Bilmek var olmak demektir...
DOĞA asla torpil yapmayan bir tür denge sistemi ...
Bir yaşam formu...
Doğa dediğimiz sistemin temelinde evrim, öğrenme ve uyum var...
DÜŞÜNCE ise bir frekans...
Gelişip insanlığı ileri götüren cinsten...
MEMETİK
İnsanlık tarihinin en önemli keşiflerinden biri de, MEMETİK...
Memetik kavramı, düşünce ve kültür alanında, genetik benzeri bir yapının var olduğunu öne süren önemli bir kavram...
Dawkins:
"Yaşam genlerle açıklanıyor ve incelenebiliyorsa, insan kültürü de memlerle incelenebilir " diyor...
Memetik replikatörler, yani kendini kopyalayıp çoğaltan yapı, kültürde de mevcut !..
DEĞİŞEN EVRİLİYOR...
Her düşünce ve fikir beyinden beyine geçerek kopyalanıyor, gelişip insanlığı ileri götürürüyor...
Daima düzensizlikten düzene doğru bir geçiş yönündeki bu süreç hiç bir şekilde bitmiyor...
Bitmeyen bu süreçteki her aşama bir öncekinden daha yüksek ve düzenli bir davranışı da gerektiriyor...
Yani, insan düşüncesinin kendini yenilemesi,
Yeryüzündeki en kutsal savaş...
Tekâmül eden, "değişen", evriliyor,
"Değişmeyen" ise devriliyor...
İnsanın kendi sınırlarını aşması ise en büyük zafer !..
Peki "hazır" fikirlerden siyasi ve anlamlı bir toplumsal hareket stratejisi için "akıl" tedarik edenler !..
Onlar, tekâmül mü ediyor ?...
KENDİ RÜYAMIZI FİLİZLEMELİYİZ...
Yani birileri ( örneğin Sn. Çiçek veya Sn. Atalay) size gelerek nasıl düşünmeniz gerektiğini gösteren örnek düşünme şablonları (Hala Sultan/Ekonomik Paketler vb.) açarak/bırakarak gittiği zaman tekâmül mü ediyorsunuz ?..
Diyeceğim o ki ;
İnsanın kendi sınırlarını aşabilmesi için, asıl olan kendi rüyasını söylemesidir ! ..
Zaten, "gücümüzü fikri-mülkiyet ve üretimden alalacağız" diyen,
Yamalamaz ...
Yamalanmaz...
Bunu yapan ;
Kendi rüyasını filizler...
Çünkü;
Bilmek var olmak demektir...