1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Bilgelikle, bilmişlik
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Bilgelikle, bilmişlik

A+A-

Birlikte çalıştığım dostlarım bu meseleye aşinadır.
Sevmediğim sözcüklerden biridir: “Bilirim.
“Bilirim” sözünü niye sevmez insan?
Nihayetinde bilgi hazinedir.

***

Çünkü yaşadıklarım bana öğretmiştir ki pratikle örtüşmeyen “bilirim” halleri aslında öğrenmenin düşmanıdır.
“Bilirim” dedikçe çok daha fazlasını öğrenme şansını yitiririz.
Kendimden bilirim (!)
Bildiğimi sandığım zamanlarda yanıldığım çok olmuştur.
En önemli zaafım halen yeterince dinlememektir örneğin…

***

İnsanoğlu nedense “bilmiyorum” demeye utanır.
Ayıpmış gibi!
Sanırım “geri kalmış” toplumlara özgüdür, bu kadar çok “bilmek” hissi!
Tam bir “bilmişliktir” bizdeki ve bunun “bilgelikle” uzak, yakın ilgisi yoktur.
O nedenledir ki tapu memuru ya da spor yöneticisinden Posta Dairesi Müdürü, Posta Dairesi Müdürü’nden de Mali Müşavir atanabilir.
Elektrik Elektronik Mühendisi’ni alır Trafik Dairesi’ne müdür yaparız ama Amerika’da eğitim görmüş trafik uzmanının yüzüne pek bakmayız!
Eğer sorarsan elektronikçi “trafiği” bilir.
Müzik öğretmeni “kara yolları”ndan anlar örneğin!


***

Siyaseti herkes bilir, anladık.
Mal meydanda…
Kokuşmuşluk halimiz bilmişliğimizi anlatıyor fazlaca!
Öyle de…
Tasarımdan gazeteciliğe, kültürden sanata, elektrikten turizme kadar “bilmişliğin” sonu yok ülkemde!
Eczacı doktordur, perdeci stilist!

***

Bilmişlikle bilgelik arasında fark araştırmak, okumak, öğrenmek, üretmekle ölçülüdür.
Bir de merakla, özenle, adanmışlıkla!
“Dünyanın her yerinde” diye başlayan cümlelerin havada uçuştuğu ama çok az insanın “dünyanın bir başka yerinde acaba nasılmış” diye araştırdığı bir yerdeyiz.

***

Bir yanlış anlama daha var sanırım.
Diploma ya da makam sahibi olmayı “bilgiyle” eş tutmak gibi…
Bilmişlikle bilgeliğin birbirine karıştığı yerde bir başka kavram da özlenir olmuştur böylece…
“Erdem” gibi...
İyi yüreklilik derim buna, alçakgönüllülük…
Hani “haddini bilmek” der ya kimileri…
Ölçülülük aslında…


***

Bir uzak doğu öğretisiyle koyalım noktayı:
“Bilmediğini bilmek en iyisidir, bilmeyip de bildiğini sanmak tehlikeli bir hastalıktır.” 
Salgın düzeyindedir hastalık!

 

 

Bu yazı toplam 1735 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar