1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. 'Bilimsel dayanağı olan kararlar alınmalı'
'Bilimsel dayanağı olan kararlar alınmalı'

'Bilimsel dayanağı olan kararlar alınmalı'

Bakanlar Kurulu’nun dün aldığı kararla tüm yetkinin Sağlık Bakanlığı'na olduğunu anlatan KTTB Başkanı Özlem Gürkut, süreçte gelinen noktada yapılmayan eksikliklere değindi.

A+A-

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) Başkanı Özlem Gürkut, Bakanlar Kurulu’nun dünkü kararıyla pandemiyle mücadelenin yasal zemine çekildiğini kaydederek, “Bulaşıcı Hastalıklar Yasası tahtında oluşturulacak komitelerden gelen görüş ve kararlar doğrultusunda üst komitenin koordinasyonu sağlamasını bekliyoruz” dedi.
Pandemiyle ilgili kararların yasada öngörüldüğü gibi Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Avrupa Birliği (AB) verileri doğrultusunda bilimsel veriler ışığında üretilmesini talep eden Gürkut, “Bakanlar Kurulu kararlarının iptali karantinasız girişlerin de iptali anlamına geliyordu. Dün akşam Bulaşıcı Hastalıklar Yasası tahtında toplanan üst komite aynı kararları üretti. Meslektaşlarımız bu kararları imzalamadı…. Bize bildirilen kararların geçerliliği yok. Benzer endişelerimiz devam ediyor” şeklinde konuştu.
Gürkut,  “Sağlık sistemi hastaları tedavi edecek kapasiteye ve organizasyona ulaşmalı. Sınırları yeterli tedbirleri alarak açmalıyız… Talebimiz budur…” dedi.
KTTB’de bugün düzenlenen basın toplantısında Birliğin Yüksek İdare Mahkemesi’nde açtığı dava, Bakanlar Kurulunun dün aldığı kararlar ve son durum değerlendirildi.
Pandemi tedavi ekibi de toplantıda hazır bulundu. Basın toplantısında ayrıca Birliğin hukukçuları da yer aldı, Avukat Öncel Polili ve Avukat Feyzi Hansel, Bakanlar Kurulu’nun Bulaşıcı Hastalıklar Yasası kapsamında Sağlık Bakanlığı’nı süreci yönetmesi için yetkilendirmesini geç kalınmış bir karar olarak niteledi, bugüne kadar alınan kararların hukuka aykırı olduğunu söyledi.
Avukat Öncel Polili, “Davayı geri çekmek geri adım atmak değil. Bakanlar Kurulu kararlarının iptaliyle hukuken ileriye götürebileceğimiz bir dava kalmadı” dedi.
Avukat Feyzi Hansel, pandemiyle ilgili süreci yönetmede yetkili olacak Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin çalışma usulünün altının boş olduğunu, tüzüklerin yapılmadığını kaydederek,  “Görevlendirmeler de tartışma konusu olabilir. 7 daimi üyeye sahip komitenin 4 üyesi doğrudan doğruya 3’lü kararname ile atanan kişiler. Kamuoyu beklentilerini ne kadar ifade eder, bilim ne kadar yol gösterici olursa komitenin kararları da o kadar başarılı, bağlayıcı ve geçerli olur” şeklinde konuştu.

“PANDEMİYLE MÜCADELE YASAL ZEMİNE ÇEKİLDİ”

