Biden’ın şifreleri ve mini uzlaşı
Adaya “Cebimde bir planla gelmedim” diyerek ayak basan ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın bir tam güne sığan görüşmelerinin sonunda verdiği mesajlar ne anlama geliyor acaba?
Genel algı, Biden’ın Kıbrıs ziyaretinden ‘çok somut bir sonuç çıkmadığı’ yönünde...
“ABD’nin 2 numaralı ismi 52 yıl aradan sonra Kıbrıs’a geliyorsa mutlaka önemli gelişmeler olacak” beklentisi, çıkan sonucun fazla tatmin edici olarak algılanmamasının temelini oluşturuyor.
Özellikle Maraş ve Mağusa Limanı konusunda bir yıllık araştırmayı içeren bir ‘paket’te uzlaşı beklentisi yüksekti. Bu olmadı. Üstelik tahminlerin aksine buna engel çıkaran Kıbrıs Türk tarafı değil, Rum tarafı oldu. Son birkaç gündür Anastasiadis’in “Maraş ve Mağusa Limanı’nda araştırma yapmak yeterli olmaz” diyerek bu öneriyi rafa kaldırttığı anlaşılıyor.
**
Bununla birlikte ABD Başkan Yardımcısı Biden kimi konularda ilerleme kaydedilmesini sağlayarak gitti.
Bütün gün devam eden görüşmelerin sürprizi Ledra Palace Otel’deki basın toplantısındaki fotoğraf oldu.
Zira basın toplantısını Biden’ın düzenleyeceği açıklanmıştı. Ancak ABD’li Başkan Yardımcısı kameraların karşısına iki liderle birlikte çıktı.
Bu fotoğraf karesi bir ‘uzlaşı’nın göstergesiydi.
Joe Biden basın toplantısında bunu açıklamadı. Ama Eroğlu ile Anastasiadis’in hazır bulunduğu sırada söyledikleri iki liderin yemekli toplantıda uzlaştıkları metnin içeriğiydi.
Nitekim Eroğlu bunu Saray’a dönüşünde açıkladı.
**
Eroğlu ile Anastasiadis arasında varılan ‘mini uzlaşı’nın içeriği çok net çizgilerle açıklanmadı.
Ortada görünen tek ‘somut’ ilerleme, liderlerin ayda bir kez yerine iki kez görüşeceklerini deklare etmeleri oldu. Biden liderlerin ‘yoğun görüşme’ yapma niyetinden söz etti, ama ayda iki görüşmenin ne kadar ‘yoğun’ olacağı da tartışma kaldırır.
Liderlerin uzlaşısı olarak açıklanan diğer konular ise biraz ‘temenni’ niteliğinde...
Güven Yaratıcı Önlemler, yaşamı kolaylaştırıcı girişimler ve tedbirler, kayıp şahıslarla ilgili bilgi teatisi gibi konulara dair ifadeler bugüne kadar dile getirilenlerden farklı değil...
Dolayısıyla ‘mini uzlaşı’ metninin içeriğini ‘dolu’ diye nitelemek çok da kolay değil.
**
Ancak Biden’ın basın toplantısından bir de ‘ikinci bölüm’ vardı.
İki lideri gönderdikten sonra dile getirdikleri, üzerinde uzlaşı sağlanmayan konular hakkında da ipucu veriyordu.
En başta da Maraş konusunda!..
Joe Biden, “Maraş konusunda taraflar uzlaşırsa elimizden gelen desteği vereceğiz” diyerek topu liderlerin ayağına yolladı, adadan öyle ayrıldı.
Bu sözlerden anlaşılan şu ki, Maraş ve Mağusa Limanı konusundaki pazarlık bitmedi. Bu konuda bir uzlaşı olasılığı da ortadan kalkmadı.
Ancak muhtemelen AP seçimleri nedeniyle bu konunun ‘pazardan sonra’ya bırakılması konusunda Anastasiadis cephesi rahatlatıldı.
**
52 yıllık aranın ardından ilk kez ‘Başkan Yardımcısı’ düzeyinde Kıbrıs’a 400 kişilik ‘çıkarma’ yapan ABD’nin bölgede kendi çıkarları için daha güçlü bir konuma gelmek istediğini Biden da gizlemedi.
Aksine ‘Kıbrıs’ın ABD için önemli bir partner olabileceği’ni söyleyip bunu ‘çözüm’e bağlaması dikkat çekiciydi.
Bunun en basit anlamı şu: Kıbrıs’ta çözüm olmaması halinde ABD bölgedeki çıkarlarının tehdit altında olacağını düşünüyor.
Biden’ın şu sözleri de galiba bunun altını çiziyor:
“Tanrı Kıbrıs’ı korusun!
Tanrı ABD’yi korusun!”