Bilet fiyatlarına çözüm arayışı
Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, uçak bilet fiyatlarının aşağıya çekilmesine yönelik arayışların sürdüğünü söyledi
“Dövizin yükselmesi de illaki bir nedendir. Fakat uçak bilet fiyatlarının düşmesiyle ilgili THY’ye ciddi bir baskı uyguladık. Uyguladığımız baskı sonrasında THY, 13 Haziran itibarıyla 7’nci seferini koydu. Ama biz 8’nci seferin konulmasını da talep ettik. Ancak bu Mayıs 2019’da gerçekleşecek.”
“İki havayolu şirketinin yetkililerini davet ettim. Umarım bu görüşmeler istediğimiz gibi sonuç verir ve ilave havayolu şirketi koyma şansını yakalarız. İlave havayolu şirketi de devreye girdiği zaman uçak bilet fiyatlarındaki düşüşü göreceğiz.”
“Büyük gövdeli uçak getirme şansımız oluştu, bu sefer piste yapılan test sonrasında pistin müsait olmadığı görüldü.”
“Pist bitmiş olsaydı ya da mevcut pistimiz müsait olmuş olsaydı ne olacaktı? Şu anda gelen uçakların 180 civarındaki yolcu kapasitesi büyük gövdeli uçakları getirdiğimiz zaman 340 civarında kapasite ile gelmiş olacaktı. Bu da bir çözüm noktasıydı.”
“Bu olumsuzlukların yaşanması, gerek pistin müsait olmayışı ve büyük gövdeli uçakları getiremememiz bana göre kayıp. Keşke önümüzdeki yıl bitecek pist bu yıl hazır olmuş olsaydı ve büyük gövdeli uçakları getirme şansını yakalamış olsaydık bugün bunu konuşuyor olmazdık.”
Fayka ARSEVEN KİŞİ
Uçak bilet fiyatlarındaki artış sonrasında başlayan çözüm arayışında Turizm Bakanlığı çeşitli havayolu şirketleri ile bir araya geliyor.
Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, THY ile yaptığı görüşme sonrasında bu hafta farklı havayolu şirketleri ile görüşecek.
Maliye Bakanlığı konma-konaklama ücretlerden muafiyeti gündeme getirirken, Ercan Havaalanı’nın işletmecisi olan TT ile de bu konuda görüşme yapılıyor.
Büyük gövdeli uçakların getirilmesi noktasında da girişim yapan Turizm Bakanlığı’nın önüne ise pistin uygun olmayışı engeli çıktı.
Bu yılı bir kayıp olarak değerlendiren Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu, THY’nın ancak Mayıs 2019’da 8’nci sefer koyabileceğini, yeni pistin Aralık 2019’da biteceğini söyledi.
Bu hafta Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ile uçak bilet fiyatlarındaki artışı ve çözüm arayışlarını konuştuk.
YENiDÜZEN: Bilet fiyatlarındaki artışı dövizle mi bağlantılı yoksa sizce başka nedenleri de var mı?
Fikri ATAOĞLU: Dövizin yükselmesi de illaki bir nedendir. Fakat uçak bilet fiyatlarının düşmesiyle ilgili THY’na ciddi bir baskı uyguladık. Uyguladığımız baskı sonrasında THY, 13 Haziran itibarıyla 7’nci seferini koydu. Ama biz 8’nci seferin konulmasını da talep ettik. Ancak bu Mayıs 2019’da gerçekleşecek. Bu arada alternatif olabilir diye 30 Mayıs itibarıyla da Girne-Alanya gemi seferlerini başlattık. Uçak bilet fiyatlarından çok daha düşük olacak böylece de tercih sebebi olacak. Tercih sebebi olunca da oraya kayacak yolcu sayısı kadar bir boşluk oluşacak. Boşluk oluştuğunda da ya biletler düşecek ya da o boşluk kadar ekstra turist veya yolcu gelebilecek. Tabi boşluk oluşmadı. Talepten dolayı yine uçaklar dolu gelmeye başladı. İstediğimiz uçak bilet fiyatlarını düşüremedik. Bu arada farklı uçak şirketleriyle irtibata giriştik. Maliye Bakanlığı ile de bu görüşmemi yaptım. Maliye Bakanlığı’nın verdiği kolaylık yıl sonuna kadar bizim havalimanındaki konma konaklama masraflarıyla ilgili devletin aldığı kısmında bir muafiyet verilmesiydi. Çünkü bilirsiniz orada liman işletmecisi vardır. TT ile yapılan protokol sonrasında geçtiğimiz yıl itibarıyla artık devlet ortaklığı başladı. Devletin hissesi oranında da bir muafiyet söz konusuydu bizim Maliye Bakanlığı ile yaptığımız görüşme… Bunun yanında TT ile de görüşme yaptım. Onlar ne kadar elini taşın altına koyabilecek? Onların da söylediği ‘çıksın havayolu şirketi o zaman biz de bunları değerlendiririz’dir.
