1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Bilinmezlik korkusu ve güven eksikliği”
“Bilinmezlik korkusu ve güven eksikliği”

“Bilinmezlik korkusu ve güven eksikliği”

Kıbrıs Cumhuriyeti’nde üç farklı dönemde Dışişleri Bakanlığı, dokuz yıl Avrupa Parlamentosu milletvekilliği yapan, ayrıca 2008’de Dimitris Hristofyas’a karşı cumhurbaşkanlığı seçimini ikinci turda kaybeden Yannis Kasulidis, YENİDÜZEN’e konuştu.

A+A-

Tünay MERTEKÇİ

Kıbrıs Cumhuriyeti’nde üç farklı dönemde Dışişleri Bakanlığı, dokuz yıl Avrupa Parlamentosu milletvekilliği yapan, ayrıca 2008’de Dimitris Hristofyas’a karşı cumhurbaşkanlığı seçimini ikinci turda kaybeden Yannis Kasulidis, YENİDÜZEN’e konuştu. Kıbrıs sorununun bugüne kadar neden çözülemediğini iki kelimeyle özetleyebileceğini vurgulayan Kasulidis, “Bilinmezlik korkusu ve güven eksikliği” ifadelerini kullandı. Kasulidis, güvensizlik konusunu yaygınlaştıran ve insanları bilinmeyen konusunda korkutmak için çaba harcayan politikacıların olduğunun altını çizdi.

 

“Kıbrıs sorununda her zaman iyimser oldum”

1974'ten beri en uzun çıkmazın yaşandığını söyleyen Kasulidis, “Herhangi bir diplomatik faaliyet olmaksızın, kalıcı bir barıştan ziyade, mevcut durumu tercih edenler lehine gerçekleşen bir dizi olayı doğurmaktadır” ifadelerini kullandı. Söz konusu durumun, adanın istikrarı için bir tehlike olduğuna dikkat çeken Kasulidis, bunun her iki toplum için de zararlı olduğunu dile getirdi. Kasulidis, içinde bulunulan durumun, kazanım ihtimali olmayan bir durum haline geldiğini söyledi. Her iki tarafta da kötümserliğin hakim olmasına rağmen, kendisinin Kıbrıs sorununda her zaman iyimser olduğunun altını çizen Kasulidis, özellikle eşit uluslararası statüyü takiben iki devletli bir çözümün hiçbir zaman gerçekleşemeyeceğini belirtti. Kasulidis, “Aynı şekilde, ülkenin iki toplum arasında gerçek bir paylaşımı olmaksızın, hakiki siyasi eşitlik de gerçekleşmeyecektir. Bu iki durum da tamamıyla gerçek dışıdır” dedi.

 

“Güvensizliği yaygınlaştıran politikacılar var”

Uluslararası cemiyetin, Crans Montana'ya kadar olan BM parametrelerini koruyarak Guterres’in  altı maddesine dayalı müzakereleri yenilemesi için yardımcı olması gerektiğine dikkat çeken Kasulidis, “Bunun gerçekleşmesi için uluslararası toplum, her iki tarafın gerçekten karşılıklı kabul edilebilir bir çözüme ulaşmak istediğine ikna olmalıdır” dedi. Bununla birlikte, BM Genel Sekreteri'nin önerilerine göre, her iki liderlik de mevcut bölünme tarafından sekteye uğratılan hem Kıbrıslı Türklerin hem de Kıbrıslı Rumların yaşam koşullarını iyileştirmek için tek taraflı önlemler almaları gerekmektedir. Kıbrıs sorununun bugüne kadar çözülmemesinin nedeniyle ilgili de konuşan Kasulidis, “Bu sorunun cevabını iki kelimeyle özetleyebilirim: Bilinmezlik korkusu ve güven eksikliği” ifadelerini kullandı. “Güvensizlik konusunu yaygınlaştıran ve insanları bilinmeyen konusunda korkutmak için çaba harcayan politikacılar var” diyen Kasulidis, ne yazık ki, Türkiye'nin retoriğinin de buna katkıda bulunduğunu söyledi.

 

“Kıbrıslı Rumların, Kıbrıslı Türkleri ‘istemediği’ bir efsanedir”

“Seçimler yaklaştığında politikacılar hesap yapar ve barışa yönelik liderlik etme cesaretini ve devlet adamlığı özelliğini kaybederler” diyen Kasulidis, her iki toplumda da Kıbrıs’ta barış istemeyen insanların mevcut olduğunun altını çizdi. Ancak her iki tarafın çoğunluğunun, ortak ülkemizin siyasi eşitliğe sahip, iki bölgeli, iki toplumlu federasyon şeklinde birleşmesini istediğine işaret eden Kasulidis, “Kıbrıslı Rumların, Kıbrıslı Türkleri istemediği bir efsanedir, onları domine etmek istediği doğru değildir ve kesinlikle adanın yönetimini paylaşmak istemektedirler” dedi. Kasulidis, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Tüm politik kariyerim boyunca, genç nesillerin huzuruna yol açacak müzakere edilmiş bir çözümün gerekliliğine sadık kaldım. Hiçbir barış, her iki tarafın tüm isteklerine de uygun olamaz. Ancak, barış için esas olanın ne olduğuna öncelik tanırsak, buna yönelmeliyiz. Bu, tıpkı şu anki mevcut başkan için nasıl bir hakikat ise, eğer ben başkan seçilseydim de bir gerçek olarak varlığını sürdürürdü.”

 

Bu haber toplam 2366 defa okunmuştur