BİLİŞİM Yasası’na dikkat
Çok dürüst, yaşça da bizden büyük, sevdiğim bir abimiz var...
Mesaj geldi:
- “Nasılsınız...”
- “İyidir abi, siz nasıl?”
- “Bir banka için çalışmaya başladım, hediye çeki veriyorlar, seni de düşündüm...”
- “Abi, bol şans dilerim...”
Kredi kartım var mı diye sorunca, biraz şüphelendim.
Sonra ‘numarasını’ istedi!
Anladım !
Sosyal medya hesabı ele geçirilmişti !
Meğerse, başka ortak dostlarımız, inanmışlar, kimileri beş yüz lira, kimileri daha az para kaptırdı.
* * *
“Bilişim Yasası”na yani bu alanda bir denetime ihtiyaç kaçınılmaz.
Mesele sadece “dolandırıcılık” da değil...
Sosyal medya kimileri için küfür, hakaret, tehdit, özel yaşama müdahale, pislik, taciz anlamına geliyor...
Bir de “fikri eserlerin korunması” var, hele bizim gibi sektörlerde!
“Hırsızlar” geziyor internette (!)
* * *
Geçenlerde kıyamet kopmuştu!
"İnsanların peşine polis saldılar" diye!
- “Ne oldu?” diye araştırmıştım.
Küfretmişler.
Etme!
Yani “küfrediyorsan” bunun bir karşılığı olmalı, öyle “yaygara” kopartarak, “özgürlük” kavramına sığınarak haklı olmuyorsun.
* * *
Bir “yasa”ya ihtiyaç var.
Ancak “giyotin”e değil!
Bunun için de katılımcılık, şeffaflık, uzmanlık ve titizlik şart...
“Bilişim Suçları Yasa Tasarısı” önümde, okuyorum, inceliyorum.
Cinsel içerik, intihara teşvik, başkasının kimliğine bürünme, korsan kullanım falan yasaklanıyor, bunlar çok önemli.
Bir de 'fikri eserler'in korunması...
Tümüne karşı ağır yaptırımlar var...
Ama örneğin, "zem ve kadih" diyor ki, bu somut değil.
Ucu, bucağı yok, tehlikeli...
“Suç”un da “ceza”nın da tarifi hem çok daha açık hem de orantılı olabilmeli.
* * *
Örneğin, "Asgari ücretin 200 katı" kadar para cezaları, hapislik ön görülüyor.
Yasa tasarısı şimdi Meclis’te...
Çok ama çok titizlikle çalışılmalı...
Ayrıca...
“Bilişim Suçları”na karşı iyi bir eğitim, altyapı, donanım gerekiyor...
Ve sadece yasa değil, denetim de düşünülmeli, yani uygulama, mutlaka...
Böyle gitmemeli...