Bilmediğimiz ama öğrenmemiz gereken bir hastalık… LEISHMANIA
Bilmediğimiz ama öğrenmemiz gereken bir hastalık… LEISHMANIA
Stella Aciman
LEISHMANIA! Özellikle sıcak ülkelerin başbelası bir enfeksiyon. Kıbrıs’ta da varolan ama fazla ciddiye alınmayan bir hastalık. Bu yıla kadar kıyı kesimlerde sık görülen hastalık artık Lefkoşa’ya kadar geldi. Üstelik 1-2 vakayla da sınırlı değil. Çoğumuzun evimizde veya bahçemizde beslediği köpekleri var… Onların sağlıklarıyla ne ciddiyette ilgileniyoruz? Leishmania hakkında ne biliyoruz? Sağlık Bakanlığı yetkilileri bu olayı ne kadar ciddiye alıyor ve halkı bilinçlendirmek için neler yapıyor? Belediye, çevre kirliliğinin had safhada yaşandığı Lefkoşa’da, özellikle yaz aylarında, dört koldan saldıran ve bu hastalığı taşıyan küpdüşenlerle nasıl bir mücadele başlatmayı düşünüyor? Ben bu soruların cevabını köpek sahibi bir vatandaş olarak bekliyorum. Ama önce bu hastalıkla ilgili bilgi sahibi olmak istedim ve bir veteriner hekimin kapısını çaldım… Vet. Hekim Necdet Çakır ile konuştum. Sonra da haşerelerle mücadele eden Focus Şirketi’nin genel müdürü Öcal Dallı’dan bilgiler aldım.
Leishmania nasıl bir hastalıktır?
Leishmania köpeklerde akut seyreden, tedavisi olmayan, tedavi olduğu zaman kliniksel belirtileri yok olan fakat hayvanların taşıyıcı olarak kaldığı, insanlara da geçebilen sivrisinek ve küpdüşenlerden bulaşan zoonoz bir enfeksiyondur.
Kıbrıs’ta görünme oranı nedir?
Özellikle Girne bölgesi başta olmak üzere, Kormacit, Akdeniz, Karpaz gibi kıyı şeritlerinde çok sık görülüyor. Bu arada Lefkoşa ve Değirmenlik gibi bölgelerde de görülmeye başladı. Bu hastalık aslında yeni çıkan bir hastalık değil, 40-50 yıl önce Kıbrıs’ta var olan bir hastalık. Fakat Kıbrıs’a yeni gelen biz genç veterinerlerin üzerine gitmesiyle, zoonoz olmasından dolayı önem kazandı. Özellikle yaz aylarında çoğalan bir hastalık, çünkü küpdüşen ve sivrisinekler taşıyor.
KÖPEK TRANSFERİ
Bu kadar sık görülmeye başlamasının sebebi nedir?
Bunun en büyük sebebi köpek transferidir. Girne’den alınan leishmanialı bir köpek Lefkoşa’ya getiriliyor veya köylere götürülüyor. O köpeği sivrisinek veya küpdüşen ısırır, o sinek gider başka köpeği ısırır ve bu hastalığı enfekte eder. Veya sinek leishmanyalı bir köpeği ısırır, sonra gider bir insanı ısırır ve bu hastalığı bulaştırır. Yani kan emme yoluyla geçiyor.
Yani köpekler aracı oluyor…
Evet, sivrisinek ve küpdüşenler taşıyıcı rolündeler. Köpeğin insana direkt temasıyla geçmez.
ÇÖZÜM KÖPEĞİ UYUTMAK!
Bazı veteriner hekimler leishmania taşıyan köpeklerin uyutulmasından yana, siz ne düşünüyorsunuz?
Leishmanialı köpeklerin uyutulması sadece Kıbrıs’ta değil dünyada yapılan bir uygulama. Tedavisi yok mu? Tam olarak yok ama tedavi edebilirsiniz 2-3 bin TL harcayarak. Ama yine de klinik belirtiler kalır. Yani hayvanda o enfeksiyon kalır ve hayvan yine taşıyıcı rol oynar. Bana, burada iki tane köpek sahibi müşterim ‘ben tedavi ettireceğim, uyutmayacağım’ dedi. Önce neler olabileceğini anlattım, ‘çocuklara, size, diğer köpeklere bulaşabilir’ dedim ama ‘hayır’ dedi. Tedavi ettikten sonra klinik belirtiler geçince, köpek sağlığına kavuşunca kan testi yaptım, leishmania yine pozitif verdi. Kıbrıs’a yurtdışından gelen bir leishmania uzmanıyla görüşme fırsatım olmuştu. Ona sorduğumda, onun da benim gibi düşündüğünü, kesinlikle klinik belirtilerin gittiğini ama hayvanın taşıyıcı rol oynadığını teyit etti. İnsan sağlığı tabii ki çok önemli, ondan dolayı da leishmanialı köpeklerin uyutulmasından yanayım.
