Bilgi, belge verecen?
Şimdi Türkiye’de, Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili soruşturma kararı alındı ya;
Burada da herhalde soruşturma açılması için bir kapı aralanır artık… Biliyorsunuz ki oradan bir emir, bir işaret gelmedikten sonra burada bir şey olmaz.
Sonunda Türkiye’de böyle bir gelişme oldu, daha fazla sessiz kalamadılar ve Sedat Peker ve kardeşi Atilla Peker’in itiraflarından sonra soruşturma açma durumunda kaldılar.
Madem ki orada böyle bir gelişme yaşandı, artık burada da “e hade siz da açın bakalım” diyebilir örneğin Tatar…
Oysa şimdiye kadar konuyla ilgili ne demişti Saray’a atanan Ersin Tatar; “Ne konuşacaklarını şaşırttılar."
Başbakanlığa atanan Ersan Saner ise “iddialarla hareket edilemeyeceğini, bir şey olursa soruşturulacağını” söylemişti. CTP Genel Başkanı Erhürman’ın Meclis'te "Türkiye makamlarından yazılı talepte bulunuldu mu" şeklindeki sorusuna da “henüz bulunulmadı” demişti.
Bu yöndeki yani Adalı cinayetiyle ilgili dosyanın yeniden açılması, soruşturma başlatılması için gelen talepleri geçiştirmeye çalıştılar Tatar ve Saner…
Anlaşılıyordu ki bir yerlerden bir işaret bekliyorlardı.
Tek başlarına böyle bir emir vermeleri onlardan beklenemezdi.
Türkiye’deki yargı sistemi de işaretsiz bir şey yapamıyor artık buradakiler gibi ve şimdi İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcılığı, Türkiye’de açılan soruşturma için buradan bilgi ve belge isteyeceğini duyurdu.
Hade bakalım; Ersin Tatar şimdi de “Ne isteyeceklerini şaşırttılar” diyebilecek mi!
Şikâyetimizi kime yapalım?
Aşırı yüksek ezan sesi için yeniden yazmak gerekti.
Suudi Arabistan’da bile gelen şikâyetler nedeniyle ezan sesinin desibeli düşük seviyeye getirilmiş.
Bazı kişiler itiraz etmişler tabii bu karara ancak Suudi Arabistan’ın İslami İşler Bakanı, “namaz kılacak olanların ezan sesini beklemelerine gerek olmadığını” söylemiş.
Bizim burada ise her yerden şikâyetler geliyor ama ezan sesini kıstıracak, sesini azaltacak bir otorite yok ne yazık ki! Din İşleri Dairesi, her makamdan yukarıda olacak ki bu şikâyetleri dikkate alıp ilgili Daire’ye iletecek ve gerekeni yaptıracak bir makam yok.
Sabahın en derin uykusunda yatağın içinde ezan sesinin şiddetinden silkinerek uyanırken, evin içinde yaptığınız konuşmaları duyamazken, telefonda konuşurken karşıdakine “biraz sonra ararım çünkü ezan sesinden duyulmuyor” demek zorunda kalırken, özellikle çocukların ve yaşlıların Suudi Arabistan’da olduğu gibi rahatsızlığı ve korkuları artarken, hatta köpeklerin bile oldukça yüksek ezan sesine karşı tepkilerini ortaya koydukları görülürken, bazı muhtarların mahallesindeki şikâyetleri ilettikleri bilinirken insan haklarına aykırı bir hale gelmiş bu sorunun sesin desibelinin ayarlanmasıyla çözülebilmesi çok mümkün. Peki neden yapılmıyor?
Yoksa biz de Suudi Arabistan İslami İşler Bakanı’na mı şikâyet edelim!
Şimdilik Turuncu
Nihayet kapılar açılıyor…
Kriterler belirlenmiş ve Cuma günü, yani yarın karşılıklı geçişler resmen başlamış olacak.
İlk etapta anlaşılıyor ki seviye 2, yani Turuncu bölge kriterleri uygulanacak.
Kuzeyden güneye, güneyden kuzeye geçmek isteyenlerden 7 günlük negatif antijen veya PCR testi istenecek.
Aşılı kişiler için önlemlerin ise daha sonra duyurulacağı da belirtildi.
Hayırlısı olsun diyelim ve umarım kısa zamanda kısıtlamasız aşamaya geçebiliriz.