Basın toplantısında ilk sözü KTTB Başkanı Gürkut aldı.
Pandemi sürecinin 2018’de Cumhuriyet Meclisi’nde oy birliğiyle kabul edilen Bulaşıcı Hastalıklar Yasası tahtında yönetilmesi gerektiği yönünde uyarılar yaptıklarını, bu uyarıların 4 ay sonra dikkate alındığını belirten Gürkut,  “KKTC’nin pandemiyle mücadelesi yasal zemine çekildi. Bulaşıcı Hastalıklar Yasası yürürlükteydi ama geçerli kılındı” dedi.
Gürkut, Bakanlar Kurulu kararıyla 1 Temmuz itibarıyla KKTC’nin yüksek riskli ülkelere de karantinasız açmakla ilgili karar aldığını, KTTB’nin pandemiyle ilgili gerekli hazırlığın yapılmadığını da göz önünde bulundurduğunu ve 29 Haziran’da Yüksek İdare Mahkemesi’nde dava dosyaladığını anımsattı.
Bakanlar Kurulu’nun dün aldığı karara işaret eden Özlem Gürkut, yüksek riskli ülkelerden girişleri düzenleyen kararlarını iptal ettiğini belirterek, “Dava ettiğimiz kararlar kendiliğinden iptal edildi. Yasal dayanağı kalmayan davayı geri çektik” dedi.

“DAHA BİLİMSEL, HEKİM SORUMLULUĞUNA DAİR KARARLAR ALMASI BEKLENTİMİZ VE TALEBİMİZ VARDIR”

KTTB Başkanı Özlem Gürkut, bundan sonraki süreçte Bulaşıcı Hastalıklar Yasası tahtında Sağlık Bakanlığı’nda Enfeksiyon Kontrol Komitesi, Laboratuvar Komitesi ve Sürveyans Komitesi kurulacağını, karar ve önerilerin koordinasyonun ve bilginin tek merkezden toplanabilmesi için  Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’ne iletileceğini söyledi.
Üst komiteden bunları dikkate alarak bilimsel temelli uygulamaları ortaya koymasını beklediklerini ifade eden Gürkut, komitede meslektaşlarının da olduğunu belirterek, “Daha bilimsel, hekim sorumluluğuna dair kararlar alması beklentimiz ve talebimiz vardır” dedi.
Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin dün akşam ilk toplantısını yaptığını kaydeden Gürkut, yasada öngörüldüğü şekilde komite toplantısına hekimlerin de çağrıldığını, KTTB temsilcisinin de orada olduğunu söyledi.

“BİZE BİLDİRİLEN BU KARARLARIN GEÇERLİLİĞİ YOK”

Komitede görüş verenler ve oy hakkı bulunanlar olduğu bilgisini paylaşan Gürkut, şöyle devam etti:
“Bakanlar Kurulu kararlarının iptal edilmesi karantinasız girişlerin de iptal edilmesi anlamına geliyordu. Ancak üst komite aynı kararları üretti. Benzer endişelerimizi devam ediyor. Toplantı sonrasında açıklanmayan kararlar bizlerle de ilerleyen saatlerde paylaşıldı. Bizleri burada temsil eden meslektaşlarımız kararları imzalamadı. Yani bize bildirilen kararların geçerliliği yok.”

“KTTB EN BAŞTAN BERİ ÜLKENİN KAPALI KALMASINI DEĞİL, UYGUN ÖNLEMLER ALINARAK GÜVENLİ ŞEKİLDE AÇILMASINI TALEP ETTİ”

Yeniden dava açılıp açılmayacağına dair soru üzerine Gürkut, şu yanıtı verdi: 
“Sürecin yasada olduğu gibi işlerlik kazanmasını bekliyoruz. Zorlayıcı olacağız. Hekimlerin, bilimin temel alınacağı kararlar üretilmesini bekliyoruz, talep ediyoruz. Eğer ciddi sıkıntı görürsek ya da süreç bu anlamda işlerlik kazanamazsa gereken her şeyi yapacağız. KTTB en baştan beri ülkenin kapalı kalmasını değil, uygun önlemler alınarak güvenli şekilde açılmasını talep etti. ‘Sınırlar kapalı kalsın, kimse gelip gitmesin’ demiyoruz. Pandemi dünyada devam ediyor. Vakaların ülkede e görülmesini bekliyorduk. Sağlık sistemimizin hazır hale getirilmesi en güvenli durumdur. Bunu defalarca söyledik…. Sağlık sistemi hastaları tedavi edecek kapasiteye ve organizasyona ulaşmalı…Sınırlar yeterli tedbirler alınarak açmalı. Talebimiz budur… ” 