Şu anda leishmanialı köpek var mı?
Tabii ki, hem de çok var. Bana gelen leishmania vakalarının %80 gibi bir oranını uyuttum. Geriye kalan %20 ise tüm ısrarlarıma rağmen köpeklerini tedavi ettirmek istedi. Tedavilerini yaptım. Tedavisini yaptığım bir köpek iki yıl normal yaşamını sürdürdü ama iki yılın sonunda leishmania tekrar patladı ve bu defa iç organlarına zarar verdi, köpeği yine uyutmak zorunda kaldım. Ben hasta sahiplerine neler olabileceğini uzun uzun anlatıyorum ve uyutulması gerekir diyorum ama başka veterinerlere gidiyorlar. Onlar hem ekonomik açıdan hem de hasta sahibini kırmama adına tedavi yönüne gidiyorlar, bu defa ben kötü kişi oluyorum. Ama bize fakültede, veteriner halk sağlığı dersinde, ilk önce insan sağlığını korumak önceliklidir öğretilmiştir ki, bu Dünya Sağlık Örgütü’nün de söylediğidir.
ÇEVREYE TEHLİKE
Böyle bir hastalık çevre için de tehlike değil mi?
Tabii ki tehlikeli… Siz köpeğinize gözünüz gibi bakıyorsunuzdur, komşunuzun leishmanialı bir köpeği olsa, tedavi ettirse bile taşıyıcı olacaktır, köpeklerinize veya size yine bulaştırabilir.
Leishmanialı bir köpek nasıl anlaşılır?
Tırnaklarda büyüme, göz çevresinde ve vücutta yer yer tüy dökülmesi; iştahsızlık, halsizlik ise ilerleyen olgular.
Veterinerler Derneği ve devlet ne gibi çalışmalar yapıyor bu konuyla ilgili?
Leishmaniadan şüphelendiğimizde; kitlerimiz var bu hastalığa özel. Zaten öyle bir duruma geldik ki, deri enfeksiyonu olan her köpeğe leishmania testi yapıyoruz artık. Devlet daha brusella ile başa çıkabilmiş değil, leishmania ile mi uğraşacak. Biz veteriner hekimler ve dernek olarak elimizden geldiği kadar köpek sahiplerini bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Köpek sahiplerine verdiğimiz, bastırdığımız broşürler var.
-----------------------------------------------------------------
ÖCAL DALLI- FOCUS İLAÇLAMA
Bir haşere ilaçlama şirketi olarak leishmania için neler söylersiniz?
Bizim ülkemizde küpdüşen diye bilinen, Türkiye’de ise yakarca ya da tatarcık sineği olarak bilinen hayvanlardan bulaşır. O yüzden bu sineklerden korunmak gerekir. Yani hijyen çok önemli bir faktör. Özellikle Lefkoşa’da başıboş dolaşan onlarca köpek var. Bu köpeklerin ivedilikle kontrol altına alınması gerekiyor. Barınakların leishmania hastalığına karşı taranması gerekir. Köpek sahiplerinin de köpeklerinin vücutlarında gördükleri bir değişimde veterinerlere gitmeleri ve leishmania ile ilgili testleri yaptırmaları gerekiyor.
Küpdüşen her ortamda üreyebilir… Küçük bir su birikintisi, bir duvar çatlağı gibi ve mücadelesi çok zordur. O yüzden çevremizi temiz tutmalıyız, özellikle çöplerimizi gelişigüzel etrafa atmamalıyız, kapalı çöp kutuları kullanmalıyız. Özellikle yol kenarlarında çok fazla hayvan ölülerine rastlıyoruz; bu hayvanların yerlerini muhakkak yetkili belediyelere bildirmek lazım. Bir başka konu da; köpek sahipleri sokaklarda gezdirdikleri köpeklerin dışkılarını toplasınlar lütfen. Çünkü bunlar hastalığın üreme alanlarıdır. Bizler ilaçlama şirketleri olarak evin içini ilaçladığımız zaman oradakiler ölür. O yüzden hijyen diyoruz. Belediyelerin küpdüşenlerle topluca mücadele etmesi gerekiyor. Bakın önümüzdeki hafta av mevsimi başlıyor, çıkın bakın yol kenarlarına, bir sürü köpek ölüsü göreceksiniz.
Aslında veterinerlerin leishmania hastalığını taşıyan köpekleri yetkili yerlere bildirme zorunluluğu olmalı. Mesela leishmania, Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’na bildirmeye tabi bir hastalıktır. Burada Sağlık Bakanlığına da iş düşüyor; sosyal medya yoluyla halka bu hastalıkla ilgili bilgi verilmelidir. Çünkü diğer türlü, insanların kafasında yalan, yanlış bilgiler oluşuyor.