bulunsaydı da bunca yıl bu kadar kan dökülmeseydi bu adada... Ne kan dökülseydi ne de yüzbinlerce insan yerinden yurdundan olmasaydı..” diyeceğim ama diyemiyorum, fazlaca yutkunmaktan.