Bu köşede ve TV programlarında, uzun zamandır, ülkede hayatın birçok alanında işlerin iyi gitmediğini, kötü yönetildiğini söylüyorum.

Özellikle ekonomide ve sektörlerin birçoğunda sorunlar yaşandığını, küçük esnaf, küçük işletmelerin sıkıntı içinde olduğunu, dar gelirlilerin satın alma gücünün düştüğünü ve halkın günden güne fakirleştiğini vurguluyorum.

Hükümet ise, yaşanan bu sorunları çözmede başarısız olmuştur. Enflasyon ve pahalılık bir türlü önlenememektedir. Kamu Yönetiminde, 3’lü kararname ile atanan bürokratlar liyakata göre değil, siyasi yakınlığa göre o görevlere geldikleri için, bulundukları kurumları iyi yönetememekte, bundan dolayı, halk ve iş dünyası da, devletten hak ettiği iyi hizmeti alamamaktadır.

Bir çok kurum ve kuruluşta kadrolu memur ihtiyacı varken, sınav ve münhalle kamu hizmetleri komisyonu vasıtasıyla personel almak yerine, geçiçi işçi statüsünde ve sözleşmesi personel şeklinde, sınavsız, münhalsiz işe alımlar yapılmaktadır.

Böylece binlerce genç, fırsat eşitliği ellerinden alındığı için, devlete kırılmakta ve göç yollarına düşmektedir.

İşe alınan bu kişiler, çoğunlukla Hükümete yakın kişiler olmakta ve işçi statüsünde işe alınmalarına rağmen, memur görevi yaptırılmaktadırlar. Aynı zamanda, ihtiyaç duyulan Daireler de değil, başka yerlerde çalıştırılmaktadır. Böylece, bazı Dairelerde yığılmalar olmakta, bazı Daireler’ de ise personel eksikliği devam etmektedir.

Bütün bu yaptığımız tespitleri, ülkemizde yapılan bilimsel araştırmalar da ortaya koymakta ve bizleri doğrulamaktadır.

Bu araştırmalardan biri de, Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi’nin her 3 ayda bir düzenli olarak gerçekleştirdiği çalışmadır.

Haziran 2024 döneminde yapılan araştırmaya göre, katılımcılar arasında umutsuzluk ve mutsuzluğun hâkim olduğunu görmekteyiz. Siyasete ve sosyal konulara ait  güvenin düşük olduğu ülkemizde, halkın kendi geleceğine dair beklentileri de oldukça düşük görülüyor.

Araştırmaya katılanlar arasında sadece yüzde 17.4 oranında bir kesimin toplumda işlerin doğru bir yönde gittiğini ortaya koymuş olması ve ülkede ekonomik durumun iki  sene içerisinde daha iyiye gideceğini düşünenlerin oranının ise sadece yüzde 12.9 olması bunun göstergesidir. Katılımcıları yüzde 82.5’u, ülkede işlerin yanlış yönde gittiğini düşünmektedir.    

Bunlar yanında, Cumhurbaşkanı’na güvenin yüzde 19.5 ve Hükümet’e güvenin yüzde 17.5 olduğu, araştırmada ortaya çıkıyor. Araştırmaya göre, Toplumun en çok güven duyduğu  kurumların başında polis ve yargı gelmektedir.

Katılımcılara göre, ülkenin en önemli sorunları sırasıyla, Ekonomik sorunlar, Kıbrıs Sorunu,Yeteneksiz/beceriksiz siyasi liderler, Yolsuzluk, Enflasyon ve Yüksek yaşam maaliyetleridir.  Katılımcılara göre Toplum,  yüksek oranda mutsuzluk içinde bulunmaktadır.

Bahse konu araştırma, her 5 kişiden 4’ünün ülkeyi yönetenlere güvenmediğini ortaya koymaktadır. En önemli sorunlar arasında ‘yeteneksiz ve beceriksiz liderler’ ve ‘yolsuzluk’ olduğunun da  görülmesi, bize ülkenin iyi yönetilmediğini net olarak göstermektedir.

Ülkemizde yaşayanların yüzde 50’si bu ülkenin yaşanabilir olduğunu düşünmüyor Bunu düzeltmesi gereken siyasilere de güven duyulmaması, toplumu da umutsuzluğa sevk ediyor.

Araştırmaya göre, ülkede yönetemeyen, sorunları çözümeyen ve çeşitli yolsuzluklarla  anılan bir yönetim bulunmaktadır.

Ülkemizin gerçeklerine dönecek olursak, ekonomi iyi yönetilmediği için, Maliye gelirleri süratle düşmektedir. Bu yılın ilk 6 ayında bütçe açığı artarak yaklaşık 3.5 Milyar TL’ ye ulaşmıştır.

Ayrıca, Maliye Bakanlığı, bu ay maaş ve diğer ödemeleri için de yaklaşık 880 milyon TL ve 26.7 milyon dolar borçlanmıştır. Vatandaşların ise, Sadece kredi kartı borçları, son 1 yıl içinde yaklaşık yüzde 102 oranında artmış bulunuyor. Hem halk, hemde Hükümet borç içinde yüzüyor.

Öte yandan, hayatın her alanında, tüm sektörlerde, denetim sorunları yaşanıyor. Sağlıkta yaşanan sahte reçete usulsüzlüğü, Eğitim’deki sahte diploma usulsüzlüğü, Güney’den kaçak et getirilmesi, zeytinyağına hile karıştırılması, piyasadaki fahiş zamların ardı arkasının kesilmemesi, Teknecik santralinde kalitesiz yakıt kullanılması, kaçak işçi sorunu ve ülkede kayıtdışılığın günden güne çoğalması gibi konular, ülkemizde denetim eksikliğinin görüldüğü örneklerden sadece bazılarıdır.

Netice itibarı ile ülkemizde ekonomik ve sosyal sorunlar günden güne artarken, yolsuzluk, rüşvet ve suistimaller çoğalırken, halkın büyük çoğunluğunun, ülkeyi yönetenlere güveni kalmamıştır.

Halkın en büyük gereksinimi, toplumsal güveni ve birliği sağlayacak, üikeyi adaletli yönetecek, ekonomiyi toparlayacak, halkın satın alma gücünü yükseltecek, başta sağlık ve eğitim olmak üzere tüm kamusal hizmetleri iyileştirecek güvenilir bir Yönetimin iş başına gelmesidir.