 “TIP-İŞ YARIN İÇİN 3 SAATLİK UYARI GREVİ BİLDİRDİ PANDEMİ HAZIRLIKLARI TAMAMLANMAZSA EYLEMLİLİK GENİŞLETİLECEK”

Gürkut, Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası’nın (Tıp-İş) yarın Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde “pandemi hazırlıklarının hemen tamamlanması” talebiyle 3 saatlik uyarı grevi olacağını kaydederek, “Sendika yöneticilerde bir kararlık görmezse eylemliliği genişletilerek devam ettireceğini de tarafımıza bildirildi”  dedi.

“ÜLKELERİN BİLİMSEL VERİLERE UYGUN ŞEKİLDE KATEGORİZE EDİLMESİ, ÜLKELERE DAİR DİNAMİK BİR İZLEM OLUŞTURULMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ. TÜRKİYE’DE KONTROL GİDEREK KAYBEDİLİYOR…”

Güneyin ve Türkiye’nin risk değerlendirilmesinin sorulması üzerine Gürkut, “Biz ortaya ülkelerle ilgili bir şey koymadık. Ülkelerin bilimsel verilere uygun şekilde kategorize edilmesi ve ülkelere dair dinamik bir izlem oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’de vaka sayıları artıyor. Bir süre önce sağlanan kontrol son zamanlarda giderek kaybediliyor…” şeklinde konuştu.
Özlem Gürkut, üst komitenin Dünya Sağlık Örgütü’nün ve Avrupa Birliği’nin kararlarını izlemesi gerektiğini ifade ederek, risklere göre ülkelerin kategorilere ayrıldığını, sınırların da bu kategorilere uygun tedbirlerle açılması gerektiğini belirtti. 
Hükümeti ve Sağlık Bakanlığı’nı eleştirerek, bugüne kadar atılması gereken adımların atılmadığını kaydeden Gürkut, “Ne binalar, ne cihazlar, tek başlarına hastaları tedavi edemez”  dedi.
Gürkut, yedeklendiği açıklanan 100 solunum cihazının (ventilatörü) 10 tanesi için bir anestezi uzmanına, 25 hemşireye ve diğer yardımcı personele ihtiyaç olduğunu kaydederek, “100 tane solunum cihazının hizmete sokulabilmesi için 10 ek anestezi uzmanına ve 250 de hemşireye ihtiyacımız olacak. Bunların görevlendirilmiş, eğitimlerinin ve organizasyonlarının tamamlanmış olması gerekirdi” şeklinde konuştu.
KTTB Başkanı Özlem Gürkut şunları da söyledi: 
“Ek yatak kapasitesi oluşturamadık, hastalığın tedavisinde kullanılacak ilaçların, test kitlerinin temini konusunda süreklik sağlayamadık, şüpheli vakalar için izolasyon oda kapasitesini artıramadık, pandemiyle oluşacak sağlık yükünü karşılamak üzere ek personel kapasitesi yaratamadık, personele yönelik eğitim yapamadık, pandemi hastanesi oluşturamadık. Hastaların tanı, tedavi ve takiplerinde kullanılması gereken eksiz cihazları tamamlayamadık. Peki ne yaptık? Daha önce olmayan Mağusa Devlet Hastanesi’ne PCR Laboratuvarı kurduk, bir de solunum cihazlarını Sağlık Bakanlığı’nın alımları ve bağışlarla bir miktar artırdık…”

PANDEMİ TEDAVİ EKİBİ 5 VAKA KONUSUNDA SORULARI YANITLADI: “HEPSİ HASTANEDE. SEMPTOMLARI YOK. GENEL DURUMLARI İYİ. TEMASLILARI OTELDE TAKİP EDİLİYOR”

Hekimlerse vakaların durumuyla ilgili soruyu yanıtladı. Verilen bilgiye göre, şu an KKTC’de tespit edilen 5 pozitif vaka Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde pandemi için ayrılan nöroloji bölümde tedavi görüyor. Hastaların hiçbirinde belirti yok. Genel sağlık durumları iyi. Temaslıları otelde takip ediliyor.

