Ne kadar da güzel bir demokrasimiz var öyle (!)
Bir başhekim yardımcısı, bize bilgi verdiği için görevden alınıyor.
Böbürlenmediği!
Slogan atmadığı!
Yalan söylemediği!
Bilgi verdiği için sadece…
Öyle ya, “bilgi” varsa, cehaletin köpürdüğü bir “silgi” çıkıyor ortaya!

*  *  *

İnsan aklının alabileceği gerçekleri açıklamanın “suç” olduğu devlet taklidi yapan, sömürge artığı, alt yönetim tarzı, prematüre bir yerde yaşıyoruz.
Yanlış anlaşılmasın…
Bilgi demişsek de “devlet sırrı”ndan söz etmiyoruz!

*  *  *

“3 hemşire pozitif, 21 hemşire karantinada” demişti, başhekim yardımcısı ve görevden alındı.
Yalan değildi.
Doğruydu!
“Yalan” söylese belki terfi alacaktı.
“Doğru”yu söyleyince el çektirildi.
“Yaşanan sürecin atlatılması için herkese büyük görevler düşüyor” demişti doktor!
“Başhekim değilsin artık” dendi kendisine…
Hem de açık açık…
“Tüm bunları gazeteye söylediğin için!..”

*  *  *

21 hemşirenin karantinaya alındığını ve ciddi bir personel azlığı yaşandığını anlatmıştı.
Sanırım, aylardır hemşire istihdamı yapmayan yönetim “utanmış” olacak ki, ilk adım olarak, başhekim yardımcısına faturayı kesti.
Kendi kendilerini görevden alacak değillerdi.

*  *  *

“Utanç” duygusunun bu ülkede yitirildiğini sanmıştım.
Yanıldım!

*  *  *

Başhekim “karantinada” olduğu için bu bilgileri başhekim yardımcısından almıştık.
Dedikodu ya da yaygara yerine, doğrudan doğruya haberin kaynağına başvurmuştuk.
Bu işleri “el altından” yürütenlerin fısıltı makinelerinin kutsandığı yerde başhekim yardımcısına ceza kesildi.

*  *  *

Talimatla adaylıktan çekilmelerin havada uçuştuğu, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’dan sonra Meclis Başkanı’nın da “telkin, ayar, dayatmayla” belirlendiği bir ülkede, büyük bir saflık ve enayilik içerisinde halen demokrasinin doğal çarklarının dönmesini bekliyoruz.
Hani “kahveniz nasıl” sorulduğunda bile neredeyse denizin ötesine danışacaklar!
- “Efendim orta mı alalım, sade mi?”

*  *  *

Bir başhekim yardımcısı, bu toplumla doğru bilgiyi paylaştığı için şimdi bu görevini yapamıyor.
Böylesi bir yerde yaşıyoruz.
Böylesi bir utançla!
Oysa projesiz hastane inşa ediliyor bu ülkenin topraklarına, bu ülkenin kurumlarından ve teknik uzmanlarından habersiz; maaş dilenmek için yollara düşülüyor, büyükelçi üzerinden talimatlar alınıyor.
Uzatmayalım, bildiğiniz meseleler…

*  *  *

Yalanın, riyakârlığın, yalakalığın, iradesizliğin yorulduğu bir yerde yığılıyorum içime…
İsyanla…
Öfkeyle…
Küfürle…