Biz o kalabalığı da aşabilmek için ‘en azından hafta sonları büyük gövdeli uçak nasıl getirebiliriz’ diye bir arayış içerisine girdik. Büyük gövdeli uçak getirme şansımız oluştu bu sefer piste yapılan test sonrasında pistin çok müsait olmadığı görüldü. Bu arada TT ile tekrar görüştük. ‘Yeni havalimanın binası bitene kadar en azından piste ağırlık verelim ve pist öncelikle bitsin ki büyük gövdeli uçakları getirebilelim’ dedik. Onların da söylediği 2019 yılı sonuna doğru yeni pistin biteceğidir. Pist bitmiş olsaydı ya da mevcut pistimiz müsait olmuş olsaydı ne olacaktı? Şu anda gelen uçakların 180 civarındaki yolcu kapasitesi büyük gövdeli uçakları getirdiğimiz zaman 340 civarında kapasite ile gelmiş olacaktı. Bu da bir çözüm noktasıydı. Ama pistin de müsait olmayışından dolayı o alternatifi de kullanamadık.
Perşembe günü bir iki havayolu şirketinin yetkililerini davet ettim. Onlar Kıbrıs’a gelecek, onlarla görüşmelerimiz olacak. Umarım bu görüşmeler istediğimiz gibi sonuç verir ve ilave havayolu şirketi koyma şansını yakalarız. İlave havayolu şirketi de devreye girdiği zaman uçak bilet fiyatlarındaki düşüşü göreceğiz.
YENiDÜZEN: Maliye Bakanlığı’nın muafiyeti sonuçlandı mı?
Fikri ATAOĞLU: Maliye Bakanlığı almış olduğu karar, katkının tamamını talep etmemek ve yıl sonuna kadarki süre içerisinde gelecek olan havayolu şirketine bu muafiyeti sağlamaktı. Bu hemen devreye girebilir. Yani gelecek hava yolu şirketinden bu talep edilmeyecek TT ile de tekrardan oturup TT’nin de elini taşın altına ne kadar koyabileceğini de görüşeceğiz.
YENiDÜZEN: THY ile görüşmeniz oldu bu görüşmeden sonuç elde edildi mi?
Fikri ATAOĞLU: 2019 Mayıs ayında 8’nci seferi koyacaklarını açıkladılar. THY’nin sadece bugün uçtuğu noktalara değil onun dışındaki noktalara da uçabilir mi yönündeki çalışmalarımız devam ediyor. Gerek Adana, Antalya, Ankara olsun… Bu noktalara da ilave nasıl konulabilir diye onun çalışması da sürüyor. Bu konuda sonucu bekliyoruz.
YENiDÜZEN: Bu yılı kayıp olarak mı değerlendirmeliyiz?
Fikri ATAOĞLU: Bu olumsuzlukların yaşanması, gerek pistin müsait olmayışı ve büyük gövdeli uçakları getiremememiz bana göre kayıp. Keşke önümüzdeki yıl bitecek pist bu yıl hazır olmuş olsaydı ve büyük gövdeli uçakları getirme şansını yakalamış olsaydık bugün bunu konuşuyor olmazdık.
YENiDÜZEN: Bilet fiyatlarındaki artış öngörülemedi mi?
Fikri ATAOĞLU: Geçmiş yıllardan günümüze kadar gelen belki de bir eksikliktir bu. Bu eksiklik bugün dövizdeki patlama da etken ama dövizden önce mevcut iki havayolu şirketini geçmiş yıllarda devre dışı kalması ve Atlas Havayolu’nun da seferlerini azaltmasından sonra bu olaylar doğdu. Bunların açıklarını kapatmak için biz THY’nin seferlerini artırmasıyla ilgili ve uçmadığı öteki noktalara uçmalarıyla ilgili talepte bulunduk.
YENiDÜZEN: Atlasjet’in tekrardan sefer sayısını artırması söz konusu mu? Onlarla görüşme yaptınız mı?
Fikri ATAOĞLU: Atlasjet ile açıkçası böyle bir sohbetim oluşmadı. Ulaştırma Bakanlığı da bu konularda Bakanlar Kurulu tarafından görevlendirildi. Ulaştırma Bakanlığı, Atlasjet yetkilileri ile temas halindedir.
YENiDÜZEN: Bilet fiyatlarındaki artış ile gelen-giden yolcu sayısında nasıl bir dönüşüm oldu?
Fikri ATAOĞLU: Elbette ki bunların olumsuz bir etkisi oluşur. Fakat hal böyle olmuş olmasına rağmen olayın içeriğine baktığımız an itibarıyla yurtdışından gelen yolcu sayısının ötesinde bizim yurt içinden yurtdışına çıkacak olan vatandaşlarımıza baktığımızda uçak bilet fiyatlarının bu kadar yüksek oluşundan dolayı gidemediklerini hatta tatil imkanlarını yurt içindeki otellerimizde yaptıklarını görüyoruz. Otelciler Birliği ile de toplantı yaptık. Yurt içinde tatil yapan kendi vatandaşlarımıza otellerde daha fazla indirim yapılmasıyla ilgili görüşmelerimiz oldu.