KTTB AVUKATLARI DA KONUŞTU…

Avukat Öncel Polili ve Feyzi Hansel de açıklama yaptı.
Avukat Öncel Polili,  “Davayı geri çekmek geri adım atmak değil. Dava, Bakanlar Kurulu’nun kararlarının iptaline yönelikti. Talep ettiğimiz ve mahkemenin emir vermesini istediğimiz hususlarda Bakanlar Kurulu iptal kararı üretti. Ortada hukuken ileriye götürebileceğimiz bir dava yok” dedi.
Bakanlar Kurulu kararlarının hukuka aykırı olduğunu belirten Öncel Polili, “En basit tanımıyla diktatörlükte olan ülkelerdeki gibi kararlar ürettiler. Bu davadan sonra Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’na uygun şekilde karar alınması gerektiğini anladılar. Ben bir vatandaş olarak da KTTB’ye teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Bu dava açılmasa Bakanlar Kurulu böyle bir karar üretmeyecek miydi?” sorusu üzerine Polili, “Öyle görünüyor” yanıtını verdi.

HANSEL: “4 AY SONRA YASANIN EMRETTİĞİ HALE DÖNÜLMESİ SEVİNDİRİCİ BİR ŞEY DEĞİL, BUNU ALKIŞLAYAMAYIZ. BUNA TEŞEKKÜR DE EDEMEYİZ”

Avukat Feyzi Hansel de basın toplantısında söz alarak süreci değerlendirdi.
Hansel, “4 ay sonra yasanın emrettiği hale dönülmesi sevindirici bir şey değil, bunu alkışlayamayız. Buna teşekkür de edemeyiz. Ama şunu söyleyebilirim ki devlet yönetiminde sığınılacak tek liman hala daha hukuktur…Bizim ülkemiz bu süreci hukuka aykırı şekilde yürüttü. Alınan kararlar, yasa gücündeki kararnamelerin pek çoğu hukuka aykırıydı ama ihtiyaçlar, sıkıntılar, vatandaşın da hoşgörüsüyle bunlar tartışma konusu bile olmadı. Herkes kararlara uymaya çalıştı” dedi.
Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nın tüzükleri hazırlanmadan yürürlüğe girdiğini, komitelerin oluşturulmadığını belirten Hansel, “Benim 2,5 yaşındaki oğlumun bile tehlikeli olarak bildiği koronayı Bakanlar Kurulu’nun bu kadar zaman sonra tehlikeli ve bulaşıcı hastalık olarak ilan etmesi takdire şayan bir davranış değildir, hatta utanılacak bir şeydir” ifadelerini kullandı.
Pandemi sürecini Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin yürütmesini beklediklerini kaydederek, “Üst komitenin çalışma usulü olmalı. Altı boştur. Tüzükleri yapılmış değildir. Görevlendirmeler de tartışma konusu olabilir.  7 üyeli komitenin 4 üyesi doğrudan doğruya 3’lü kararname ile atanan kişilerdir. Bakan bakanlığın başı olabilir ama bu komitenin başı müsteşardır. Siyasetin ağırlıklı olduğu yerlerde diğer unsurlar geri plana atılıyor. Kamuoyu beklentilerini ne kadar ifade eder, bilim ne kadar yol gösterici olursa komitenin kararları da o kadar başarılı, bağlayıcı ve geçerli olur” dedi.

Bu haber toplam 4858 defa okunmuştur
İlgili Haberler