Yurtdışından gelen charter seferlerimiz de var. Bunlar tarifeli seferlerin dışında bir hareket. Tarifeli seferlerin ağırlıklı Türkiye üzerindeki uçuş noktalarının çoğalması ve mevcut uçuş noktalarındaki sefer sayılarının çoğalmasıyla ilgili yaptığımız bütün görüşmeler.
YENiDÜZEN: Son açıklanan rakamlarda otellerdeki doluluk oranı geçmişe göre yüzde 10 azaldı. Durum nedir?
Fikri ATAOĞLU: Geçen hafta itibarıyla Mağusa ve Bafra bölgesindeki otellere yerinde yaptığımız ziyarette doluluk oranların yüzde 80’lerde 90’larda olduğunu gözlemledik. Otellerin geneline baktığımızda, köy pansiyonculuğu ve 1-2-3 yıldızlı otellerimizin de işin içerisine girmesinden sonra yüzde 60-70’lerde olduğunu görüyoruz. Çünkü onlar da yatak sayısı olarak hesaplanarak yüzdelik çıkar.
Köy pansiyonculuğu, 1-2-3 yıldızlı otellerimizde yaratacağımız alternatif modeli de hayata geçirerek onların dolu olmasıyla ilgili çalışmamız var. Önümüzdeki yıl bu otellerimiz de dolmaya başladığı anda doluluk oranları yüzde 80’lere 90’lara çıkacak.
“2017 yılında 22 bin civarında olan yatak sayısı şu an 25 bindir”
YENiDÜZEN: Yatak sayısının artırılması noktasında hedeflenen bir rakam var mı?
Fikri ATAOĞLU: 2017 yılında 22 bin civarında olan yatak sayısı şu an 25 bindir. Hemen yanı başımızda güney 100 bin yatak sayısına sahip. Dolayısıyla bizim önümüzdeki yıllar içerisinde devletin vermiş olduğu turizm yatırımıyla ilgili olan araziler üzerine artık yatırımların yapılması yönünde alan kişi veya şirketlere yapmış olduğumuz görüşme ve yazışmalar sonrasında otellerin yapılmasıyla ilgili telkine bulunduk. Tabi ki bu yatırımların yapılması ve yapılmayacak olan yatırımların da yapacak olan kişilere verilmesiyle ilgili ihale sürecinin başlatılacağını açıkladık. Hızlı bir yapılanma başladı. Gerek Bafra bölgesinde gerek öteki yerlerdeki turizm yatırımlarına baktığımız zaman bu yapılanmalar ciddi şekilde devam ediyor. Bu da şunu gösteriyor; önümüzdeki birkaç yıl içerisinde bugün bahsetmiş olduğumuz 25 bin yatak sayısı herhalde 30-40 bin arasında seyredecek. Bu da oldukça önemlidir. Çünkü ülkemizde eğer önde gelen sektörlerden biri turizm onun akabinde de eğitimse eğitiminde geliştiğini gördüğümüz bu süre içerisinde turizmin gelişmesinin ve önünün açık olduğunu da görüyoruz. Önünün açık olduğunu görüyor ve biliyorsak buradaki bütün yatırımcıların yatırımlarını hızlı bir şekilde gerçekleşmesini sağlamamız gerekir. Böylelikle yatak sayısının da artacağını göreceğiz. Bu hazırlıkları yaptığımız süre içerisinde taşımacılıkla ilgili olan gerek havayolu ve gerek deniz yolu ki en önemli tercih havayolu, havayolunun da sürdürülebilir ve uçak bilet fiyatlarının da istenilen rakamlara gelmesiyle ilgili çalışmaları sonlandırmamız gerekir.
Doğrudur kabul ediyoruz, ambargolar altında olan bir ülkeyiz. Fakat ambargolar altında olmamıza rağmen touchdown sistemiyle yurtdışından ülkemize gelecek olan charter seferlerin de çok daha fazla gelmesi noktasına geliyoruz.
Çünkü ülkemize gelen turistlerin yanı sıra ülkemize gelmeyenler var. Biz farklı yerlerdeki destinasyonları da bulduktan sonra önümüzdeki birkaç ay içerisinde bu yeni destinasyonlara gidip kendi ülkelerimizi kendi acentelerimizle birlikte tanıtmaya ve oradaki reklamlarımızı çıkıp farklı ülkelerden turistleri getirmeye çalışacağız. Çünkü güney havayolunu da kullanıyoruz fakat güney havalimanını kullandığımız süre içerisinde güneyin ciddi şekilde engelleriyle karşılaşıyoruz. Bunu geçtiğimiz yıl yaşadık. Ondan önceki yılda bu yılda yaşıyoruz. Bunları da göz önünde buldurursak özellikle İsrailli turistlere çıkardıkları zorluklar ortada, bunlara alternatif olarak biz kendimize farklı bir destinasyon ve o yaratacağımız destinasyonlara charter seferlerin nasıl daha fazla ve aktif olacağının da çalışmasını yapmamız lazım.